Öztrak: Erdoğan verdiği sözün yarısını bile tutmadı

Öztrak: Erdoğan verdiği sözün yarısını bile tutmadı
CHP'li Öztrak, "'2023’te milletin toplam gelirini en az 2 trilyon dolara çıkaracağız’ diye söz verdi. Ama bu ay kabul ettikleri bütçede, ‘2023’ün milli geliri ancak 867 milyar dolar olur’ diyorlar. 2 trilyon dolar nere, 867 milyar dolar nere?" dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemiyle ilgili basın toplantısı yaptı.

Öztrak, "Bundan dört yıl önce ucube tek kişilik hükümet sistemi Olağanüstü Hal şartlarında millete dayatıldı. ‘Her derde deva’ diye getirilen sistem istişareyi bitirdi, Gazi Meclisimizi etkisiz hale getirdi. Devletin adalet direğini çökertti. Muktedir olma vasfını yitirmiş, metal yorgunu, kibir hastalığıyla malul, her şeyi kendi bildiğini sanan, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, AK Parti Genel Başkanı ve şürekâsı, milletimize verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı" dedi.

"AK Parti Genel Başkanı 2021’de kerameti kendinden menkul ekonomi politikalarıyla paramızı pul etti" diyen Öztrak, TL'nin dünyada en fazla değer kaybeden para birimlerinden biri olduğunu söyledi.

"Piyasa ekonomisi gitti kumanda ekonomisi geldi"

2023’e zam yağmurlarıyla girildiğini belirten Öztrak, "2022’ye fahiş elektrik ve doğal gaz zamlarıyla uyanmıştık. 2023’e de yüzde 84’lük fahiş ‘doğalgaz hizmet bedeli’ zammıyla giriyoruz. Ucube tek kişilik hükümet sistemi, 2022’de ekonomiyi yamayla, göz boyamayla götürmeye kalktı. Ama patlak şambrel yama, metal yorgunu gövde boya tutmaz oldu. Piyasa ekonomisi gitti, kumanda ekonomisi geldi" diye konuştu.

Öztrak, "Bugüne kadar yaşamadığımız bir sürü garabeti 2022’de yaşadık" diyerek, şöyle devam etti:

"İstanbul karlar altında kaldı. İstanbul Havalimanı’na inemeyen atama İçişleri ve Ulaştırma bakanları katlettikleri Atatürk Havalimanı’na indiler. Karda Atatürk Havalimanı’na sığınanlar kuzeyimizde savaş çıkınca bu sefer etmedik laf bırakmadıkları Montrö’ye sığındılar. Sıkışınca Montrö’ye sığınanlar, Montrö’yü savunan emekli amiralleri zindana atma girişiminden de geri kalmadılar. 21. Yüzyılda, 2022’nin hemen başında koskoca bir kentimizi Isparta’mızı karda kışta dört gün boyunca karanlığa gömdüler. Bir vatandaşımız soğukta donarak öldü.

"Ocak ayında verdikleri asgari ücret, Şubat ayında açlık sınırının altına düştü. Tarım Bakanı görevinden affedildi. Yerine atanan Bakan Venezüella’da, ‘Biz hayvanlarımıza pizzacıdan pizza, Burgerciden burger ısmarlar gibi dışarıdan yem alıp, yediriyoruz’ dedi. Bu ülkede tarımı nasıl batırdıklarını dünya âleme itiraf etti. Erdoğan aç yatmak zorunda bıraktığı milletimize; ‘Manda yoğurdu hakikaten kalitedir. İçine şöyle Medine hurması doğrarım. Çay kaşığı kestane balı ve yulaf ezmesi atarım. Bunu yer yatarım’ diye, şifalı tarifler verdi. Umutlarını çaldığı gençlerimizin karşısına çıktı; ‘Aromalı kahve içme ve dünyayı gezme’ tavsiyesinde bulundu.

“Çocuklarımız, gençlerimiz sahipsiz kaldı”

"2022’de çocuklarımız, gençlerimiz, bu ucube rejim elinde sahipsiz kaldı. Yılın başında, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan dolayı intihar etti. Yılın sonunda 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlilik kisvesi altında yıllarca sistemli tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Çocuğu korumakla görevli bakanların iki yıl boyunca üç maymunu oynadığı anlaşıldı. 2022’de KPSS’yi iptal ettiler. ÖSYM Başkanını görevden aldılar. ‘Hızlı karar alacağız’ diyerek getirdikleri ucube sistemde, bir sınavı bile yapamadılar. Atamaları da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. En son Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi’ne atanacak rektör Sütçü İmam’a atandı. Sonra ‘pardon’ diyerek Resmî Gazete’de düzeltme yaptılar.

"2022’de doların yeşili için önceden tükürdüklerini yalamak zorunda kaldılar. 15 Temmuz’un finansörü dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri’nin ayağına koştular. ‘Birleşik Arap Emirlikleri önümüzde diz çöktü’ diyen AK Parti Grup Başkanvekiline diz çöktürdüler. Görevinden affettiler. Kaşıkçı dava dosyasını, Suudi Arabistan’a sattılar. ‘Katil Sisi’ dedikleri Mısır Devlet Başkanı’nın eline yapıştılar. Meydanlarda havaya kaldırdıkları dört parmaklarını birkaç dolar uğruna ceplerine soktular.

"2022’de bu ucube rejim elinde acı ve gözyaşlarımız da eksik olmadı. Gaziantep ve Derik’te korkunç trafik kazalarında 35 canımızı kaybettik. Ekonomik kriz eski kamyon lastiklerine diş açtırdı. Yollarımızda trafik güvenliği kalmadı. Amasra’da maden faciasında 42 madencimizi göz göre göre şehit verdik. Sayıştay’ın faciadan önce uyardığı ama uyarılarına uyulmadığı anlaşıldı. Beyoğlu’nda bomba patladı. Hain terör, 6 yurttaşımızı aramızdan aldı. Atama İçişleri Bakanı ‘Amerika’nın taziyesini kabul etmem’ dedi. Onu oraya atayan Erdoğan, taziye için Amerika’ya teşekkür etti.

“2022’de devletin adalet direğini hepten çökerttiler”

"2022’de devletin adalet direğini hepten çökerttiler. ‘İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder’ diyenler İstanbul’un kaybını hiç hazmedemediler. Vesayet altına aldıkları yargıçlar vasıtasıyla önce İstanbul İl Başkanımıza haksız, hukuksuz siyasi yasak getirdiler. Sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne çökmek için seyyar hâkimlerine Belediye Başkanımız hakkında haksız, hukuksuz karar verdirttiler. Bu da yetmeyince Atama İçişleri Bakanının eliyle yeni kumpasların düğmesine bastılar.

“Erdoğan verdiği sözün yarısını bile tutmadı”

"'2023’te milletin toplam gelirini en az 2 trilyon dolara çıkaracağız’ diye söz verdi. Ama bu ay kabul ettikleri bütçede, ‘2023’ün milli geliri ancak 867 milyar dolar olur’ diyorlar. Hadi dünyada salgın oldu. Rusya, Ukrayna’yı işgal etti. Küresel arz zincirleri dağıldı. Tüm bunların sonucunda, milli gelirimiz 2 trilyon dolar olmasın da 1 trilyon 900 milyar dolar olsun. Hadi 1 trilyon 800 milyar dolar olsun. Ama 2 trilyon dolar nere, 867 milyar dolar nere? Erdoğan verdiği sözün yarısını bile tutamadı.

Erdoğan, 2023’te kişi başına gelirimizi 25 bin dolara yükselteceğine söz verdi. 2011’de bu sözü millete verdiğinde, Türkiye’de kişi başına gelir 11 bin 289 dolar idi. Şimdi imzaladığı Cumhurbaşkanlığı Programında, ‘2023’te kişi başına gelir, 10 bin 71 dolar olacak’ diyor. Milleti 2011’deki gelirinin bile gerisine götürdü."

“Biz stratejimizi dört sütun üzerine inşa ettik”

"Biz stratejimizi dört sütun üzerine inşa ettik" diyen Öztrak, bu stratejileri şöyle açıkladı:

"Demokrasisi, kurumları ve kuralları güçlü Türkiye; Üreterek Zenginleşen, Rekabetçi Türkiye, Zenginliği Adil Paylaşan Türkiye, Temiz ve Yeşil Türkiye. ‘Bize kral değil, kural gerek.’ Kurumları ve Kuralları Güçlü Türkiye’de; ‘Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem’ olacak. Cumhurbaşkanı 85 milyonu kucaklayacak. Herkesin Cumhurbaşkanı olacak. Yargı bağımsız ve tarafsız olacak. ‘Üstünlerin hukuku’ değil, ‘Hukukun üstünlüğü’ olacak. Merkez Bankası başta olmak üzere düzenleyici ve denetleyici kurumların araç bağımsızlıklarını yasal güvence altına alacağız. Kamu İhale Kanunu’nu, uluslararası normlara uygun şekilde yenileyeceğiz. İhalelerde, şeffaflık ve rekabeti sağlayacağız. Devlette atamaları sadakate göre değil, liyakate göre yapacağız. Kayırmacılığa son vereceğiz. Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkaracağız siyasetin itibarını koruyacağız. Kara paraya sıfır tolerans göstereceğiz. Türkiye’yi Mali Eylem Görev Gücü’nün Gri Listesinden çıkaracağız.

“Üreterek zenginleşen, rekabetçi Türkiye”

"Stratejimizin ikinci sütununda; Üreterek Zenginleşen, Rekabetçi Türkiye var. İlk iş; Küresel, bölgesel ve yerel kalkınma dinamiklerini takip eden özel kesimle yeni işbirliği modellerine öncülük eden ekonomideki oyunculara ufuk veren, Strateji ve Planlama Teşkilatı’nı kuracağız. Üreterek Zenginleşen, Rekabetçi Türkiye’de; Endüstri 4.0 dinamikleriyle Dijital Dönüşüm ve Yeşil Dönüşüm ışığında sanayimizin yüksek teknolojili, katma değerli bir yapıya dönüşmesini destekleyeceğiz. Bu çerçevede Üniversite-Sanayi-Sivil Toplum-Kamu İşbirliği Modellerini en etkin şekilde kullanacağız. Evlatlarımızı ekonominin ve çağın gerektirdiği yeteneklerle donatacağız. Eğitimde niceliğe değil, kaliteye odaklanacağız. Üniversitelerimizde bilimsel özgürlüğü ve özerkliği sağlayacağız. İnternete erişimi özgürleştireceğiz. Şehirlerimizin veri iletim alt yapısını güçlendireceğiz. Ar-Ge faaliyetlerini destekleyen, kurumsal yapıyı güçlendireceğiz. Girişimi destekleyen finansal araçları çeşitlendireceğiz. Yeşil yatırımların, sürdürülebilirlik projelerinin, finansmana erişimini kolaylaştıracağız. Fin-Tekleri ve dijital ödeme sistemlerini yaygınlaştıracağız.

“Zenginliği adil paylaşan Türkiye”

"Gelelim stratejimizin üçüncü sütununa: Zenginliği Adil Paylaşan Türkiye. Bizim iktidarımızda ülkemizde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Aile Destekleri Sigortasıyla her aileye asgari bir gelir sağlayacağız. Kayıt dışılığı azaltarak, vergi tabanını genişleteceğiz. Vergi yükünü adil dağıtacağız. Dolaysız vergileri esas alan dolaylı vergilerin ağırlığını azaltan vergi yapısını tesis edeceğiz. Sendikalaşmanın, örgütlü toplumun önünü açacağız. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacağız. Kadınların iş yaşamına katılımı önündeki engelleri kaldıracağız. Kadınların toplumsal hayattaki konumunu güçlendireceğiz. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans göstereceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız. Sınırlı kamu kaynaklarını, ‘Kanal İstanbul’ gibi rant projeleri için kullanmayacağız. GAP, DAP, KOP ve DOKAP başta olmak üzere, Kaynaklarımızı bölgesel ekonomik gelişmişlik farklarını azaltacak, projelerde kullanacağız.

“Temiz yeşil Türkiye”

"Ve stratejimizin son sütunu; Temiz, Yeşil Türkiye. Karbonsuzlaşma Stratejisini ve Yeşil Mutabakatı, ekolojik krizin tüm muhataplarıyla beraber toplumsal uzlaşı yoluyla oluşturacağız. Döngüsel ekonominin imkânlarından sonuna kadar yararlanacağız. Çevreci ürünler ve sürdürülebilir üretime yönelik özel finansman yöntemleri geliştireceğiz. Yeni Nesil Kalkınma Stratejimizle Türkiye’nin geleceğine, potansiyeline güvenen ucuz ve tertemiz fonlar ülkemize akacak. Kalkınmanın finansmanı ucuzlayıp, rahatlayacak. Türkiye hızla büyüyen yeşil fonlardan sürdürülebilirlik fonlarından hak ettiği payı alacak.

“2030’a geldiğimizde fert başına gelirimizi 20 bin doların üstüne çıkaracağız”

"2030’a geldiğimizde; Fert başına gelirimizi 20 bin doların üstüne çıkaracağız. Milli gelirimizi 2 trilyon doların üzerine taşıyacağız. İhracatımız 600 milyar doları aşacak. 7 yılda 8,5 milyon yurttaşımıza yeni iş yaratacağız. İşsizliği ve enflasyonu düşük tek haneli rakamlara indireceğiz. Ülkemizi ve insanımızı hak ettiği refaha kavuşturacağız. Nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgâr yardım edemez. Biz ülkemizi nereye götüreceğimizi nasıl bir kaptana sahip olacağımızı çok iyi biliyoruz. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı; ‘Tarafsızlık yeminine ihanet eden değil, yeminine sadık’ bir Cumhurbaşkanı olacak. ‘Kral değil, kural’ diyen bir Cumhurbaşkanı olacak. ‘Yasakçı değil, özgürlüklere sahip çıkan’ bir Cumhurbaşkanı olacak. ‘Sadakate değil, liyakate değer veren’ bir Cumhurbaşkanı olacak. ‘Kalpleri; korkuyla ve yalanlarla bölüp parçalayan değil, sevgiyle ve hakikatle birleştiren’ bir Cumhurbaşkanı olacak. ‘Ben değil, biz diyen, istişareye inanan’ bir Cumhurbaşkanı olacak. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı devleti bilen, hırslarını, egosunu aşmış, milletin kendisine verdiği büyük yetkiyi Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak için kullanacak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, yepyeni ve Güçlü Parlamenter Sistemi getirecek. Bilge bir insan olacak. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı; Altılı Masa’nın belirleyeceği aday olacak."

“Yeni Seçim Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir erken seçime biz destek olmayız”

Öztrak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Erken seçime ilişkin bir soruya Öztrak, “Nisan başına kadar yapılacak bir erken seçime bizde destek veririz. Ama Nisan’ın ilk haftasından sonra yapılacak bir erken seçime yani bir siyasi mühendislik eseri olan yeni seçim kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir erken seçime biz destek olmayız. Bu siyaset mühendisliğinin parçası olmayız. Zaten bunun bir erken seçim niteliği de yoktur. Seçime bir bir buçuk ay kalmışken neyin erken seçimi? Cumhurbaşkanının yetkisi vardır. Buyursunlar kendi göbeklerini kendileri kessinler” dedi. (ANKA)

Politika