Sanatçılar endişeli: "Pandemi yardımları üzerinden, MESAM'a çökmek istiyorlar"

Sanatçılar endişeli: "Pandemi yardımları üzerinden, MESAM'a çökmek istiyorlar"
Pandemi koşullarıyla mücadele eden müzik dünyası şimdi de meslek örgütleri üzerinde 'pandemi' yardımı kullanılarak yürütülen kulisler nedeniyle kaygılı. Sanatçılar, "Bir güç MESAM'a çökmek istiyor" endişesini dile getiriyor.

Pandemi koşullarıyla mücadele eden müzik dünyası şimdi de meslek örgütleri üzerinde 'pandemi' yardımı kullanılarak yürütülen kulisler nedeniyle kaygılı. Sanatçılar, "Bir güç MESAM'a çökmek istiyor" endişesini dile getiriyor. Müzik sanatçısı Aylin Aslım, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) genel kurulu öncesinde, yönetime aday isimlerden biri olan Recep Ergül'ün; Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilecek maddi destek için müzisyenlere "Bize yazın, bizim şu kadar kişi kontenjanımız var, müzisyenler için verilen desteği almanızı sağlayacağız" mesajı göndermesine tepki gösterdi. Ergül’ün, bunu bir seçim propagandasına dönüştürdüğünü söyleyen Aslım, "Meslek birlikleri üzerinden dağıtılması gereken bir para nasıl şahıslara verilebiliyor, kim veriyor, hangi titriyle bu insanlar bu paraları vaat ediyor MESAM üyelerine" dedi.

30 Haziran’da yapılacak olan ve üç grubun yarışacağı MESAM genel kurulu öncesinde farklı iddialar gündeme gelmeye devam ediyor. Sümer Ezgü'nün başında olduğu “MESAM Birlik ve Yenilik Grubu” içinde yönetim kuruluna aday olan Aylin Aslım ANKA Haber Ajansı'na açıklama yaptı.

Aslım, “MESAM Değişim ve Reform Grubu'nun” adayı Recep Ergül'ün, müzisyenlere pandemi nedeniyle verilecek 3 bin liralık maddi desteği, kendi seçim vaadiymiş gibi sunmaya teşebbüs ettiği iddialarını değerlendirdi.

Sanatçı Erdal Güney ile Burhan Şeşen, sosyal medya hesaplarından Recep Ergül tarafından üyelere atılan "MESAM üyelerinin bilgisine, daha önce destek ödemesine başvurmamış asil üyelerimiz, WhatsApp üzerinden benimle iletişim kurabilirler" içerikli mesajı paylaşmışlardı.

“SEÇİM PROPAGANDASI OLARAK 'BİZ BU PARAYI ALMANIZI SAĞLAYACAĞIZ' DENİYOR"

Aylin Aslım şunları söyledi:

"Ben 20 küsur yıllık bir MESAM üyesiyim. MESAM’da neler olduğuyla ilgili ilk kez bu sene benim de daha fazla fikrim oldu çünkü çok garip şeyler oluyor. Ekstra ilgili bir üye değildim. Bu sene ilk kez Sümer Ezgü’nün grubunda yönetime adayım. Ama tuhaflıklar bundan daha önce başladı.

Gece yarısı MESAM üyelerine mesajlar atılıyor. Pandemide hiçbir toplanmaya izin verilmiyorken genel kurul yapılmaya çalışıyordu. Olayların tuhaflığı daha sonra basına da yansıdı. Şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal ortamdan çok farklı olmayan bir durum var orada.

Pandemiden dolayı müzisyenler çok zor durumda kaldılar. 1,5 yıldır işlerini yapamadılar. Maddi ve manevi anlamda çöküntü yaşandı. Müzisyenlere verilen maddi desteğin ikinci bir aşaması var. İlk başta başvurmamış olanlara tekrar 3 bin TL kadar bir maddi destek verileceği açıklandı. Bu desteği Kültür ve Turizm Bakanlığı Yunus Emre Enstitüsü üzerinden dağıtacak müzisyenlere.

Haziran sonu MESAM’da genel kurul var. Genel kurul öncesi müzisyenlere mesajlar geliyor. Bir seçim propagandası olarak, ‘Bize yazın, bizim şu kadar kişi kontenjanımız var, müzisyenler için verilen desteği almanızı sağlayacağız’ şeklinde mesajlar yazılıyor müzisyenlere. Bu nasıl olabiliyor, bu çok ciddi bir şaibe. Çünkü meslek birliklerine bile belli bir kontenjan verilmiş bakanlık tarafından. Her başvuran müzisyen alamayacak yani bu desteği.

Ve bu insanlar diyor ki, insanlar diyorum çünkü sadece Recep Ergül değil bir kişi daha var onun da Orhan Gencebay’ın asistanı olduğu anlaşılıyor. O da MESAM üyelerine mesaj atıyor ve ‘Şu kadar kişilik kontenjanımız var, bize başvurun, biz bu parayı almanızı sağlayacağız’ diyor. Meslek birlikleri üzerinden dağıtılması gereken bir para nasıl şahıslara verilebiliyor, kim veriyor, hangi titriyle bu insanlar bu paraları vaat ediyor MESAM üyelerine?"

"GENCEBAY NEDEN SEÇİM ÖNCESİ BU NÜFUZUNU KULLANIYOR"

Aslım, Orhan Gencebay'ın bir gazeteye yaptığı "Daha önce 31 bin kişinin faydalandığı ama faydalanamayan müzisyenler için gerçekleşecek destek kampanyası, tamamen Ticaret Bakanı, Kültür ve Turizm bakanlarımızla yaptığım şahsi görüşmeler sonucunda gerçekleşmiştir. Bunun hiçbir meslek birliğiyle, dernekle, kuruluşla alakası yoktur. Bu görüşmeler sırasında yanımda olan Recep Ergül ve Hakan Sarıca harekete geçerek duyurular yaptılar ve mağdur müzisyen dostlarımıza yardımcı oldular" açıklamasını da anımsattı. Aslım, şöyle konuştu:

"Orhan Gencebay’ın böyle bir nüfuzu varsa bütün MESAM üyeleri için bu nüfuzunu kullansın. Neden seçim öncesi oy için böyle bir nüfuz kullanıyor? Daha önce de kullanabilir demektir bu, neden daha önce kullanmadı da seçim öncesinde böyle bir nüfuz kullanıyor. Kendisi de müzisyen olan birisi. Açlık sınırında olan, intihar eden müzisyenlerin ihtiyaç halinde olduğu zamanlarda neden nüfuzunu kullanmadı?

Burada bir sürü soru var, o zaman Orhan Gencebay mı aday MESAM’a? Dediğim gibi ülkenin şu anki karmakarışık, yolsuzluklarla pisliğe bulanmış gündeminden de farklı değil MESAM’ın gündemi. ‘Orhan Gencebay bu işin neresinde’ diye soruluyor ister istemez. Bu 3 bin liralık maddi desteği MESAM üyelerine vaat eden kişilerin bir tanesi Orhan Gencebay’ın manevi oğlu diye tanınıyor, diğeri de Orhan Gencebay’ın asistanı diye tanınıyor. Şimdi bu desteği seçim öncesi üyelere, seçim vaadi gibi sunmaya teşebbüs eden iki kişi Hakan Sarıca ve Recep Ergül seçime girmeden önce kendi şahsi inisiyatifleri varmış gibi, bu parayı onlar dağıtıyormuş gibi vaat ediyorlar. ‘Bize yazın biz bu parayı size tahsis edeceğiz’ diyorlar.

Bu kişilerin ortak özelliği Orhan Gencebay ama Orhan Gencebay seçime katılmıyor. Orhan Gencebay bu seçimin neresinde siz karar verin. Takdir edersiniz ki ülkenin bütün müzisyenlerinin telif haklarının pay edildiği bir platform MESAM. İktidara yakınlığıyla bildiğimiz Orhan Gencebay’ın seçimlere bu kadar indirekt bir şekilde ama aslında gayet direkt bir şekilde müdahale ediyor olması AKP’nin MESAM’ı tam anlamıyla ele geçirme teşebbüsü olarak görülebilir. Orhan Gencebay bir müzisyen olduğu için bu bizim çok gücümüze gidiyor.

"AKLINIZIN ALAMAYACAĞI PARALAR DÖNÜYOR ORADA"

MESAM seçimlerinden beklentim; yeni, genç ve şeffaf bir yönetimin başa geçmesi ve bu usulsüzlükleri, bu iktidar yanlısı garip bağları kesip atması ve müzisyenlerin güncel ihtiyaçlarına cevap veren bir program başlatması. Benim beklentim bu. Gerçekten istemeyeceğimiz şey ise seçimlere şaibe karışması.

Ülkede ne oluyorsa MESAM’da da aynısı oluyor. Çok büyük bir para dönüyor orada. Ben ve benim gibi daha alternatif mecrada kalmış olan müzisyenlere asla pay edilmeyen çok daha ana akım müzisyenlerin teliflerinden aklınızın alamayacağı paralar dönüyor orada. Yani insanların böyle saldırması, orayı ele geçirmeye çalışması bu sebepten."

"BİR BUÇUK YIL SONRA MI AKILLARI BAŞLARINA GELDİ"

MESAM üyelerinden Halil Yıldız ise ANKA Haber Ajansı'na şu açıklamaları yaptı:

"İstanbul Müzik ve Sahne Sanatçılar Derneği, 2000 yılında büyüklerimiz tarafından kurulmuş, biz yönetimi ele aldık. Pandemi koşullarından dolayı müziklerimizi icra edemiyoruz, çoğumuz enstrümanını sattı bu süreçte. Biz, abilerimiz, ablalarımız öncülük etmek adına imzalar başlattık. Bakırköy Meydanı’nda biz 5 kişi olarak sessiz eyleme başladık. Enstrümanlarımızı önümüze koyduk, sessiz bir eylem gerçekleştirdik…

Daha sonra kitlelere ulaştık, müzisyenler olarak örgütlenmeye başladık, imzalar toplamaya başladık. Bu süreçte yaptığı sanat ile bizim üstümüzde olan, bir yere taşınmış sanatçı arkadaşlarımızdan hiçbir ses soluk çıkmadı. O süreç itibariyle dayanışmaya da destek verilmedi. Fakat biz yapmış olduğumuz eylemlerde başarılı olunca, tüm sosyal mecralar bizleri konuşmaya başlayınca, TV haberleri bizden bahsetmeye başlayınca biri udunun telini kesti biri bilmem ne yaptı…

Ben dolayısıyla soruyorum, bir buçuk yıl sonra mı akılları başlarına geldi? Tabii ki eleştirmiyoruz. Bize destek olmaları çok güzel bir şey ama neden bir buçuk yıl sonra bizi hatırladılar?

"KİŞİLERİN HAKLARINI ÇALARAK NASIL MESAM'I YÖNETECEKLER"

MESAM’da 30 Haziran’da bir genel kurul yapılacak, 3 ayrı grup var. 3 ayrı grubu da dinliyorum, güzel şeyler anlatılıyor fakat yalan yanlış bilgiler de var. Ben öncelikle şunu söylemek isterim. Biz bu imzaları topladık, bir ses getirdi ve Kültür Bakanlığı ile görüşmeler yapıldı. Fakat bu aday gruplardan birileri bunları kendilerine mâl ederek konuşuyor. Hani sanki kendisi yapmış gibi, her şeyi kendisi üstleniyormuş gibi, bütün yazışmaları kendisi yapıyormuş gibi anlatıyor; bu hoş değil. Yani burada bizim yaptığımız örgütlenme ve topladığımız imzalar hiçe sayılıyor. Bizim yaptığımız basın açıklamaları üzerinden sanki kendi yapıyormuş gibi kendisine bir oy kaynağı elde etmek istiyor, bu hoş bir davranış değil bence. Ayrıca MESAM TV’nin kurulacağından bahsediliyor. MESAM yasa ile çizilmiş, bir tüzüğün içerisinde yazılmış bir kurum. Yani MESAM, TV kuramaz. MESAM bir siyaset kurumu değil aslında. Sanatçıların, bestecilerin, söz yazarlarının olduğu bir kurum dolayısıyla burada siyasetin olmaması gerekiyor. Kendisine ait bir söz yok, kendisine ait bir müzik yok ya da başkalarının yaptığı müziği, sözü kendi yapmış gibi kayıtlara giren, aranjesine ismini yazan kişiler, kişilerin haklarını çalarak nasıl MESAM’ı yönetecekler, ben bu konuda biraz şüpheliyim."

"MESAM BAŞKANLIĞINA ADAY OLANLAR NEDEN 1,5 SENE ÖNCE YOKTU DA ŞİMDİ MÜZİSYEN OLDUKLARINI HATIRLADILAR"

Yıldız da Orhan Gencebay'ın açıklamalarını eleştirdi. Yıldız, "Biz bunun alt yapısını yaptık, imzalarımızı topladık, basın açıklamalarımızı yaptık. Neden o zaman bir Orhan Gencebay yoktu ya da neden bu MESAM seçimlerinde başkanlığa ya da yönetime adaylığını koyan abilerimiz ablalarımız yoklardı da birden müzisyenler alevlenince müzisyen olduklarını hatırladılar?" sorusunu yöneltti. Yıldız, şöyle konuştu:

"Orhan Gencebay iyi bir müzisyendir, yapmış olduğu eserler çok güzeldir ama her dönemde her hükumetle mutlaka bağlantısının olduğunu biliyoruz. Sanatçının bir duruşu olmalı bence. Orhan Gencebay’ın Kültür Bakanı’nı arayıp ricada bulunmasını da doğru bulmuyorum, bu durum o kurumu da zedeler. 'Devlet sanatçısına sahip çıkmak zorundadır' diye bir madde var Anayasa’da. Şimdi böyle bir madde varsa neden Orhan Gencebay arasın; neden MESAM gibi, MSG gibi, MÜYORBİR gibi kurumları ezsin ya da çiğnesin. Bu çok kötü bir şey.

Sonuçta bizlerin işlerini yapan böyle meslek birlikleri var. Yani burada, bu işin içinde siyaset var şeklinde algılanıyor. Maalesef siyaset her şeyde olduğu gibi müziğe de bulaşmış durumda. Bu kadar aşağılanmamalı bence. ‘Ben Orhan Baba’yım da ben aradım, benim sayemde oldu.’ Böyle değil. Biz bunun alt yapısını yaptık, imzalarımızı topladık, basın açıklamalarımızı yaptık. Neden o zaman bir Orhan Gencebay yoktu ya da neden bu MESAM seçimlerinde başkanlığa ya da yönetime adaylığını koyan abilerimiz ablalarımız yoklardı da birden müzisyenler alevlenince müzisyen olduklarını hatırladılar?

"BİR GÜÇ MESAM'A ÇÖKMEK İSTİYOR"

Ben okuduğum, takip ettiğim kadarıyla ya da içinde olduğum kadarıyla Recep Ergül, Kültür Bakanı’yla görüştüğünü iddia ettiği bir video yayınlamış sanırım. ‘Bu 3 bin liralık yardımlar yapılacak, ben bizzat yazdım kendisine’ demiş. Sonra tabii görüşenin kendisi olmadığı gibi başka bir iddia ortaya çıktı. Hatta Kültür Bakanı da ‘Bu adam kim ben tanımıyorum’ demiş, bu da bir iddia. Ama burada şöyle bir durum var, bizim göremediğimiz büyük bir pasta var. MESAM siyasi bir parti değil ama bu arkadaş siyasi gibi davranıyor. Bir demecinde ‘Benim kesinlikle hiçbir siyasi partiyle bağım yoktur’ diyordu ama araştırdığınızda görüyorsunuz ki daha önce bir partiden milletvekili adaylığını koymuş. Şunu net olarak söyleyebilirim ki oradaki pasta, çok büyük bir pasta. Bunu MESAM’ın en altında olan bir üye olarak söylüyorum. Benim bildiğim, bir güç MESAM’a çökmek istiyor. Fotoğrafın net hali bu. Benim düşündüğüm şu, MESAM bir hükumet kurumu olmasın. Tüm gelmiş geçmiş hükumetleri eleştirebilsin. Ben sahneye çıktığım zaman özgürlüğümü kullanabileyim ama benim arkamda MESAM olsun. Ben, adil bir seçim olmasından yanayım. Onu kötüleyerek, bunun üzerine basarak yürünmemesi taraftarıyım. Yandaş olarak gidilmemesinin taraftarıyım. Hiçbir yere, hiçbir kuruluşa bağlı kalmadan özgür iradesiyle bulunan herkese saygım var." (ANKA)

 



Gündem