Mücella Yapıcı: Benim hakkımda kesin ve inandırıcı delil yoksa diğer sanıklar bakımından da yok demektir

Mücella Yapıcı: Benim hakkımda kesin ve inandırıcı delil yoksa diğer sanıklar bakımından da yok demektir
Başsavcılık, Gezi Davası’nın tebliğnamesinde, Mücella Yapıcı dışındaki, aralarında Can Atalay’ın da bulunduğu tüm sanıkların cezalarının onanmasını talep etmişti. Yapıcı'dan tebliğnameye tepki geldi: Herkesin kararını onaylayacaksınız, Mücella Yapıcı hakkındaki mahkûmiyeti bozacaksınız. Böyle şey olmaz. Mademki benim hakkımda mahkûmiyetime yeterli, kesin ve inandırıcı delil yoksa, elde edilememişse, delil yoksa, diğer sanıklar bakımından da kesin ve inandırıcı delil yok demektir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, milletvekili seçilen Can Atalay’ın yargılamanın durdurulması talebinin reddini istedi. Başsavcılık, Gezi Davası’nın tebliğnamesinde, Mücella Yapıcı dışındaki, aralarında Can Atalay’ın da bulunduğu tüm sanıkların cezalarının onanmasını talep etmişti.

Tebliğname yayımladıktan sonra Mücella Yapıcı'nın avukatı Fikret İlkiz Bakırköy Cezaevi'ne gidip kendisiyle bir görüşme yaptı.

T24 yazarı Murat Sabuncu, Yapıcı'nın Fikret İlkiz'e söylediklerinden bir bölümü yazısında aktardı:

"Tebliğnameyi hayretle karşıladım ve öncelikle etik bakımdan hiç doğru bulmadım. Bu davada yargılananlar bakımından beni diğer sanıklardan ayırarak hakkımda böyle bir yargıya varılamaz. Neden etik bulmuyorum? Kendimi aşağılanmış ve hakarete uğramış hissediyorum.

Öyle bir algı yaratılıyor ve öyle bir durum ortaya çıkarmak istiyorlar ki, Mücella Yapıcı 'yaşlı başlı birisidir onu ayıralım ve cezaevinde ölmesin'. Başlarına dert olmamdan çekiniyorlar…

İsteseniz de istemeseniz de böyle bir görüş ileri sürmekle böyle bir durum algılanıyor. Böyle bir yaklaşımı kabul etmiyorum, şiddetle reddediyorum. Kimsenin bana hakaret hakkı bulunmadığını da herkesin bilmesini istiyorum.

Herkesin kararını onaylayacaksınız, Mücella Yapıcı hakkındaki mahkûmiyeti bozacaksınız. Böyle şey olmaz. Mademki benim hakkımda mahkûmiyetime yeterli, kesin ve inandırıcı delil yoksa, elde edilememişse, delil yoksa, diğer sanıklar bakımından da kesin ve inandırıcı delil yok demektir.

Tebliğnamede yazılı. Daha önce İstanbul Asliye Ceza'da yargılandım ve beraat ettim. 30. Ağır Ceza'da yargılandım beraat ettim. O zaman hakkımdaki davayı reddedin. Şimdiye kadar hiçbir yargı organı davanın reddi gerekir demedi. Neden? Böyle bir karar vermek istemiyorlar. Gezi davası bir bütündür ve haklarında mahkûmiyet kararları verilenlerin hepsi delilsiz yargılanmış ve haklarında inandırıcı bir delil olmadan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını biliyoruz dediğimize göre bağımsız ve tarafsız olmayanlardan ne istenebilir ki zaten. Türkiye'deki hukuk budur. Tebliğname benim için şaşırtıcı olmadı ama en üzüldüğüm ve öfkelendiğim tarafı benim hakkımda mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemedi deniliyor ama ardından 'sabit olan eylemleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılması gerekirken' denilmiş…

Ne demek şimdi bu? Göstersinler o zaman hangi eylemlerim suçmuş, sabitmiş… Böyle bir hukuk anlatısı olmaz, olamaz. Cezaevindeyim, yaptığım her şeyi inanarak yaptım ve kendi kendime çok bahtiyarım. Çünkü ne benim ne diğer sanıkların hiçbirimizin suç işlemediğimize adım gibi eminim. Gezi davasında ben değil, bizler varız. Beni diğer sanıklardan ayırarak hukuk ve adalet yaratamazsınız." (Kısa Dalga)

Yazının tamamı

Gündem