Mahkeme, Aliağa gemi söküm tesislerinde işverenin "grev durdurma" talebini reddetti
İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan gemi söküm tesislerindeki 22 ayrı işletmede iş bırakan işçilerin direnişi sürüyor. Son olarak iki şantiyede daha işçiler iş bırakırken, işverenin eylemi bitirmeye yönelik olarak Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında “Grevin tedbiren durdurulması” talebiyle Aliağa 2'inci İş Mahkemesi'ne açtığı davada keşif yapıldı.
Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu ve Özlem Kara'nın haberine göre, keşif sonrası kararını açıklayan mahkeme işverenin talebinin reddine karar verdi.
DAVA TEK BİR İŞÇİYE KARŞI AÇILMIŞ
Davanın tek bir işçiye karşı açıldığını belirten mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi; “6356 sayılı Kanunu'nun 58. maddesinin birinci fıkrasına göre grevden bahsedebilmek için gerekli şartların varlığı açıkça ortaya konmuştur. Mevcut bir grevden bahsedebilmek için işçilerin topluca çalışmamak suretiyle iş yerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmaları gerekmektedir. Dava tek bir işçiye karşı açılmıştır. Tek bir işçinin grev yapamayacağı hususu dikkate alındığında somut olayda yasadaki tanıma uygun bir grevin olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle 'grevin tedbiren durdurulması' talebi hakkında ret kararı vermek gerekmiştir.”
Kararın ardından işçilerin bugün işverenle görüşme yapması bekleniyor.
EMNİYET AMİRİNDEN TEHDİT: İSTESEK MÜDAHALE EDERİZ
Öte yandan emniyet amirinin de işçilerle görüştüğü öğrenildi. Görüşmeye eşlik etmek isteyen avukatların engellenmeye çalışıldığı belirtilirken, emniyet amirinin işçilere “Bakın biz istesek size burada müdahale ederiz ama size iyi niyet gösteriyoruz. Dışarıdan gelenler burayı karıştırır” gibi ifadeler kullandığı öne sürüldü.
'ESAS MESELE İŞÇİLER ÜZERİNDE PSİKOLOJİK BASKI OLUŞTURMAK'
Dava sürecini ve direnişi değerlendiren işçilerin avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Yöneticisi Erdoğan Akdoğdu, şunları söyledi: “İşveren sanki yasak grev varmış gibi Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na dayanarak grevin bitirilmesi için mahkemeye başvurmuş. Davada keşif yapıldı. Söz konusu davanın tebligatı bile işçiye telefonla ulaştırılmış. Oysa ki kanun çok açık, tebliğ edilmesi gerekiyor. Bu gibi kusurlar var. Bunu keşif sırasında da dile getirdik. Hakimi reddettik. Davanın açıldığı yer de yanlıştı. Aliağa'daki iş mahkemesinde açmışlar. Bu hususları dile getirdik. Esas mesele işçiler üzerinde psikolojik baskı oluşturmak.”
'İŞÇİLER ÇOK AĞIR İŞLER YAPIYOR'
Geçtiğimiz günlerde işçilere desteğe gelen bir kişinin kimlik göstermediği gerekçesiyle ters kelepçe yapılarak yaka paça gözaltına alındığını söyleyen Akdoğdu, “Oraya desteğe gelen bir kişiyi yaka paça ters kelepçe ile gözaltına aldılar. Biz de avukatlar olarak işlemin sebebini sormaya çalıştığımız sırada oradaki bir emniyet amiri gelip saldırdı. Bu da işçilere bir mesajdı” dedi. Söz konusu gemi söküm tesisinde yılda 4-5 işçinin öldüğü ancak hiçbir şekilde basına yansımadığını ifade eden Akdoğdu, en son eylül ayında iki işçinin vefat ettiğine dikkat çekti ve şunları söyledi: "Bu işçiler ağır sanayi işçisi aslında. Çok ağır işler yapıyorlar. Asbestli büyük yük gemilerini parçalıyorlar. Burası aynı zamanda güvencesiz bir alan. Buradaki hiçbir işçinin sendika üyeliği yok, sendikal bir çalışma da yok. İşçilerin çalışırken kullandıkları elbiselerin özel olması gerekiyor. Bu bile işverenin umurunda değil. Avukatlar olarak nöbetleşe alandayız. Biz işçilerin yanındayız.”
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.