İddia: Mahkûmlar bir daha içeri girmemek için yargı mensuplarına vereceği parayı planlıyor

İddia: Mahkûmlar bir daha içeri girmemek için yargı mensuplarına vereceği parayı planlıyor
Cezaevinden çıktıktan sonra ilk yazısını kaleme alan gazeteci Barış Pehlivan, "Cezaevindeki mahkûmlar, tekrar içeri girmemek için hangi yargı mensubuna ne kadar para vereceğini planlıyor" dedi.

Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner, Gazeteci Barış Pehlivan'ı ‘Mide Bulandıran Öykü' başlıklı yazısı nedeniyle şikayet etmiş, hakkında dava açılan Pehlivan, denetimli serbestlik hakkından faydalanamayarak yeniden cezaevine gönderilmişti.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne dilekçe veren Aydıner 3 aydır cezaevinde bulunan Barış Pehlivan hakkındaki şikayetinden vazgeçti ve dün davanın düşmesine karar verildi.

Barış Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz de dilekçe vererek, mahkemeden denetimli serbestlik kararı talep etti. İnfaz Hakimliği’nin kararı doğrultusunda Barış Pehlivan hakkında denetimli serbestlik kararı verildi.

'İçerideki ve dışarıdaki adaletsizliği anlattım diye girdim, çıktım yine en iyi bildiğimi yapacağım'

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 3 aylık cezaevinin ardından tahliye olmasıyla birlikte kaleme aldığı ilk köşe yazısında, "Unutmayacağım. 89 yaşında mektup yazanı da Japonya’dan Silivri’ye kart atanı da annesi benim için gözyaşı döken mahkûmun sıcaklığını da... İçerideki ve dışarıdaki adaletsizliği anlattım diye girdim, çıktım yine en iyi bildiğimi yapacağım" dedi.

'İsimler, biriktirilecek miktarlar havada uçuşuyor'

Pehlivan, bugünkü yazısında, şu ifadeleri kullandı:

"Farkındasınız değil mi, son 16 yıldır en çok konuştuğumuz konu yargı. Daha doğrusu, kelepçeyle sıkılmış hayatlarımız. Metafor değil derdim, gerçekten de adliye salonlarında verilen kararlar ile nefesimizi ne kadar kullanacağımızı öğreniyoruz. İktidar kurmayları ise ne zaman boğazımız düğümlense 'İnfaz sistemi değişmeli' diyor. Doğru, büyük adaletsizlikler yaratıyor şu anki sistem. Ne eşitlik sağlıyor ne de vicdana sığıyor. Gelin görün ki meseleyi sadece suçlunun ne kadar hapis yatacağına indirmek, kanamaya bant ile çare bulmaktan bile daha başarısızlığa mahkûm oluyor.

Düşünsenize, cezaevindeki mahkûmlar çıktıktan sonra bir daha içeri girmemek için hangi yargı mensubuna ne kadar para vereceğinin planlamasını yapıyor. Ve isimler, biriktirilecek miktarlar havada uçuşuyor; kimse de 'Sahi, biz neyin kafasını yaşıyoruz' diye sormuyor. Öyle ya, herkes her şeyi biliyor."

(Kısa Dalga)

Gündem