Kredi ve mevduat faizlerinde sert yükseliş

Kredi ve mevduat faizlerinde sert yükseliş
Peş peşe gelen önlemler bankaların kredilerde sıkılaştırmaya gitmesine neden olurken, kredi ve mevduat faizlerinde yükseliş devam ediyor.

Son düzenlemelerin ardından banka kredilerinde frene basıldı. Kamu bankaları, ikinci el konut ve tüketici kredisi büyümesini sınırlayan bir politika izliyor. Hem ucuz TL kredilere artan talep, hem de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başta olmak üzere alınan önlemlerin maliyet artırıcı etkisi ile kredi ve mevduat faizleri de sert yükselişe geçti.

Reuters'ın bankacılık kaynaklarından edindiği bilgiye göre, bazı kamu bankaları ikinci el konut kredisi kullanımı üst limitini 150,000 TL'ye kadar düşürdü. Dünya gazetesinin aktardığı haberde, benzer şekilde kamu bankalarında şube bazlı kredi miktarı ve kredi sayısı uygulaması ile de kredi kullandırmayı azaltıcı önlemler alındığı belirtildi.

DOLAR MEVDUAT FAİZİ YÜZDE 6.5’İ AŞTI

Ekonomi yönetiminin krediler üzerinden aldığı önlemlerin maliyete yansımasıyla bir süredir yükselişte olan mevduat ve kredi faizleri ise özel bankalarda daha da yükseldi. Artan maliyetlerin yansıdığı TL mevduat faizleri yüzde 25'lere doğru giderken, dolar mevduatlarda geçen aylarda yüzde 5 seviyesinde olan faiz bazı bankalarda yüzde 6,5'in üzerine çıktı, Euro mevduatlarda ise bu oran yüzde 5'e yaklaştı. Sektörde bireysel ve ticari kredi faizleri de yükselişini sürdürüyor.

Bankacılar 13 haftalık kurdan arındırılmış bakıldığında tüketici kredilerinde büyüme hızının nisan sonundaki yüzde 30'lardan haziran sonu itibarıyla yüzde 60'a ulaştığına dikkat çekiyor. Aynı dönemde ticari kredilerde ise büyüme hızı yüzde 55'ten yüzde 40'a doğru geriledi.

Hükümetin ekonomi politikasında cari açığı azaltmak adına istihdam ve ihracat odaklı kurumsal krediler teşvik ediliyor. Ancak düşük faiz politikası nedeniyle TL'de değerini koruyamayan bireyseller ise iç tüketimi canlandıracak şekilde yüksek kredi kullanımını tercih ediyor.

Amaçlanan kredi büyümesinden farklı olarak yüksek enflasyon ortamında bireysel kredilerde aşırı hızlanma trendi ise kamu bankaları tarafından BDDK adımlarına da paralel olarak son dönemde sınırlanmaya çalışılıyor.

'SABİT FAİZLİ TAHVİL, LİKİDİTE SIKIŞIKLIĞINA NEDEN OLDU'

Konu hakkında bilgi sahibi üst düzey bir bankacı, "Bazı kamu bankaları konut kredilerinde üst limiti 150 bin TL'ye indirdi. Bazıları ise maksimum 500 bin TL konut kredisi kullandırıyor" dedi ve ekledi: "Bankalarda ayrıca bir likidite sıkıntısı oluşmuş durumda. TCMB'nin son düzenlemeleri sonrası bankaların sabit faizli DİBS portföylerini artırmaları likidite sıkışıklığına neden oldu. TL'de sıkışıklığın artmasının da mevduat faizlerindeki yükselişte etkisi büyük" dedi.

TÜKETİCİ KREDİSİNDE TALEP PATLADI

TCMB, "liralaşma" kapsamında döviz mevduatı karşılığı TL sabit kuponlu tahvil tutulması yönünde adımlar atarken, teminat sisteminde TL'nin ağırlığını artırıcı adımları daha kuvvetlendirdi. Bu adımlar bankaları devasa tutarlarda sabit kuponlu uzun vadeli tahvile yönlendirdi ve likitide bu alana kaydı.

Bir diğer bankacı ise, "Enflasyon nedeniyle bireyler krediye dayalı iç tüketime yönelmiş durumda. Faizler kademeli artıştaydı ancak enflasyon yüzde 80, kredi faizi yüzde 30 olunca son üç aydır bireysel başta olmak üzere tüm kredilerde ciddi bir talep patlaması gördük. Maliyetler BDDK kararlarıyla yükseltildi" diye konuştu.

BDDK, 100 bin TL üzerindeki tüketici kredileri için vade sınırını 24 aydan 12 aya düşürürken, kredi kartı asgari ödeme tutarlarını yüksek miktarlar için haziran başında artırmıştı. Ayrıca konut kredilerinde de 10 milyon TL üzeri değer için kredi kullanımı yasaklandı, değere göre limitler getirildi.

Ekonomi