Miroğlu’na göre kayyum döneminin bitmesi HEDEP’in kaybetmesi, AKP’nin kazanmasına bağlı

Miroğlu’na göre kayyum döneminin bitmesi HEDEP’in kaybetmesi, AKP’nin kazanmasına bağlı
AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Sedat Bozkurt'un dile getirdiği AKP-HEDEP temasına ve yaklaşan yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Miroğlu, "Kayyum döneminin kapanması, seçmenin tercihleriyle alakalı. Bu seçimde de AKP ve HDP yarışacak Doğu’da. AKP yarışacak ve belediyeleri kazanacak. Başka yolu yok" dedi

Yaklaşan yerel seçimler öncesi partilerin ittifak çalışmaları sürerken, AKP ile HEDEP arasında sekiz yıl sonra ilk defa resmi nitelik kazanmamış bir görüşme trafiği olduğu iddiası gündeme geldi.

Gazeteci Sedat Bozkurt, Kısa Dalga’daki yazısında; AKP ve HEDEP arasındaki görüşmeleri; parti yönetimlerinin bilgisi dahilinde, kurumsal temsil görevleri olmayan eski siyasetçiler tarafından yürütüldüğünü belirtmişti.

Bozkurt’un yazısında, görüşmelerde HEDEP’in önümüzdeki yerel seçimler için, 2019’daki seçimlerden farklı olarak muhalefete destek vermek yerine büyükşehirlerde güçlü adaylarla girmesi karşılığında AKP’den siyasi taleplerinin olabileceği bilgisi yer aldı.

Serbestiyet, bu görüşmelere ilişkin AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu ile konuştu. Miroğlu şunları ifade etti:

- Ne Türkiye’nin ne de AKP’nin gündeminde çözüm süreci diye bir gündem var.

- 2019 seçimlerinde mesele zayıf- güçlü aday gösterilmesi değil, kayıtsız şartsız CHP adaylarının desteklenmesiydi. HDP’den Mart seçimlerinde İmamoğlu’na 900 bin oy gitti. Yenilenen seçimde bu oy 1 milyona çıktı. HDP’nin 2018 seçimlerinde İstanbul’da aldığı oy zaten 1 milyon 180 bin civarındaydı.

- Antalya, Mersin, Ankara, Adana, İzmir gibi metropol şehirlerde de durum farksızdı genel olarak. Batı’da 4 milyon civarında HDP oyu CHP adaylarına gitti.

- Bunun HDP’ye hiçbir faydası olmadı. HDP muhasebe yapacağı yerde, aynı hatayı son genel seçimlerde de yaptı ve HDP’yle iş birliğini siyasi manada kriminal bir hadise gibi gören ama oylarına da yok demeyen Millet İttifakı’na kayıtsız şartsız destek verdi. Ama bu defa HDP seçmeninden büyük bir tepki aldı. Milletvekili sayısı çok düştü.

- Eğer AKP işi sıkı tutsa ve bilhassa metropoldeki vekil listelerinde sözünü ettiğim bu 4 milyon oyu ve genel olarak ona zaten oy verenlerin dışında kalan Kürt seçmeni hesaba katan bir tercih yapsaydı HDP barajın altında kalabilirdi.

'AKP ve HDP yarışacak Doğu’da. AKP yarışacak ve belediyeleri kazanacak'

- Yedi yıldır devam eden kayyum döneminin sona ermesi herkesin hayrına, sivil siyaset ve demokrasi yararına olur. Ama bunun da yolu HDP’yle filan yapılacak anlaşmalarla olmaz ki zaten yok böyle bir anlaşma.

- Kayyum döneminin kapanması, seçmenin tercihleriyle alakalı. Bu seçimde de AKP ve HDP yarışacak Doğu’da. AKP yarışacak ve belediyeleri kazanacak. Başka yolu yok. HDP’nin kazanması demek, yeniden birtakım yasa dışı komitelerin devreye girmesi demek olacak; bu siyasi konjonktürde, belediyelerin sözünü ettiğim bu yasa dışı KCK komitelerinin belediyeleri yönetmesine devlet izin vermeyecek. Ortada HDP’li belediyelerin KCK komitelerince yönetilmesine HDP’den ciddi bir itirazın geleceğine dair hiçbir emare yok.

- Öcalan bir hükümlü. Dava süreci tamamlanmış durumda. Kendisiyle düzenli ve çoğu da siyasal çerçevede yapılmış görüşmelerin gerekçesi geçmişte çözüm süreçlerinde söz konusu oldu. Ki bu görüşmeler o kadar yoğundu ki, 400 sayfalık İmralı Görüşmeleri diye kitap bile çıktı. Sonuç daha fazla kan ve daha fazla gözyaşı oldu. PKK, adaya yollanan HDP vekilleri ve avukatlar aracılığıyla çoğu kez yanıltıldı. Ayrıntıları isteyen benim 2018’de yayınlanan Yeni Yüzyıl Kürtler ve Bağımsızlık kitabına bakabilir.

- Şimdi bu arkadaşlar Türkiye’nin aynı sularda yüzmesini bekliyorlar ama boşuna bir beklenti. Örgütün hedefinde; bırakalım Türkiye’yi, Türkiye’yle dost kalmak isteyen Barzanilerden tutun da hemen herkes var. Taksim Meydanı’na çıktılar geçenlerde, Irak Bölgesel Kürdistan hükümetini protesto etmek için.

AKP-HEDEP-HÜDAPAR görüşmesi olmayacak

- Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden herkesin bilmesi gereken bir şey var: bu konjonktürde Türkiye’nin yanında durursunuz durmazsınız ama dost olabilirsiniz, fakat asla düşmanlık yapıp Kürtlerin hakkını savunuyorum diyemezsiniz.

- AKP’nin bu meselede artık ciddi tecrübeleri var, bu tecrübeler bize muhtemel muhataplarımızın artık tamamen sivil ve demokratik akılla düşünmekten ve değişmekten başka çarelerinin kalmadığını gösteriyor. Bu konuda ben şahsen olumlu ve savunulabilecek, üstünde yeni bir diyalog süreci başlatacak emarelerden çok uzak olduğumuzu düşünüyorum.

- AKP ve HÜDA PAR arasında seçim iş birliği yapıldı. Ama bu parti kendi adına siyaset yapan, bizden oldukça farklı bir siyasi programa sahip. Mecliste temsil ediliyor olması önemli bir gelişme.

- Ne AKP’nin ne HÜDA PAR’ın HEDEP’le yeni bir çözüm süreci için bir üçlü görüşme veya üçlü anlaşma içinde olmadığı apaçık bir şey.

- Bizim çözüm sürecine hem öncesinde hem de bugün bakış açımız demokraside mesafe almak, hepimizi daha sağlam ve güçlü bağlarla bir arada tutacak bir demokrasi inşası gerçekleştirmek ve bu demokrasiyi yüz yaşını geride bırakan cumhuriyetle buluşturmaktan geçiyor.

- Son kamuoyu araştırmaları AKP politikalarının Kürt halkını olumlu yönde ne kadar etkilediğini açıkça gösteriyor. Aidiyet duygusu güçlenmiş, bölge halkı yatırımlardan payına düşeni almaya başlamış ve şiddet-terör eylemlerine dayalı stratejilerin verdiği zararı görebilmiş bir vaziyet içinde bulunuyor. Güven ve istikrara dayalı bir siyaseti sürdürmeye devam edecek AKP.

Gündem