Osman Kavala: “Suçlamalar absürd ve sürreal, adaletsizlik zulüm haline dönüştü"

Osman Kavala: “Suçlamalar absürd ve sürreal, adaletsizlik zulüm haline dönüştü"
Üç yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan iş adamı Osman Kavala, yargının muhalifleri bertaraf etme işlevi üstlendiğini belirterek İnsan Hakları Eylem Planından umutlu olmadığını söyledi.


Üç yılı aşkın süredir hakkında bir hüküm bulunmamasına rağmen cezaevinde tutulan insan hakları savunucusu iş adamı Osman Kavala Reuters haber ajansına konuştu. Kendisine yönelik 2016'daki darbe girişimiyle bağlantılı suçlamaları "absürd ve sürreal" olarak nitelendiren Kavala, iddiaların kanıt, somut olgu ya da gerçeklikten yoksun olduğunu kaydetti. Kavala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planının, "muhalifleri susturmak için kullanılan yargıya değişim getireceği konusunda iyimser olmadığını" söyledi.

Cezaevinden avukatları aracılığıyla kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Kavala, Türkiye'de yargının on yıllar boyunca insan haklarını sınırlandırmak için kullanıldığını, şimdi ise "Erdoğan yönetimine karşı siyasi muhalif olarak algılanan kişileri bertaraf etme" işlevi gördüğünü kaydetti.

Erdoğan 2 Mart'ta açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı ile bağımsız yargı, ifade özgürlüğü, insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesini hedeflediklerini belirtmiş, Eylem Planının nihai amacının yeni ve sivil bir anayasa olduğunu söylemişti.

Hükümetin reform planlarını değerlendiren Kavala, "Üç yılı aşkın süredir giderek kötüleşen adaletsizliğe maruz kalmış ve diğer siyasi davaları da izleyen biri olarak siyaset ile yargı arasındaki ilişkinin geleceği konusunda iyimser olamıyorum" dedi.

Yabancıların daha çok ilgilenmesi üzücü

Kavala, serbest bırakılmasına yönelik uluslararası çağrıları sevindirici bulduğunu ancak "yabancıların konuyla Türk memurlar ve liderlerden daha fazla ilgilenmesinin son derece üzücü olduğunu" söyledi.

Kendisine yönelik 2016'daki darbe girişimiyle bağlantılı suçlamaları "absürd ve sürreal" olarak nitelendiren Kavala, iddiaların kanıt, somut olgu ya da gerçeklikten yoksun olduğunu kaydetti.

Adaletsizlik zulüm haline geldi

Kavala, cezaevinde nasıl vakit geçirdiğine dair soruya ise, zamanının büyük bölümünü okuyarak, konser ve film tekrarları izleyerek geçirdiği yanıtını verdi. Yaşlı annesini göremediğini ve arkadaşlarının cenazelerine gidemediğini belirten Kavala, "Bu, adaletsizliği zulüm haline getiriyor" dedi.

1 Kasım 2017'de tutuklandı

2013'teki Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak 1 Kasım 2017'de tutuklanan Kavala, geçen yıl üstüne atılı suçlardan beraat etmiş, ancak hakkında Gezi davasından tahliye kararı verilen Kavala bu sefer 2016 yılındaki darbe girişimiyle ilgili olarak yeniden tutuklanmıştı.

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Şubat'taki duruşmada "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "siyasal ve askeri casusluk" suçlamalarıyla açılan davanın Gezi davasıyla birleştirilmesine karar vermişti.

AİHM, 10 Aralık 2019'da Kavala hakkında hak ihlali kararı vermiş, Kavala'nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine hükmetmiş, Kavala'nın derhal tahliyesini istemişti.

Kavala Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı son bireysel başvurudan da sonuç alamamış, Mahkeme 29 Aralık'taki kararında Kavala'nın "kişi hak ve özgürlüğü ile güvenliğinin ihlal edilmediğine" hükmetmişti.

AİHM'nin de bağlı olduğu Avrupa Konseyi'nin siyasi karar alma organı olan Bakanlar Komitesi, Kavala davasının durumunu görüşmek üzere bu hafta yeniden toplanacak. Avrupa Konseyi üyelerinin AİHM kararlarına uyumunu denetleme yetkisine sahip olan Komite daha önce de Kavala konusunda dört kez toplanmış ve Türkiye'ye Kavala'nın derhal serbest bırakılması çağrısı yapmıştı.

rtr/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe




Gündem