Müslüman Kardeşler Sözcüsü Hamed: Türkiye ile Mısır’ın yakınlaşmasına seviniriz

Müslüman Kardeşler Sözcüsü Hamed: Türkiye ile Mısır’ın yakınlaşmasına seviniriz
Müslüman Kardeşler’in sözcüsü, Türkiye – Mısır ilişkilerinin normalleşmesinden yana olduklarını savunurken, “Türkiye ile Mısır’ın yakınlaşmasına seviniriz” dedi.

Türkiye – Mısır ilişkilerindeki, “yavaş ilerlediği” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından da kabul edilen normalleşme sürecine ilişkin üst üste kritik açıklamalar geliyor. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri hafta başında yaptığı açıklamada normalleşme sürecine görüşmelerinin tek taraflı olarak askıya alındığını duyurmuştu.

İki ülke arasındaki ilişkilerde belirleyici olduğu hep gündemde kalan Müslüman Kardeşler’den bu süreçte dikkat çekici açıklamalar geldi.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Müslüman Kardeşler Sözcüsü Ali Hamed, Türkiye’nin 2013'te yaşananlar sonrası kendilerine kucak açtığını, üzerlerinde bir baskı olmadığını, TV kanallarının yayını başta olmak üzere Türkiye’deki çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Hamed’in BBC Türkçe’ye verdiği röportajdan bazı bölümler şöyle:

“Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz hiçbir devletin içişlerine karışmamaktayız. Biz bütün ülkelerin yakınlaşmasını destekliyoruz ve bu, özellikle Mısır ve Türkiye arasında olduğunda çok sevineceğiz. İki halkın arasındaki ilişkiler zaten devam ediyor ve şimdi, yönetimler arasındaki mesafe ne kadar yakın olursa o kadar iyi olur çünkü baştakiler kalıcı değildir ama ülkeler kalıcıdır. Bu yakınlaşma sürecinin, devam etmesi halinde iki halkın menfaatine olacağını düşünüyoruz. Bu, iki ülkenin arasındaki ilişkilerdir. Ama Müslüman Kardeşler olarak bizim duruşumuz devam edecektir. Mısır'da bir askeri darbe oldu ve tank üzerinden yönetimi ele geçirdiler. Bizim duruşumuz devam edecektir ve biz bu rejimi asla kabul etmeyeceğiz.

Bir yandan iki ülke arasındaki normalleşmeyi savunurken diğer yandan Mısır’daki yönetimi meşru görmediğinizi söylüyorsunuz. Burada bir çelişki yok mu?

Bu, Türkiye'nin geleceği için alınan bir karardır ve bunda, bir ülkenin geleceğiyle ilgili olarak menfaatine olacak bir şey varsa, biz asla onun karşısında durmayız. Bu yakınlaşma süreci sadece yönetimlerle alakalı bir şey değil. Bunun hem geçmiş hem bugün hem de gelecekle ilgili bir stratejik yapısı vardır. Bu, herhangi bir rejimden daha yüce bir şeydir.

Geçen günlerde Arap medyasından bazı yayın organları, Türkiye’de yaklaşık 30 Müslüman Kardeşler üyesinin gözaltına alındığı yönünde haberler geçti. Bunun, Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşmenin sonucu olarak yaşandığı yorumları yapıldı. Bu gözaltı iddialar doğru mu?

Bu haberlerin doğru olmadığını vurgulamak istiyorum. Son günlerde sadece Mısırlı bir kişi, bir gazeteci gözaltına alındı. Kendisi liberal. Müslüman Kardeşler üyesi değil. Gözaltına alınma nedeni de siyaset ya da insan haklarıyla ilgili bir şey değil. Sadece ikametinde bir sorun olduğu için gözaltına alındı ve sonra da serbest bırakıldı. Türkiye’de bulunan Mısırlılar sadece Müslüman Kardeşler üyelerinden ibaret değildir. Mısır'daki zalim askeri yönetime karşı duran birçok insan Türkiye'de bulunuyor. Müslüman Kardeşler üyeleri de var, liberaller de var, solcular da var. Bu kesimleri bir çatı altına toplayan kelimler de özgürlük ve demokrasidir.

Peki iki ülke arasındaki normalleşme süreci sizi nasıl etkiliyor? Mısırlı yetkililerin açıklamaları ve Arap basınından gördüğümüz kadarıyla Kahire, Ankara’dan, Müslüman Kardeşler’in Türkiye’deki faaliyetlerine karşı adım atmasını istiyor. Müslüman Kardeşler’e ait bazı TV kanallarının kapatıldığı yönünde iddialar var. Bu yakınlaşma sizin çalışmalarınızı etkiliyor mu?

Bir bilgiyi düzeltmek istiyorum. Türkiye'de herhangi bir Mısır kanalı kapatılmadı. Türkiye'deki Mısırlı, darbeye karşı duruşu olan TV kanallarının hepsi hâlâ ayakta ve bunlardan bir tanesi bile kapatılmadı.

Türk yetkililerden size, resmi veya gayrı resmi olarak Türkiye’deki çalışmalarınızı durdurma ya da azaltma yönünde bir talep geldi mi?

Böyle bir şey olmadı. Bize öyle bir talepte bulunmadılar ve bizim çalışmalarımız hâlâ devam ediyor. Türkiye'de zaten basın özgürlüğü bulunmakta. Türkiye'deki muhalif kanallar sabah akşam demeden hükümeti eleştiriyor ve onlara karşı bir şey yapılmıyor. Biz de aynı durumdayız. Mısır'da 2013 yılındaki darbeden sonra, bu darbeye karşı olan bütün kanallar kapatıldı. Basın mensupları gözaltına alındı. Birçok gazeteci kardeşim, askerlerin kurşunlarıyla şehit oldu. Özgür basın olmadığı için Mısır'dan çıkmak zorunda kaldık. Türkiye bize kucak açtı. Özellikle demokrasi isteyenler olarak bize kucak açtı ve biz Türkiye'den hâlâ özgürlük çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Sadece Türkiye değil birkaç ülke daha var

Dünya