Mehmet Ceyhan'dan Esin Davutoğlu Şenol’a destek

Mehmet Ceyhan'dan Esin Davutoğlu Şenol’a destek
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ölümle tehdit edilen Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a destek verdi: "Ben de 30 yıldır tehdit ediliyorum. 'Seni listeye aldık' dediler. Şikayetçi oldum. Hukuk da işlemiyor. Aşı karşıtlarına bu kadar müsamaha gösterilen bir dönem yaşamadık."

Özellikle pandemi döneminde yaptığı değerlendirmelerle kamuoyunu aydınlatan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un ölümle tehdit edilmesi tepki çekmeye devam ediyor. Şenol'da destek açıklaması yapan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, kendisinin de 30 yıldır tehdit aldığını söyleyerek "Türkiye'de aşı karşıtlarına karşı bu kadar müsamaha gösterilen bir dönem olmadı" dedi.

'DEVLETİN BİLİME SAHİP ÇIKMASI LAZIM'

Ceyhan, "Devletin şu çağda, herhangi bir devletin gerekeni yapması lazım. Bilime sahip çıkması lazım. Madem ki aşılamayı devlet politikası olarak benimsemiş. 40 milyon aşı yapılıyor Türkiye'de her yıl. Bunlar devlet tarafından yapılıyor yüzde 95'i. O zaman devletin kendi uygulamasının yanında durması lazım. Bilim insanını korumaktan zaten bahsetmiyorum. Bilim insanı zaten öncelikle insan" diye konuştu.

Sözcü gazetesinden Yusuf Demir'e konuşan Prof. Ceyhan şu açıklamaları yaptı:

'SENİ LİSTEYE ALDIK'

“Esin pandemi sırasında almaya başladı, ben 30 senedir bunlarla uğraşıyorum. Bunların hepsi çapulsuz, çapsız adamlar. Kaç defa böyle tehdit ettiler, “listeye aldık” dediler falan… Bir iki defa savcılığa verdik.

Ülkede hukuk da işlemiyor. Bir tanesinin kimliği belliydi. Eczacı. Tehdit etmeden bir gün önce karakola gidip, tutanak tutturmuş, “Hesabım çalındı” diye… Bu kadar korkak adamlar. Savcının mütalaası da şöyle olmuştu: İnternetten yapılan bu tür hakaretler, tehditler aleni hakaret sayılmaz. Çünkü herkesin instagramı yoktur.

'BİLİMLE AYDINLANAN BİR ÜLKE DEĞİLİZ'

Böyle olunca, şunu kabul etmek lazım. Biz öyle yüzünü Batı'ya çevirmiş, bilimle aydınlanan bir ülke falan değiliz. Aynen orta çağdaki gibi, o zaman nasıl adamları engizisyon mahkemelerinde yargılayıp öldürüyorlardı, halk yuh çekiyordu falan… Maalesef artık öyleyiz.

Bunun nedeni bir tane değil. Örneğin devletin desteğiyle bu ülkede geleneksel tıp kongreleri düzenlediler. Bu kongrelerde hastalıkların hacamatla, sülükle falan iyileşebileceğini anlatıyorlar. Ondan sonra insanlar artık, bilime, modern tıbba falan şüpheyle bakmaya başlıyor. Devletin en başından bu işler böyle yapılırsa halkın böyle düşünmesi normal.

'BAKANLIK RAKAM YAYINLAMAKTAN VAZGEÇTİ'

Aşı karşıtlığı Türkiye'de 2011'de artmaya başladı. Zaten o zaman Türkiye'de aşı reddi sayısı, çocukluk çağı aşıları için söylüyorum 170'ler civarındaydı. En son 2017'de 40 binin üzerine çıktı sonra bakanlık bir daha rakam yayınlamadı.

'BAKAN VE YARDIMCISIYLA GÖRÜŞTÜM'

Aşı karşıtları bu kadar rahat medyada, sosyal medyada konuşmaya başlayınca, bakanla da bakan yardımcısıyla da görüştüm: “Bakın bunlar sadece pandemi aşılarını değil, çocukluk çağı aşılarını da etkileyecek. Bunlar bu kadar rahat konuşamazlar.” dedim.

“Bunların muhatabı ben değilim aslında sizsiniz” dedim. Çünkü aşıyı uygulayan devlet, parasını karşılayan devlet. Ben sadece sizin önerdiğiniz aşıları yapın diye öneriyorum insanlara. Neticede devletin salgını önlemeye dönük uygulamasını engellemeye çalışıyorlar.

Bu açıkça suç.

Hatta o zaman Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen'le de görüştüm. O kanun maddesini falan çıkardı. Onları da ekledim. Bakan Yardımcısına verdim ama hiçbir şey yapılmadı.

'AŞILAMAYI 2. ABDÜLHAMİT BAŞLATTI'

Türkiye'de aşı karşıtlarına karşı bu kadar müsamaha gösterilen bir dönem olmadı.

Mesela yine AK Partinin ilk zamanlarında bunlarla mücadele etmek için bir ekip kuruldu. O ekip de ben de vardım. Planlar yaptık, neler yapılacak falan. O arada bakan değişti falan rafa kalktı o iş.

Bir şekilde nedense, Müslümanlıkla aşı, birbirine tersmiş gibi algılattırıldı. Oysa aşılamayı başlatan 2. Abdülhamit. Sonra Türkiye Cumhuriyeti önem veriyor ve Atatürk'ten sonra devam ediyor.

Çıkıp bunları anlatıyoruz ama yeterince yer almıyor medyada. O yüzden cahil aklı öyle zannediyor. Ama bunların tamamı sahtekar, tamamı korkak. Gelip insanın yüzüne bunları konuşamazlar.

'TÜRKİYE'DE SAYILARI İKİ ELİN PARMAKLARINI GEÇMEZ'

Sanıldığı gibi çok yüksek sayıda da değiller. ABD'de geçen sene açıklandı. Sanki doktorlar ikiye bölünmü gibi algı yaratılmaya çalışıldı ama öyle bir şey yok. Amerika'da 1 milyonu aşkın doktor var aşı karşıtı olan 440. Söyledikleri ilginç olduğu için medya onları gündeme getiriyor. Bizde de toplasan 2 elin parmakları kadar değiller.

Bence medya üzerine düşeni yaptı bu pandemi sırasında eranlara çıkarmadı ama devlet yapmadı. Daha önce Canan Karataylar, Rasim Küçükustalar çıkıp konuşuyorlardı.

'TÜRKİYE'DE ÇOK RUH HASTASI VAR'

İş tabi tehdit boyutuna gelince Türkiye'de birçok ruh hastası var.

Ben Esin'e kaç defa bunların üstüne gitme cevap verme dedim ama kolay değil tabi….

Bir sürü hakaret ediyor, tehdit ediyor. Cevap vermiyorsun. Kolay değil…

Bir sürü ruh hastası var. Sen sürekli gündeme getirince bunu, her yazdıklarına cevap verince… Maalesef cahil ve ruh hastaları da kendilerine görev çıkarıyor.

ÇÖZÜM NEDİR?

İşin ceza kısmı ayrı, hukuki taraf. Kızcağızı ölümle tehdit etmişler.

Esas devletin yapması gereken aşının yanında olup aşı karşıtlarıyla mücadele etmek.

Ben yeni kanun çıkartılmasından falan bahsetmiyorum. Mevcut kanunlarla da bunların yaptıkları suç zaten… İnsanlara hakaretler yağdırmak vs… Her gün bizim hakkımızda CİMER'e şikayetler yazıyorlar. En son bir yol buldum. Çünkü bütün mesaini harcasan yetiştiremezsin. Matbu bir yazı hazırladım… Her CİMER'den gelen soruşturma isteğine onu gönderiyoruz.

'DEVLETİN GEREKENİ YAPMASI LAZIM'

Esin'i aradım meşguldü şimdi tekrar arayacağım. Ama tabi kızcağızın canını sıkmıştır tabi bu iş.

Onlar da canını sıkmak için esas yapıyorlar bu işi. Bir kısmı da cahil, bunların söyleminden etkilenip Allah korusun daha ileri gidebilir.

Devletin şu çağda, herhangi bir devletin gerekeni yapması lazım. Bilime sahip çıkması lazım. Madem ki aşılamayı devlet politikası olarak benimsemiş. 40 milyon aşı yapılıyor Türkiye'de her yıl. Bunlar devlet tarafından yapılıyor yüzde 95'i. O zaman devletin kendi uygulamasının yanında durması lazım.

Bilim insanını korumaktan zaten bahsetmiyorum. Bilim insanı zaten öncelikle insan.

'KORKAK ADAMLAR, GÜNDEMDE KALMAK İÇİN YAPIYORLAR'

Engellemek için gerekenleri yapması lazım. Ama bu kadar kolay olmaması lazım. Sosyal medyada tehditler savurup sonra gelip… O işi yapacak adam delikanlı olsaydı kapının önüne bırakmazdı da kapısını çalardı.

Korkak adamlar bunlar, yüz yüze gelmekten bile korkarlar. Akılları sıra gündemde kalmak için bunları yapıyorlar.

Gündem