Ekolojik yıkım: Milli Parklar 'ağaç kesimine" açıldı

Ekolojik yıkım: Milli Parklar 'ağaç kesimine" açıldı
Türkiye Ormancılar Derneği, Milli Parklar'daki ağaçların kesim için iki sektöre açılacağını duyurdu. Köprülü Kanyon Milli Parkında 94477 metreküp, Termessos Milli Parkı’nda 176 metreküp, Beyşehir Mili Parkı’nda 5.703 metreküp, Kovada Milli Parkı’nda ise 948 metreküp ağaç kesimi yapılacak.

Türkiye Ormancılar Derneği, Milli Parklar'daki ağaçların kesim için iki sektöre açılacağını duyurdu. Köprülü Kanyon Milli Parkında 94477 metreküp, Termessos Milli Parkı’nda 176 metreküp, Beyşehir Mili Parkı’nda 5.703 metreküp, Kovada Milli Parkı’nda ise 948 metreküp ağaç kesimi yapılacak. Uzmanlar, ormanlarda ve milli parklarda, tomruk, lif ve yonga sektöründe kullanılması için yıllık 31 milyon metreküp ağaç kesimi için izin verildiğini, bu artışın ormanları ekolojik anlamda yıkıma götüreceğini belirtiyor.

Türkiye Ormancılar Derneği, Milli Parklar’daki ormanların kesime açıldığını duyurdu. 2018 yılından bu yana dövizdeki yükseliş nedeniyle yurt dışından getirilen odun ham madde fiyatlarındaki maliyetlerin artması sonucu 24 milyon metreküp odun üretiminin (kesimi) Türkiye içinden karşılanması kararı alındığını bildirildi. Tomruk, lif ve laminat, parke üretiminde yararlanılan yonga sektöründe kullanılan odun ham madde gereksiniminin Türkiye’deki ormanlardan sağlanacak. 

Köprülü Kanyon Milli Parkında 94.477 metreküp, Termessos Milli Parkı’nda 176 metreküp, Beyşehir Mili Parkı’nda 5.703 metreküp, Kovada Milli Parkı’nda ise 948 metreküp ağacın kesim için izin verildiği açıklandı. Üretim ormanı olmayan korunması gereken alanlar olarak değerlendirilen Milli Parklar Yönetmeliği’ne göre ağaç kesimlerinin hukuki ve bilimsel açıdan uygun olmadığı belirtildi.

Türkiye Ormancılar Derneği İkinci Başkanı olan eski Milli Parklar Genel Müdürü Hüsrev Özkara ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Botaniği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik ve Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Ormancılık Politikası uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış konuyu ANKA Haber Ajansı’na şu şekilde değerlendirdi:

"'TANRI KURALI MIDIR' DİYEREK BU ADIMI ATTILAR"

Hüsrev Özkara (Türkiye Ormancılar Derneği İkinci Başkanı, eski Milli Parklar Genel Müdürü): 5 milli parkta ağaç kesimi yapılmaktadır. Türkiye’de aşırı üretim (ağaç kesimi) zorlaması var. Odun hammaddesini yurtdışından ithalatla daha uygun fiyatlarla getirip Türkiye’de işliyorlardı. Sunta, MDF gibi başka alanlarda kullanılacak ürünlere dönüştürülüyorlardı. Türkiye’deki odun kapasitesini düşünecek kadar fabrika kapasitesi oluşturmadılar. Hep yüksek kapasite. ‘Nasıl olsa geliyor, parayla alıyorum, para da kazanıyorum’… Ama gün geldi döviz fiyatları yükselince, artık dışarıdan ithalat yapmak zorlaştı. Bu sefer döndüler hükümete ‘Arkadaş bizim ormanlarımız zarar da görse bizim ihtiyacımızı karşılayacaksınız’… Hükümetin de işine geldi. 2010’lu yıllarda 13-14 milyon metreküp olan ağaç kesimi bugün 32 milyon metreküpe çıktı. Bu şunu gösteriyor: Böyle bir üretim (ağaç kesimi) alışkanlığını toplumda var ettiler. Kendini göstermek isteyen meslektaşlarımız da ‘Efendim biz Milli Parklar’dan da kesim yaparız. Tanrı kuralı mıdır?’ diyerek bu tür uygulamalara adım attılar. Milli Parklar’dan yapılacak ağaç kesiminin toplam ağaç kesiminin çok az kısmını karşılayacak, 30 bin metreküpü geçmiyor. Benim bahsettiğim Türkiye geneli ağaç kesimi 31 milyon metreküp. Lafa geldiği zaman ülke sevgisinden doğa sevgisinden bahsediyoruz. Bunlar göstermelik. ‘Sizin söylediğiniz gibi değil’ diyorlarsa sahaları birlikte değerlendirelim."

"ORMAN KANUNU 18 YILDA 29 KEZ DEĞİŞTİRİLDİ"

“6831 sayılı Orman Kanunu 2000’li yıllara kadar 15 defa değiştirilmiş. 44 yılda 15 defa… Son 18 yılda ise 29 kez değiştirildi. Geçmişte de değiştiriliyordu, ama ben bunu bugün siyasi iktidarın fütursuz tavrı olarak değerlendiriyorum. 16, 17, 18’nci maddeler izin maddeleridir. Bu izin maddelerinde ormanları arka bahçe gibi görmeye başladılar. Normalde istisna olarak sayılanlar şu anda istisna olmaktan çıktı. Son yıllarda 37 bin hektar (ağaç kesimi) yıllık izin veriliyor. Özellikle; deniz sahilleri, turizme konu olan yerler, maden sahaları. Fakat öyle bir kolaycılık var ki. Adam diyor ki ‘Ben yol yapmadan hemen gireyim şu köşeden.’ Yaşadım bunları. Ya arkadaş burası Milli Park buraya niye giriyorsun?"

"ÜRETİMİN YÜZDE 76'SI TOMRUK, LİF VE YONGA SEKTÖRÜNDE KULLANILIYOR"

Prof. Dr. Erdoğan Atmış (Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Ormancılık Politikası uzmanı): Türkiye’de son yıllarda odun üretimi aşırı arttı. Yeni rakamlara göre 2020 yılında 28,5 milyon metreküp odun üretildi. Bu rakam 2017’de 18,5 milyon metreküptü. Sadece 4 yılda Türkiye’deki odun üretimi 10 milyon metreküp arttı. Bu artış oransal anlamda yüzde 53,6’ya denk geliyor. Bu artışın içerisinde sanayi odun üretimi yüzde 59,5 artarken yakacak odun üretimi yüzde 23,8 arttı. Türkiye’de odun üretimi neden bu kadar hızlı artıyor?

Bu üretimin yüzde 76’sı iki sektöre üretim yapıyor, 'Tomruk ve lif yonga ürünü.' Lif yonga levha işleyen sanayinin kapasitesi yıllık işleme kapasitesi 14 milyon metreküpe geldi. Avrupa’da ve dünyada öncü olmakla övünen bir sektör. Bu sektör bu büyümeyi planlarken hammaddenin önemli bir kısmını da yurtdışından ithal etmeyi düşünüyordu. 2018 yılında yaşanan o büyük döviz krizi nedeniyle bu sektör tamamen içeriye döndü ve Orman Genel Müdürlüğü üzerinde baskılar oluşturarak odun üretimi artışını hızlandırdı. Bizim ormanlarda yapılan aşırı odun üretimini sorgulamamız gerekiyor. Çünkü bu artış ormanlarımızı ekolojik anlamda yıkıma götürüyor.

Biyokütle sektörü (odun yakıp enerji üreten sektör) de devreye girdi. Onlar da OGM’den odun talep etmeye başladı. Bu da yetmezmiş gibi OGM ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Milli Parklar’da da odun üretimi için meta vermeye başladı. Milli Parklar korunan alandır ve oralarda odun üretimi yapmak doğru değildir. Milli Parklar Türkiye ormanları içerisinde yüzde 4’lük alanı kapsıyor. Bu sektör sahiplerini memnun edebilmek ve ucuz hammadde verebilmek için ve Milli Parklar’daki yüzde 1’e denk gelen alanlarda da odun üretimine başlanılıyor."

"MİLLİ PARKLAR EKOSİSTEM AÇISINDAN ZENGİN ALANLARDIR"

Prof. Dr. Ünal Akkemik (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Botaniği Bölümü öğretim üyesi): Milli Parklar’da sadece ekosistemler değil tarihi ve arkeolojik alanlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin Termessos Milli Parkı’nda hem flora fauna hem de arkeolojik alanlar bulunmaktadır. Milli Parklar ormanlık alanlarımızın yüzde 4’ünü kapsamaktadır. Türkiye ormanlarına kıyasladığımız zaman buraların ormanlık alanları azdır ve mutlak korunması gereken alanlardır.”

 

(DİLAN KUTLU / ANKA)

Gündem