Nihal Olçok: Bana bir şey olursa açılacak iki mektup var

Nihal Olçok: Bana bir şey olursa açılacak iki mektup var
Nihal Olçok: "Bana bir şey olursa açılacak iki mektup var. Benim ve çocuklarımın can güvenliği onlar. Ama onlar anlatılacak şeyler değil."

15 Temmuz Darbe Girişimi’nde eski eşi Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’u kaybeden Nihal Olçok T24'ten Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtladı. Gelecek Partisi’nin kurucularından olan Nihal Olçok, anlattıkları özetle şöyle:

Deklare edilmemiş boşanma...

"2013’te Erol Bey’den boşandım. Ama bu boşanma deklare edilmemiş bir boşanmaydı. Çocuklarımın bile haberi yoktu. Biraz kafa karıştırıcı göründüğünü biliyorum fakat Erol Olçok ile aşkımız ve ilişkimiz bir dönüşüm yolculuğu idi. Bizi ancak yakın tanıyanlar ne demek istediğimi anlayabilirler. Birbirimizin içinde sembolik olarak ölmeye çabalıyorduk. Boşanma ya da evlenme ancak kağıt üzerinde olan şeylerdi o kadar derindi ki ilişkimiz.

Neden boşandığımızı tam olarak bilmiyorum. Sadece Erol Bey’in şöyle bir sözü olmuştu bana mahkeme salonunda; “Eğer bu bugün olmazsa yarın manşetlerdeyiz.” Belki gündem yaratmak istediğim için böyle bir demeç verdiğimi düşüneceksiniz ama gerçekten böyle.

Biz hem Türkiye’de hem de benim memleketim olan Makedonya’da nikâh kıymıştık. Türkiye’deki nikâhımızı Makedonya’ya gidip onaylatmıştık. Bu sefer oradakini buraya getirip onaylatmak ve hiç boşanmamış gibi olacaktık.

Ben protokolü hiç okumadım. Sadece imza attım. Zaten klasik şeyler gerekçe olarak yazıldı, şiddetli geçimsizlik gibi. Ama biz boşandıktan sonra da birlikte yaşamaya devam ettik. Çocuklarım şahididir.

Erol bey yaşasaydı

(...) Erol Bey de yaşasaydı bugün belki bir sürü şey çok başka olacaktı. Kim bilir? Nihal, Erol Bey’i öyle bir yere konumlandırıyorsun ki sanki Türkiye o adam gittikten sonra bozuldu. İnanın bana payı var. Vallahi payı var. (...) Belki o Tayyip Erdoğan bu Tayyip Erdoğan olmayacaktı. Bazen bir kişi bir insanın bütün hayat akışını değiştirir. Bugün Erol Bey yaşasaydı ne yapar ederdi yine Tayyip Bey’in birinci halkasından ayrılmaz, orayı dizayn edenlerden biri olurdu. Ve bunu bu milletin, vatanın, toprakların lehinde olabilecek şekilde yapardı. Hiçbir lider vatandan, milletten önemli değil. Cumhurbaşkanı başka bir şey, Tayyip Erdoğan başka bir şey.

15 Temmuz

(...) Ben hâlâ Erol Bey’i köprüye götüren sebepler zincirini arıyorum. Çünkü oraya gitmeden saat 21.30 civarında eve geldiklerinde Abdullah ile birlikte bana Kısıklı’ya gideceklerini söylediler. Jenga oyunu gibi düşünün. Bir tahtayı çektiğinde bütün kule yıkılır. Bir sistemin zayıflatılmasıyla ilgili doğru taşı çektiler belki de. (...) Gelen telefonlar var. Dökümlere baktığınızda bir dakika içinde üç telefon görüşmesi yapıyor mesela. O kadar sık aranıyor. Hiç susmuyor telefonu. Hep farklı numaralar. Hepsini tespit ettik. Sonra üç dakika bir boşluk var. Sanki orada bir telefon görüşmesi var ama o silinmiş. Bu bizde- bende ve avukatlarda- bu hissi oluşturdu.

(O aradaki 3 dakikada birileri tarafından Erol Olçok’un köprüye yönlendirildiğini düşünüyorsunuz.) Evet. Saatler de denk düşüyor çünkü. Benim siyasete girmemi tetikleyen şey bu. (Kim sildi sizce peki o görüşmeyi kayıtlardan?) Fethullahçı ekip silmiş olabilir, devletin kendisi olabilir. Bilmiyoruz. Devlet dediğimiz şey kocaman bir yapı.

*15 Temmuz sistemin değişmesi için, Türkiye’nin bugün yaşadığı çıkmaza sokulması için birlikte düzenlenmiş bir şeydir. Ulusalcılar da işin için de olabilir. Uluslararası ilişkiler açısından yeni bir dizayn.


Tayyip Erdoğan sizin kırmızı çizginiz mi?

Evet benim kırmızı çizgim. Kaç defa hata yapacak? Bu ülke onun oyun parkı mı? Bu toplumdaki bütün kadınlar onun annesi, bütün erkekler onun babası ve kardeşi mi? Ne kadar tolere edeceğiz ve niçin tolere edeceğiz? Tolere ettim. Karşılığında ne alıyoruz? Hakaret, aşağılanma. Sürekli yönerge verme. Hata yaptı, tamam kucaklayalım. Defalarca kucakladık. Onu sevenler de bugün iç çatışma yaşıyor. Bu çok travmatik bir şey.

Sedat Peker'e yaptığı canlı yayın teklifi

Hesap yapmadı belki ama en azından belli ki bir istişare yaptı eşiyle dostuyla. Ben o tweet’i atarken burada şu koltukta tek başıma oturuyordum. Yalnız yaşıyorum zaten. Ben altı yıldır evini, arabasını değiştirmemiş biriyim. Beni ortadan kaldırmak çok kolay. Ama bana bir şey olursa açılacak iki mektup var. Benim ve çocuklarımın can güvenliği onlar. Ama onlar anlatılacak şeyler değil. Bir kişiye anlattım ben. Bilmiyorum kim ne biliyor ama bana bir şey olursa o mektuplar açılır. Ondan sonra darbe için tanka tüfeğe hiç gerek olmadığını anlarsınız. Toplumu parçalar orada yazanlar." (Kısa Dalga)

Söyleşinin tamamı

Gündem