Kılıçdaroğlu: Seçim ilk turda biter, sembolik aday söz konusu değil

Kılıçdaroğlu: Seçim ilk turda biter, sembolik aday söz konusu değil
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimin ilk turda biteceğini belirtirken cumhurbaşkanlığı için sembolik bir ismin aday gösterilmesinin söz konusu olmayacağını söyledi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu AKP'nin oy oranının yüzde 30'un altına indiğini belirterek cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda biteceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ‘restorasyon dönemi’ diye isimlendirdiği seçim sonrası dönemin çok önemli olduğunu belirterek, ilk dönem için sembolik bir ismin aday gösterilmesinin söz konusu olmayacağını bildirdi.

BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın ile Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir’in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu söyleşisinden bir bölüm şöyle:

RÜŞVETÇİ BÜYÜKELÇİ ATADILAR: (Finlandiya ve İsveç vetosundan vazgeçilmesi) Sürpriz olmadı. Ülke içinde “Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olamaz” diye büyük laflar etti. Dış politika ile iç politika birbirinden farklıdır. İç politikada abartılı cümleler kurabilirsiniz ama dış politika öyle değil. Ağzınızdan çıkan cümlenin bütün dünyada Türkiye’yi bağladığını ve bir ağırlığının olması gerektiğini düşünmeniz gerekiyor. Erdoğan henüz iç politika nedir, dış politika nedir bunun ayrımına varmış değil. İçerideki bir vatandaşa hitap eder gibi konuşuyor. Yurt dışına gittiği zaman da yelkenleri indiriyor. Onlar ne derse altına imzayı basıyor. Suudi Arabistan’a, Yunanistan’a, İsrail’e neler söylediler. Ne oldu sonra? Dışişleri Bakanlığı’nın bir diplomasi geleneği vardır. Uzun yıllar yurt dışında değişik ülkelerde deneyim kazanıp büyükelçiliğe gelen insanlar, önemli görevler yapan isimler vardı. Dışişleri Bakanlığı’nın fonksiyonunu reddediyorsunuz. “Monşer” diyerek onları aşağıladınız. Bunların yerine rüşvetçi, partici, eski milletvekillerini büyükelçi atadınız, işleyiş bozuldu.

DÜNYA ERDOĞAN'I ÖĞRENDİ: Dışişleri Bakanı’nın kim olduğunu da kimse bilmiyor. Normalde dış politika ile ilgili bir gelişme olduğu zaman Dışişleri Bakanı Sözcüsü açıklama yapar ama bakıyorsunuz açıklamaları İbrahim Kalın ya da Hulusi Akar yapıyor. Politikasızlık var. Erdoğan’ın içeride sert konuşup dışarıda teslim olması şu anlama geliyor, Erdoğan içeride ne konuşursa konuşsun hiçbir önemi yok. O içeriye konuşuyor, dışarıya çıkınca tüm talepleri kabul ediyor. Dünya bunu öğrendi artık. ABD’si, Fransa’sı, Mısır’ı, İsrail’i bunu öğrendi.

ADAY KONUŞMADIK: Şu kadarını söyleyebilirim ki Cumhurbaşkanı adayını altı lider belirleyecek. İçeriden dışarıdan bir yorum yapmak doğru olmaz. Bu soruya sadece ben muhatap olmuyorum, diğer siyasi liderler de oluyor. Kendi aramızda konuştuk, eğer öyle bir soru gelirse biz Cumhurbaşkanı adayımızın niteliklerini kamuoyuna açıklayacağımız metinler yazalım ve bunu tekrar edelim. Ben de dolayısıyla o metindeki cümleyi tekrarlayayım. Samimiyetle söyleyeyim, aday konuşmadık. Masada takvim de konuşulmadı. Çünkü biz önce, neyi nasıl yapacağımızı ve hedeflerimizi ortaya koymalıyız. Cumhurbaşkanı adayının bu hedefleri gerçekleşmek için çaba harcayacağını taahhüt ettik. Önce bunları bir bilmeliyiz. Bunlar üzerinde bir anlaşma sağlamalıyız. Bu anlaşmayı sağladıktan sonra diğer aşamaya geçebiliriz.

SEMBOLİK ADAY OLMAZ: Önemli bir dönemece giriyoruz. Hem seçim süreci hem sonrasını yönetecek kişi önemli. Seçilen adayın topluma güven vermesi, liderlerle uyumlu çalışması lazım. Öyle sembolik birini getiremezsiniz. Olamaz. Adayın, masanın almış olduğu kararları hayata geçirebilecek kararlılıkta olması, var olan güvenin asla sarsılmaması lazım. Devletin geleneklerini bilmesi lazım. Kendi egosunu yenmesi lazım. "Her şeyi ben bilirim. Yetkim var. Nereden çıktı bu parlamenter sistem?" dememesi lazım.

ERKEN SEÇİM OLABİLİR: AKP yüzde 30’un altında. Haziran sonunda tüm yoklamalarda CHP’nin AKP’yi geçeceğini göreceksiniz. Burada da hiçbir tereddüt yok. AKP’den ve MHP’den kopanlar CHP’ye üye oluyorsa bu önemli bir veridir. Kopuşlar başladı büyüyerek gidecek. Bizim söylediklerimiz yeteri kadar belli kesimlere ulaşmıyor bunu da kabul edelim. Televizyonlar mesela… Sürekli AKP’nin kanallarını izleyenler, dolayısıyla bir süre sonra hayatın gerçeği ile karşılaştığında onların doğru olmadığını görüyor zaten. O alanlara dönük çalışmamızı artırmalıyız. Erken seçim olabilir. Bu, ya Devlet Bahçeli’nin tercihi ya da ikisinin bir araya gelip aldığı bir karar olabilir.

SÖYLEŞİNİN TAMAMI

Politika