NATO Zirvesi: 1 milyar Avro’luk bölümü ödeyecek maddi gücümüz var mı?

NATO Zirvesi: 1 milyar Avro’luk bölümü ödeyecek maddi gücümüz var mı?
Namık Tan, Ukrayna'ya gönderilecek yardımda Türkiye'nin payını hatırlatarak "1 milyar Avro’luk bölümü ödeyecek maddi gücümüz var mı?" dedi.

Kısa Dalga - NATO’nun 75. yıl zirvesi ABD'nin ev sahipliğinde düzenleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyeti, biri makam araçlarını taşıyan kargo uçağı olmak üzere 5 uçakla Washington’a gitti.

Zirvenin sonuç bildirgesinde sert ifadeler yer aldı, Avrupalı gazeteler bildirgeyi savaş hazırlığının ilanı olarak değerlendirdi.

Peki, Türkiye’nin zirvedeki rolü ve sonuçları ne oldu?

Erdoğan, zirve için yola çıkmadan önce “NATO’nun ilk beş ülkesinden biriyiz” diyerek, birlik içindeki Türkiye’nin gücüne vurgu yaptı. Ancak Batı’nın Türkiye’ye bakışı ünlü yayın organı Politico’nun Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’le yaptığı röportajda gözler önüne serildi. Güler, “Türkiye’nin güvenilmez müttefik olduğu” iddialarını reddetti ve “kendi yolumuzu çizmeye devam edeceğimizi” söyledi.

‘Bu tek başınalık Türkiye’yi görüşleri daha az dikkate alınır duruma sürüklemiyor mu?’

Türkiye'nin eski ABD Büyükelçisi, CHP Milletvekili Namık Tan, sosyal medya hesabından NATO Zirvesi’ni değerlendirdi.

9915508c-45ab-4de1-bacb-445965f76056.jpg

Tan, Bakan Güler’in röportajına değindi ve “Bu tek başınalık ve başına buyrukluk hali Türkiye’yi görüşleri daha az dikkate alınır duruma sürüklemiyor mu? Bu tuhaf tercihi ‘stratejik otonomi’ adıyla nitelemeyi seviyoruz. Ama NATO gibi örgütlerin müşterek zeminde oydaşılan şeffaf uyum kuralları vardır. Günün sonunda stratejik hedefler demokratik uzlaşmayla ortaklaşa belirlenir ve bunlara uyulur. NATO Zirvesi’nin sonunda oydaşmayla yayınlanan Ortak Bildiri’nin esasları buna güzel bir örnektir” dedi.

‘ŞİÖ Zirvesi’ne katılan tek NATO ülkesiydik. ŞİÖ’nün önde gelen ülkeleri bu defa NATO Bildirisi’nde açıkça suçlandı’

Tecrübeli diplomat Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye bugün Rusya konusunda Macaristan’la aynı safta yer alan bir NATO ülkesi. Ama geçen hafta 24. ŞİÖ Zirvesi’ne katılan tek NATO ülkesiydik. ŞİÖ’nün önde gelen ülkeleri bu defa NATO Bildirisi’nde açıkça suçlandı ve mahkum edildi. Bu bir çelişki değil midir?

Unutmayalım ki, Rusya yaptırımlarına katılmayan, CAATSA yaptırımlarına maruz tek NATO üyesi yine biziz. Acil ihtiyaçlarımıza rağmen Almanya’dan Eurofighter uçaklarını alamıyoruz. F-35 konusu unutuldu bile. F-16 alımımız ne zaman gerçekleşecek?”

Erdoğan ‘Gazze’yi gündeme getireceğiz’ dedi, bildiride Gazze yer almadı: ‘Sahi, biz bu Zirve’den ne kazandık?’

Erdoğan, ABD’ye yola çıkmadan önce Ankara’da yaptığı açıklamada, “Ortak değerlerimizin samimiyet testinden geçmekte olduğu Gazze'de Filistin halkına yönelik süregiden katliamları gündeme taşıyacağız” demişti.

NATO bildirisinde Gazze’yle ilgili bir ifade yer almadı.

Bu durumu değerlendiren Namık Tan, şunları kaydetti:

“NATO Bildirisi okunduğunda, müşterek gündemin ve ortak güvenlik önceliklerinin Rusya’nın saldırganlığı, Ukrayna‘ya yardım ve Avrupa güvenliği üzerine yoğunlaştığı görüldü. Terörizm konusunda genel ifadelerle yetinildi. Gazze’den hiçbir yerde bahis yok. O halde, Türkiye’nin önceliklerine ne oldu? Sahi, biz bu Zirve’den ne kazandık? Kazanımımız, 2026’da yapılacak Zirve’ye ev sahibi olmakla mı sınırlı?”

‘1 milyar Avro’luk bölümü ödeyecek maddi gücümüz var mı?’

Namın Tan, Zirve’ye dair değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Ukrayna’ya gelecek bir yıl içinde 40 milyar Avro’luk yeni NATO yardımı onaylandı. Burada payımıza düşen 1 milyar Avro’luk bölümü ödeyecek maddi gücümüz var mı? Bu kaynağı nereden yaratacağız? Halkımızın ek vergileri yüklenmeye gücü var mı?

Türkiye, bu Zirve’de başka önemli fırsatlar da kaçırdı. S-400 alımına bağlı sorunun çözümü için girişimler yapılabilirdi. Ortak güvenliğin bu denli kritik hale geldiği bu aşamada, savunma sanayii yaptırımlarının kaldırılması için adım atılabilirdi.

Türkiye’deki Rus şirketlerinin sayısı 177’den (2022) 1.363’e (2024) fırladı. NATO müttefikleri bunu Rusya’ya yaptırımların dolaylı yollardan ihlalinin işareti olarak not ediyor. Birçok Türk şirketinin 2022’den bu tarafa yaptırım kapsamına alındığını unutmayalım.

Türkiye ile NATO müttefikleri arasında Ukrayna konusunda önemli iki fark var. Bu farklar Türkiye'ye dönük giderek yerleşen ve derinleşen olumsuz algıları besliyor.

‘Bizim için bir başka başarısızlık olarak önümüzde duruyor’

İlk fark, Türkiye’nin Ukrayna’nın yenilmemesine, Rusya’nın kazanmamasına, statükonun sürmesine yönelik tutumu. NATO üyeleriyse aksine Ukrayna’nın kazanması için çaba harcıyorlar.

İkinci fark, diğer NATO müttefiklerinin gündeminde Ukrayna’da barış gündeminin olmaması. Bizse, aksine koşullara bakmaksızın hemen barış istiyoruz. Böylesi bir barış fırsatının aranmasının Bildiri’ye girmemesi bizim için bir başka başarısızlık olarak önümüzde duruyor.

Türkiye ile NATO müttefikleri arasında bu denli büyük ve çarpıcı bir açıklık varken Zirve’de Türkiye’nin ‘özgül ağırlığı’nın hissedilmesi olanaksızdı. Nitekim, bu Zirve’nin cereyanından da anlaşılıyor. Sonuç Bildirisi tarandığında görülen o ki, ulusal önceliklerimizi ve taleplerimizi Zirve’de can kulağıyla dinleyen muhatap bulabildiğimiz bile tartışma götürür gibi görünüyor.” (Haber Merkezi)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Dünya