Muhalefet partilerinden 'tokat' ve 'polis ablukasına' tepki
Manşet foto: Umut Taştan / Twitter
HDP İstanbul İl Başkanı Ferhat Encü'ye polisin tokat atmasını protesto etmek isteyenler bugün Kadıköy'de buluştu. Bu sırada HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP binasına alınmadı. Konuyu Kısa Dalga’ya değerlendiren muhalefet partileri sert eleştirilerde bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yaşananlara dair "Yaklaşan seçimler öncesi, iktidar partisinin kutuplaşmadan ve sertleşmeden beslenmek istediğinin göstergesidir" değerlendirmesinde bulunurken DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin ise “Hükümetler gelip geçer, onlara emri veren siyasi kurum değişir. Bu yüzden Emniyet Teşkilatımızın kendine yakışan davranışı sergilemesini bekliyoruz” dedi. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ “Erdoğan, Soylu ve Bahçeli’nin söylemleri şiddete yol açıyor” sözlerini kullanırken Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın da “Burada siyasi iradenin eli var” yorumunu yaptı.
Konuya ilişkin “Seçimler öncesi iktidar partisinin kutuplaşmadan ve sertleşmeden beslenmek istediğinin göstergesidir” değerlendirmesinde bulunan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Demokratik siyaseti daraltmaya çalışan tüm adımların her zaman karşısında olduk. Bir Suçişleri Bakanı düşünün, Cumhur İttifakı dışındaki bütün siyasi partileri terör parantezine almak özel ilgi alanı olsun. Siyasi partilerin seçilmiş kadrolarını ya HDP’nin başına gelenler gibi güvenlik güçleri aracılığıyla itibarsızlaştırıyor, ya da Sn. Canan Kaftancıoğlu ve Sn. Ekrem İmamoğlu’na verilen cezalar özelinde yargı sopasıyla kriminalize ediyor” dedi.
"İlk sandıkta kaybedeceğini bilen bir siyasi iktidarın son çırpınışları"
Bunların tamamının, kurulacak ilk sandıkta kaybedeceğini bilen bir siyasi iktidarın son çırpınışları olduğunun altını çizen Özel, “Özgürlük-güvenlik dengesini özgürlük aleyhine bozarsanız, bundan sadece bir siyasi parti değil, tüm siyasi partiler zarar görür. İfade ve düşünce özgürlüğünün önüne engel koyan, toplantı ve gösteri hakkını kısıtlayan tedbirlerden bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Türkiye, siyaseti daraltan bu tür gerginliklerden hiçbir zaman kazançlı çıkmamıştır. Bu gerginliğin başmüsebbibi herkesin bildiği gibi İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Suçişleri Bakanıdır” diye konuştu.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, “Meşru siyaset zemininde hareket eden siyasilere karşı hukukun içerisinde hareket edilmeli ve maksimum düzeyde de saygı gösterilmeli. Bu yapılan çirkin saldırıyı kınıyoruz. Böyle çirkin bir davranışı asla kabul etmiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
"Ne vicdanlarda ne de hukukta bir yeri var"
“Bu tarz saldırıları yaklaşan seçimlere yönelik demokratik siyaset zeminine bir gözdağı olarak görüyoruz” diyen Şahin, “Mithat Sancar’a yönelik abluka da aynı şekilde çirkindir. Sayın Encu’ya yönelik saldırının da asla ve asla ne vicdanlarda ne de hukukta bir yeri yoktur” dedi.
Seçimlere giderken var olan kutuplaştırmanın derinleştirilmek istendiğini vurgulayan Şahin, “Ayrıştırarak, ötekileştirerek ve seçmeni kamplara bölerek netice almak istiyorlar. Üzülerek ifade ediyoruz ki burada devletin kurumları ve çok önem verdiğimiz Emniyet Teşkilatımızın bu konuda çok daha dikkatli ve itinalı hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hükümetler gelip geçer, onlara emri veren siyasi kurum bugün x olur yarın z ama onlar devletimizin olmazsa olmaz kurumudur. Bu yüzden kendilerine yakışan davranışı sergilemelerini ve hukuka uygun hareket etmelerini bekliyoruz” dedi.
"Kamu gücünü kullananlar hukuk çerçevesinde hareket etmeli"
Şahin sözlerini, “Hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir güç ve yetkiyi kullanamaz. Hepimizin bağlı olduğu yasalar var. Herkes bu yasalara uygun şekilde davranmalı. Biz hukukun üstünlüğüne inanan bir partiyiz, kamu gücünü kullananların da hukuk çerçevesinde hareket etmeli” diyerek bitirdi.
“Türkiye bir hukuk devletidir. Anayasasında bu yazar. Bu yüzden polisi, milletvekili, cumhurbaşkanı ve vatandaşı da hukuk devleti kurallarına göre hareket etmek zorunda” diyen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da, “Herhangi bir hukuksuz davranış varsa bunlar kayıt altına alınır ve cezasını hukuk verir, polis vermez. Polis ancak tespit eder ve yargıya intikal ettirir” dedi.
“HDP’yi eleştirebiliriz ancak bu polisin yanlış davranışına karşı çıkmamız anlamına gelmez”
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ında kendi parti binasına alınmamasının hukuksuz olduğunu söyleyen Özdağ, “Seçime doğru giderken bir infial ortamı yaratmak istiyorlar. Polis sadece güvenliği sağlayabilir, yanlışı ve hukuksuzluğu ise yargı çözer. Türkiye bir polis devleti olmamalıdır. Polis devleti otoriter yapılar da vardır. Ama demokratik yapılarda bu yoktur. Türkiye’de herkes fikirleriyle kavga etmeli. Yumruklarıyla, sopalarıyla kavga etmemeli. Bugün HDP’yi eleştirebiliriz ancak bu polisin yanlış davranışına karşı çıkmamız anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
“Erdoğan, Soylu ve Bahçeli’nin söylemleri şiddete yol açıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kışkırtıcı ve hedef gösterici söylemlerinin dalga dalga tüm ülkeye yayıldığını ve bu tarz şiddet olaylarına yol açtığını vurgulayan Özdağ, “Yukarıdakiler böyle konuşursa aşağıdakiler sopa da kullanır silah da; daha önce kullandılar da. Bu davranış hukuki değildir. Türkiye’yi germeye kimsenin hakkı yok. İç çatışmalara, kavgalara ve ötekileştirmeye tahammülü yok kimsenin” dedi.
“Aynı yanlışlar artık sistematik hale gelmişse burada siyasi iradenin eli var demektir”
“Bir yanlış ve tekil örnekler üzerinden topyekûn bir kurum zan altında bırakılamaz. Elbette bir polis memurunun yanlış hareketi de Polis Teşkilatımıza mâl edilemez. Ancak aynı yanlışlar artık sistematik hale gelmişse burada siyasi iradenin eli var demektir” değerlendirmesinde bulunan Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın ise “Hiçbir siyasi partinin Genel Başkanı, değil kendi parti binasına herhangi bir başka yere girişte engellenemez, engellenmesi kabul edilemez. Hem HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü’ye atılan tokatı hem de HDP Eş Genel Başkanı Sn. Mithat Sancar’a yapılan haksız ve hukuksuz müdahaleyi kınıyoruz” dedi.
“İktidarın baskıcı anlayışı son bulmalı”
İktidarın, sürekli olarak siyaseti ve siyasileri baskı altında tutan, sınırlamaya çalışan anlayışının son bulması gerektiğini ifade eden Aydın, “Özgürlüklerin, hak ve hukuk arayışının, adalet talebinin ve meşru siyasetin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.