Kısa Dalga, iddianameye ulaştı... Kolombiya’daki 4,9 ton kokainin sırları: İki yaralama, üç ihbar, beş arama

Kısa Dalga, iddianameye ulaştı... Kolombiya’daki 4,9 ton kokainin sırları: İki yaralama, üç ihbar, beş arama
Kolombiya’da yakalanan 4,9 ton kokainin Türkiye’deki alıcısı Murat Karabaş 2017 yılından beri polisin radarına takılmış durumda. Detaylı soruşturmaya rağmen kokainin büyük patronu hala meçhul. Kısa Dalga’nın ulaştığı iddianame, Karabaş’ın üç ayrı ihbara rağmen ticarete devam ettiğini, konteynerlerinin defalarca arandığını ve her defasında soruşturmadan kurtulduğunu gösteriyor.

CENGİZ ERDİNÇ

Son iki yılın belki de en çok tartışılan meselelerinden biri Kolombiya’da yakalanan 4,9 ton kokain oldu. Türkiye’de yaklaşık 18 ay süren soruşturma 11 Ocak 2022’de yapılan ve 14 kişinin tutuklandığı operasyonla sonuçlandı. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanık kalmadı. Davanın 71 sayfalık iddianamesinde bir numaralı zanlı Murat Karabaş var. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fatih Kaya tarafından hazırlanan iddianame, Karabaş’ın üç yıl öncesine uzanan organize suç ve narkotik kayıtları bulunduğunu, iki kez vurulduğunu, üç ayrı ihbara rağmen ticarete devam ettiğini, konteynerlerinin defalarca arandığını ve her defasında soruşturmadan kurtulduğunu gösteriyor.

İlk ihbar

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi’nin 26 Eylül 2018 günü aldığı istihbaratta Münir N.’nin Kolombiya’dan gemiyle kokain getirdiği, ihracatın Murat Karabaş’a ait MK Kimyevi Maddeler şirketi tarafından yapıldığı bildiriliyor, iki konteynerin numarası veriliyordu. Aynı gün polis iki konteynerin mührünü açıp aradı. Biri deri, diğeri soya yağı yüklü konteynerlerde kokain bulunamadı. Alınan numuneler üzerinden yapılan laboratuvar incelemesinden de bir şey çıkmadı.

Ayağından vuruldu

Oysa polis kayıtları daha dikkatle inceleseydi, Murat Karabaş’ın 24 Ekim 2017 günü Florya’da Akvaryum Wolking Cafe’de dövüldüğü için verdiği şikâyet dilekçesini, beş ay sonra 10 Mart 2018 günü Reşat U. tarafından Bahçelievler’de ayağından vurulduğunu, üç hafta sonra 5 Nisan 2018 günü Organize Suçlar Şubesi'ne gidip detaylı ifade verdiğini, Sarallar tarafından tehdit edildiğini anlattığını görecekti.

Zorla senet imzaladı

Murat Karabaş’a göre 2017 yılı başında Tamer U. ve Mehmet P. ile 500 bin dolarlık cep telefonu getirmek için anlaşmış ancak para da telefon da gelmediği için iş yarım kalmıştı. Ancak her iki isim de 300 bin dolar zarar ettiklerini söyleyerek bu parayı Karabaş’tan istemeye başladı. Konu Sarallar’dan Fatih İ.’ye gitti ve meblağ 400 bin dolara ulaştı. Karabaş sıkıştırılıyor, savcıya gideceğini söyleyince Fatih İ.’den gelen mesajlarda “Seni narkotiğe verecekler, Soytaşlarla uyuşturucu işi yapıyor memur maaşıyla” ve “Amin semtimizin güzide insanı, eroin sokup kaçakçılık yapan, gümrükten mal çalıp sokan, kokain taciri, polisle savcıyı kullanıp tehdit eden, namazı umreyi dümen için kullanan Fetöcü dostum seni gördüğümde iki çift lafım var” gibi ibareler yer alıyordu. Karabaş 150 bin dolar ve 250 bin dolarlık iki senedi zorla imzaladığını anlattı.

Sarallar’ın Karabaş’ı birlikte uyuşturucu işi yapmakla suçladığı Soytaşlar Diyarbakır Liceli büyük bir aile. Aileden Cezayir Soytaş, Avni Soytaş, Gıyasettin Soytaş gibi isimler Yakut, Buldan ve Gün gibi ailelerle çok sayıda eroin kaçakçılığı olayına karıştı.

Kolombiyalı kimyagerler

Murat Karabaş, Kolombiya’dan kauçuk, soya yağı ve deri içeren 10 parti ihracat yapmıştı. Europol'dan 17 Haziran 2020’de Narkotik Daire Başkanlığı’na gelen bilgide Karabaş’ın sevkiyatları ve karteller için çalışan ve kokaini dönüştüren Kolombiyalı kimyagerlerin adı yer alıyordu. Karabaş’ın Kolombiya’dan gelen konteynerleriyle, kimyagerlerin Türkiye’ye geliş gidişleri çakışıyordu.

Narkotik Şube’ye ilk ihbar gelmeden hemen önce 18 Eylül’de MK Kimyevi Maddeler şirketinin Kolombiya’dan 10,9 ve 17 tonluk iki partisi çıkmış, 10 Ekim 2018 günü Europol'un Kolombiyalı kimyagerlerden olduğunu söylediği Onorio A.P. Türkiye’ye girmiş, 18 ve 26 Ekim’de konteynerler Türkiye’ye varmış, Abello P. 18 Kasım 2018 günü Türkiye’den çıkmıştı.

İkinci ihbar

29 Ocak ve 14 Şubat 2019’da iki ayrı parti Türkiye’ye geldi. 29 Mart 2019’da Edirne Narkotik Müdürlüğü’ne gelen ihbarda Murat Karabaş’ın Atilla A. ile birlikte soya yağı ve halı saha malzemelerine emdirilmiş kokain getirdiği ihbar edildi. 18 Nisan’da aranan iki konteynerde hiçbir şey çıkmadı. 25 Haziran ve 15 Temmuz 2019’da Kolombiya’dan yola çıkan iki parti daha 31 Temmuz 2019’da Türkiye’ye vardı.

Bir ihbar daha

Tam da bu sırada 1 Ağustos 2019 günü Kastamonu’da Devrekani Savcılığı’na ifade veren Nezahat U. adlı kadın, eşi Reşat U.’nun konuşmalarından Hollanda’dan 10 kilo kokain geleceğini, bunun kahverengi eroinle takas edileceğini duyduğunu, bunu Bakırköy’de savcıyla anlattığını, ancak savcının kendisini Vatan Caddesi’ndeki Narkotik Şube’ye yönlendirdiğini söyledi. Nezahat U. kocası Reşat U’nun “Hacı mala el koydu, polislerle malı paylaştı, bize vermedi. 300 bin lirasını polis aldı” dediğini duymuştu. Hacı dediği Murat Karabaş’tı.

Kolombiyalılar yine geldi

31 Temmuz 2019’da Türkiye’ye gelen partilerin hemen ardından 12 Ağustos’ta kimyager olduğu ileri sürülen üç Kolombiyalı Jose Rodrigo B.L. Ruper C.M. ve Jose Armando B.C. İspanya’dan gelip İstanbul’daki yeni havalimanına indi. 5 Eylül 2019’da bir konteyner daha geldi. Kolombiyalılardan ikisi 8 Ekim 2019’da, Jose Rodrigo B.L. 26 Ekim’de Türkiye’den ayrıldı.

4,9 ton kokain

İşler 2020 yılında karıştı. 1 Ocak’ta ve 1 Şubat’ta MK Kimyevi Maddeler'e teslim edilmek üzere iki parti daha yola çıktı. İkinci parti 51 ton granül kauçuk içeren iki konteynerlik partiydi. Kolombiyalı Jose Rodrigo Beltran L. 1 Şubat 2020 günü bir kez daha İstanbul’a indi. Aynı gün 51 ton granül kauçuk yüklü iki konteyner Villacicencio’dan yola çıktı ve 1 Nisan’da Buenaventura’ya vardı. Konteynerler AP Moller adlı Singapur bandıralı gemiye yüklenecek, buradan Panama’da MV Laura Maersk gemisine aktarılacak ve İstanbul Ambarlı’ya gelecekti.

3 Nisan 2020 günü Buenaventura’da polis tarafından yapılan aramada narkotik köpeği Dora tepki verdi, ancak kokaine rastlanmadı. İki konteynerdeki 30 kiloluk 1733 çuval içinden alınan numuneler Cali’ye laboratuvara gönderildi.

Yine vuruldu

Kartel yakalandığını haber almıştı, 5 Mayıs 2020 günü Murat Karabaş Bakırköy Siyavuşpaşa’da aracının içindeyken bacağından vuruldu. Karabaş Reşat U.’dan şüphelendiğini söylese de polise göre saldırganlar Vasfi Can U. ve Soytaşların akrabası Abdullah G. İdi. 24 Mayıs’ta Beltran L. ve üç Kolombiyalı İstanbul Havalimanı’ndan Bogota’ya uçarak Türkiye’yi terk etti. 3 Haziran 2020’de Cali’deki laboratuvar granül kauçuğa yedirilmiş kokaini tespit etti. Alınan örneklemin bütüne uyarlanmasıyla 51,9 ton granül kauçuk içinde 4 bin 928 kilogram kokain olduğu tespit edildi. Ve 9 Haziran’da Kolombiya polisi bilinen o açıklamayı yaptı.

Takip altında ticaret

9 Haziran’daki bu açıklamadan sonra 17 Haziran’da Dışişleri Bakanlığı üzerinden Kolombiya’dan alınan bilgilerde de satıcı Jairo Andres Calderon Polanca, alıcı MK Kimyevi Müstahzarları ve Murat Karabaş görünüyordu. Yine Europol'dan 12 Haziran 2020’de ismi bildirilen Kolombiyalı kimyagerlerin Türkiye’ye giriş çıkış kayıtları ile sevkiyatlar önemli ölçüde çakışıyordu. 13 Ağustos 2020’de Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı olaylarda adı geçen Atilla A., Murat Karabaş, Abdullah G., Vasfi Can U., Sevgi G. ve İrfan G. takibe alındı.

Aynı gemide kokain

29 Eylül 2020 gecesi yine Ambarlı’ya gelen MV Laura Maersk adlı gemide 3312 çuval gübre içinde 236 kilo “siyah kokain” yakalandı. MV Laura Mersk, Buenaventura’da yakalanan 4,9 tonluk partiyi Panama’dan Türkiye’ye taşıyacak gemiydi. Operasyonda suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Müjdat Dağ ile birlikte bir de İngiliz kimyager olduğu öne sürülen Anthony Murray yakalandı. FG Digital şirketi üzerinden getirilen gübreden önce yine haziran ayında Kolombiya’dan gönderilen iki konteyner kömür içinde 1 ton 106 kilo kokain yakalanmıştı ve bu da FG Digital’e, Ambarlı’ya geliyordu.

Çiçek ve muz içinde

12 Ocak 2021’de biten bu soruşturmadan sonra farklı tarihlerde Atatürk Havalimanı’na gelen iki partide çiçek kolileri arasında yaklaşık 27 kilo ve Mersin’de Ekvador’dan gelen muz kolileri içinde 44,8 kilo kokain yakalandı. Yedi kişilik organizasyon içinde yer alan Nurten A.’ nın dokuz kez uyuşturucudan yakalanan babası Selahattin A. ile birlikte içinde radyo kanalları, araziler, binalar, villalar ve daireler bulunan malvarlığına 1998 yılında uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle el konmuştu.

Bir konteyner daha

20 Mayıs 2021’de Murat Karabaş için ikinci kez soruşturma kararı verildi. Karabaş takip edilirken gelen ikinci konteyner 16 Haziran 2021’de Piraus Trader gemisiyle Ambarlı’ya, Kumport limanına indirildi. Fakat ne yapılan aramada ne de alınan örneklerde kokain bulunabildi. Murat Karabaş Kolombiya’dan gelen 20 ton deri için “Pitbull” lakaplı Nihat Dindar aracılıyla Ercan Oğuz ve Mehmet Bulut’tan 50 bin dolar almıştı. Telefon kayıtlarına bakılırsa 10 kilo kokain vaat ediyordu. 26 Haziran’da gümrükten çıkan deriler önce yakında bir depoya, sonra Ambarlı’da bir otoparka taşındı. Murat Karabaş dinlemeye takılan konuşmalarında “bozulurlarsa da uçmaz mı o” diye soruyordu. Polis 8 Temmuz’da İstanbul’a gelen dört Kolombiyalının gelen deriler içindeki kokaini ayrıştıracağını düşündü. Kolombiyalılar 18 Temmuz’da Türkiye’den ayrıldı.

Takibi anladı

Deriler de 28 Ağustos’ta otoparktan Başakşehir’de bir gecekonduya taşındı. Karabaş takip edildiklerini fark etmişti. Derilere bakıp bir şey bulamayınca paralarını geri isteyen Ercan Oğuz ve Mehmet Bulut’la çatışmaya başladı. Başlangıçta önce “on kilonun üzerine bir bardak su içsinler” diye mesaj gönderdi, sonra “Ben onu, on kiloyu kabul ediyorum” dedi ama kaçmaya başladı. Murat Karabaş’ın 14 Eylül 2021’de yine Ambarlı’ya gelen 24 ton deri eşyası da arandı ancak kokain bulunamadı. Alacaklılar ekim ayında Karabaş’ın evini bastı ancak onu bulamadılar. 31 Aralıkta gelen deri yüklü konteyner de arandı ama yine kokain yoktu. Polis biraz da Karabaş’ın başına bir şey geleceğini düşündüğünden 11 Ocak 2022 günü yaptığı operasyonla Murat Karabaş’ın da aralarında bulunduğu 15 kişiyi gözaltına aldı, 14’ü tutuklandı.

Murat Karabaş poliste verdiği ifadede sadece ticaret yaptığını savundu, 51 tonluk partiyle hiçbir ilişkisinin olmadığını, asla granül kauçuk getirmediğini ve belki de en ilginç itirafını yapıp 4,9 ton kokaine parasının asla yetmeyeceğini söyledi. Karabaş, Sedat Peker’in de açıklamalarını izlemiş yakalandığında “bu işler onun yüzünden başıma geliyor” diye düşünüp lanet okumuştu.

Soruşturmanın “mali ilişkilere” uzanmaması Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde çözülmeyi bekleyen bu karmaşık bulmacanın en önemli yanını oluşturuyor.


Belki de asıl patrona ulaşmak için, tıpkı Watergate skandalında “Derin Gırtlağın” gazeteci Bob Woodward’a söylediği gibi “parayı takip et” şiarını izlemek gerekiyor.

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Özel Haber