Muhalefetten burs ve kredi tepkisi: Öğrencinin bir haftalık harcamasına yetmez
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında üniversite öğrencilerinin 2023 yılında alacakları kredi burs miktarlarını açıkladı. Erdoğan, ''Yükseköğretim öğrencilerinin kredi burs miktarını lisansta 850 TL'den 1250 TL'ye çıkarıyoruz'' dedi.
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, HDP Eğitim Politikaları Komisyonu Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen Kısa Dalga’ya konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
CHP: “Gıda enflasyonu dikkate alınmıyor”
Açıklanan miktarın kesinlikle yeterli olmadığını kaydeden Prof. Dr. Karabıyık, “Vatandaşa yansıyan geçinme endeksi bu değil. Çünkü gıda enflasyonu yansıtılmıyor. Bursa ihtiyaç duyan kesimin esas 1 aylık harcamasına yansıyan gıdadır. Bu dikkate alınmıyor. Bu dikkate alınmadığı için de alım gücünün çok altında kalıyor” bilgisini verdi.
“Öğrenciler günde bir öğün beslenerek okula gidiyor”
KYK yurtları çıkmayan ve özel yurtlar ile ev kiralarını karşılayamayan pek çok öğrencinin okulu bırakmak zorunda kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Karabıyık, “Bugün okuluna devam edemeyen, okuluna devam etmek için çalışan, günde bir öğün beslenerek okula giden öğrenciler çok fazla” dedi. Parasız eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karabıyık, “Bizim iktidarımızda tüm öğrencilere yetecek standartlara uygun KYK yurtları yapılacak. YÖK’ü kaldıracağız. Öğrencilere verilen burslar geri alınmayacak. Öğrenciler mezun olduklarında istihdam edilecek” diye konuştu.
“1250 lira öğrencilerin 1 haftalık masraflarını dahi karşılamaya yetmez”
“İktidarın seçimden önce yaptığı bu çok küçük düzenlemeleri büyük bir müjde, lütuf olarak anlatmasından hicap duyduklarını ifade eden HDP Eğitim Politikaları Komisyonu Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise “Bugün Türkiye’deki tüm öğrenciler neredeyse bir öğün yemekle günlerini geçiriyorlar, çoğu zaman otobüse binecek paraları olmuyor, ek ders kaynağı alacak paraları yok” diyerek öğrencilerin sorunlarına dikkat çekti. İktidarın sanki ülkede kira sorunu, yurt sorunu yokmuş gibi davrandığını belirten Koçyiğit, “İstanbul’da en kötü bodrum katı bugün 6-7 bin lira. Hal böyleyken 1250 lira kime, hangi öğrenciye yetecek? Bu öğrencilerin 1 haftalık masraflarını karşılamaya dahi yetmez. Buna rağmen 1250 lira ile övünmeleri aslında acizliklerinin geldiği noktayı bize gösteriyor” dedi.
“Üniversiteyi kazanmasına rağmen kaydını yaptıramayan öğrenciler var”
Bugün pek çok öğrencinin üniversiteyi kazanmasına rağmen kaydını dahi yaptıramadığını belirten Koçyiğit, “Okuyan öğrenciler de çalışmak zorunda kalıyor. Öğrenciler için hazır çorba, makarna, menemen dahi lüks olmuş durumda. Buna bile erişemiyor öğrenciler” diye de ekledi.
Dolar bazında hesaplandığında her yıl verilen miktarın eridiğinin altını çizen Koçyiğit, “Öğrencilere vermek yerine öğrencilerin cebinden alıyorlar, aslında olan bu. Bu asla tatmin edici bir miktar değil. Öğrenciler için biz insanca yaşayacakları karşılıksız burs verilmesinin doğru olacağını düşünüyoruz. Her yerde insan onuruna yakışır şekilde düzenlenen devlet yurtları olmalı. Biz en az 5 bin lira verilmesini istiyoruz öğrencilere ki bu miktar bile tam anlamıyla yeterli değil. Bunun dışında öğrenciler eğitim hayatları boyunca her anlamda desteklenmeli” şeklinde konuştu.
"Vermek yerine almışlar"
DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen de Karabıyık ve Koçyiğit gibi belirlenen bu miktarın çok yetersiz olduğunun altını çizdi. Pandemide kesintiye uğrayan eğitimin enflasyonda da devam ettiğini belirten Ergen, “Dolar bazında da çok düşük bir rakam bu. Şu an verilen desteklerin ve açıklanan miktarların piyasa koşulları ile örtüşmediği bir gerçek. 2000’li yıllara göre kıyaslarsak öğrencilerden 80 dolar çıkmış görünüyor. Kısacası vermek yerine almışlar diyebiliriz” dedi.
"Eğitimde afet koşulları uygulanmalı"
“Kampüs içindeki yurtlar ve kampüs dışındaki evlerin ücretleri şu an çok fazla” diyen Ergen, “Öğrenciler için kalacak yer sorunu şu an ilk sırada. Acil bir durumdayız. Şu an afet anı gibi düşünmeliyiz bu şartları, afet koşulları uygulanmalı eğitimde. Eğitime olan ödenek hızla artırılmalı ve çocuklar eğitimden dışlanmamalı. Eğitim ana gündem olmalı şu an tüm ülkede” ifadelerini kullandı.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.