Özgür Özel, Kıbrıs'taki törende Erdoğan ile ne konuştuklarını açıkladı
Kısa Dalga - Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümü ve 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı KKTC'de kutlandı. Türkiye'den törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu başta olmak üzere birçok siyasi ve bakan katıldı.
Erdoğan, Özel ve Bahçeli Kıbrıs'ta yemekte buluştu
Özel ve Erdoğan törende sohbet ettiler
Törende protokol gereği Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kurtulmuş ve CHP lideri Özel, yan yana oturdu. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından karşılıklı ziyaretlerle bir araya gelerek "yumuşama" mesajı veren Erdoğan ve Özel'in sohbet etmesi dikkati çekti.
Özgür Özel: Kıbrıs ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk
KKTC'de sürdürdüğü ikili temaslar kapsamında Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay'ı ziyaret eden Özgür Özel, gazetecilerin Erdoğan ile sohbetin içeriğini sorması üzerine şunları söyledi:
"Çok merak edilecek herhangi bir gündemimiz yoktu. Çok pozitif bir gündemimiz vardı, o da Kıbrıs'tı. Nezaket cümleleri kuruldu, hal hatır soruldu. Kıbrıs ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Bugün 3 gün oldu Kıbrıs’tayız. Heyetimizin yaptığı temaslar hakkında bilgi verdim. Meclis'in ortak kaleme aldığı ve oy birliğiyle kabul edilen bildiri ile ilgili değerlendirmeler oldu. 50'nci yıla uygun, burada ihtiyaç duyulan birlik beraberlik ruhuna uygun son derece nazik temaslar oldu. Onun dışında gündelik siyasete dahil bir şey konuşmadık."
Anket: Vatandaşın 'normalleşme'den beklentisi yok!
’29 Ekim'de Erdoğan ile görüşebiliriz’
Özel, "Yakın dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir programda bir araya gelme ihtimaliniz var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Şu anda çok yakında yok. Ama örneğin 29 Ekim'de ya da Meclis'in açılışında kendileri Meclis'e geldiklerinde orada olabilir. 29 Ekim'de resepsiyona katılacağımızı daha önce de ifade etmiştim. İktidar partisi ile muhalefet partisi, yerel seçimlerin birinci ve ikinci partisinin arasında bu diyalog kanallarının açık tutulması, gerektiği yerde müzakere yapılması... Ama herkesin kendi işini yapması... Onların işi, iktidar göreviyle mükellefler; vatandaşın sorunlarını çözmeleri lazım. Biz, muhalefet göreviyle yükümlüyüz; vatandaşın sorunlarını dile getirip, doğru yolu göstermemiz lazım. Ben 12 bin 500 lira emekli maaşı varken, asgari ücrete zam yapılmamışken, çiftçi bu durumdayken, meydanlarda onların sesini duyurmaya devam edeceğim. Ama gerektikçe gürüşürüz, müzakere de ederiz. Normalleşme dediğimiz de bu zaten."
Feyzioğlu'na tepki gösterdi: Dışişleri gelenekleri olan bir kurumdur böyle vasatların elinde vasatlaştırılamaz
Özel, kendisini havaalanında karşılamayan Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu'nu da eleştirdi:
"Kıbrıs'ta en iyi şekilde karşılandık Kıbrıslılar tarafından en iyi şekilde uğurlanıyoruz. Kıbrıs'ta bir kusur yapıldıysa o kusuru yapan Kıbrıs'taki Türkiye Büyükelçisidir. Dünyanın neresine gidersek gidelim büyükelçilerimiz bizleri karşılıyorlar. Gelemezlerse mutlaka bir görevli mutlaka orada oluyor. Ama biz ne büyükelçiyi ne de büyükelçilikten kimseyi havaalanında görmedik, herhangi bir yerde hatrımızı da sormadılar. Bu tabi meslekten gelmemenin ve geldiği makamı hazmedememenin sonucudur. Dünyanın öbür ucunda büyükelçilerimiz bizi kaşılarken bu büyükelçi Türk bayrağını dünyanın dört bir yanında dalgalandıran, Washington'da İsrail'de görev yapan Namık Tan'ı karşılamadı. Bu büyükelçi iki Dışişleri Bakanını karşılamadı. Bu büyükelçi CHP'nin dört genel başkanını karşılamadı ki bir tanesi mevcut genel başkan. Bu büyükelçi ana muhalefet partisi liderini karşılamadı. Bunu yapmayabilir mazeret bulur. Ama büyükelçiliğe bunu yaptıramaz. Bunu resmi bir yazıyla sayın Dışişleri Bakanı'na bildireceğiz. Dışişleri Bakanlığı gelenekleri olan bir kurumdur. Böyle vasatların elinde vasatlaştırılamaz."
'Türkiye ile birlikte Kuzey Kıbrıs da AB üyesi olmalıdır'
"Güney Kıbrıs’ın tek başına AB üyesi olması kabul edilemez" diyen Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
"Farklı statüler eşitsizlik yaratıyor. Güney Kıbrıs üyeliğinden geri adım atılamayacağına göre, Türkiye ile birlikte Kuzey Kıbrıs da AB üyesi olmalıdır. İlk 50 yıl teslim olmamanın, müzakere etmenin ve haklı davayı anlatmanın dönemiydi. İkinci 50 yıl çözümün yılı olmalıdır." (Haber Merkezi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.