Bütçe görüşmelerinde konuşan Paylan: Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler

Bütçe görüşmelerinde konuşan Paylan: Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler
HDP'li Garo Paylan, “Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler. Şimdi şu anda Osmangazi Köprüsü’nden kaça geçiriyorsunuz yurttaşlarımızı? 163 TL değil mi? Yani 10 dolar bile değil. Dolarla garanti vermiş ama Sayın Bakan. Kaç paradan vermiş? 35 dolardan vermiş yani 35 doların yalnızca 9 dolarını yurttaşımız ödüyor, kalanını kim ödüyor? Geçemeyen, o garibanlar ödüyor. Geçemeyen garibanların vergisiyle geçebilen zenginleri finanse ediyoruz" dedi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu.

Paylan şunları söyledi:

"5 milyar garanti ödemleri var"

"Bakan kocaman bir kitapçık getirmiş, ‘Yol yaptık, köprü yaptık’ Sağ olsun biz yol yapılmasına, köprü yapılmasına karşı değiliz, doğayı katletmediğiniz sürece bununla ilgili bir itirazımız yok ancak bu köprülerin, yolların maliyetleri ilgilendiriyor ve ortaya çıkan sahne pek de iç açıcı değil. Sizin koltuğunuzda oturan Sayın Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanıydı, bu kamu-özel iş birliği projeleri konusunda geldi, burada ‘Cebimizden 5 kuruş para çıkmayacak’ dedi. Yani getirdiğiniz Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinin içinde tam 54 milyar TL kamu-özel iş birliği projeleri garanti ödemeleri var yani köprü, otoyol garanti ödemeleri 54 milyar TL.

Bu 54 milyar TL ne demek, yurttaşlarımız anlamayabilir yani yaklaşık 3 milyar dolardan bahsediyoruz, 3 milyar dolar. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 1,2 milyar dolar, bunu yapabilirdim, yapardım ve bize kalırdı. Param bitti mi? Bitmedi. 1,7 milyar dolara da Çanakkale Köprüsü’nü yapardım, yine tapusu bize kalırdı. Yani şu 3 milyar dolarla yalnızca bir yılda ödediğiniz kamu- özel iş birliği projesi garanti bedeliyle Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü ve Çanakkale Köprüsü’nü ben yapardım ve para bana kalırdı, köprü de bana kalırdı. Şimdi köprü bizim mi? Değil. Daha yıllarca bu milletin vergisinden yandaş müteahhitlere milyarlarca dolar para ödeyeceğiz. Oysa, köprü bizde olsaydı ne yapardık? Köprüler bu kadar pahalı olmazdı, yurttaşlarımızı çok daha ucuza geçirirdik veya bedava geçirirdik.

"HDP iktidarı olsa bu köprülerden yurttaşlarımız beleş geçerdi"

HDP iktidarı olsa bu köprüleri biz yapardık ve yurttaşlarımızı beleş geçirirdik. Bu yılki bütçede dedi ki: ‘25 milyar TL ödeyeceğim.’ Ben dedim ki 25 milyar TL olmayacak, en az 40 milyar TL olacak. Doları 9 TL'den hesaplamışlardı, dolar 18 TL oldu. Bu yılın bütçesinden de 3 milyar dolar yandaşlara ödüyorsunuz. Ben bu yılın bütçesinden de Avrasya Tüneli'ni ve Osmangazi Köprüsü'nü yapabilirdim. İki yılda Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Çanakkale Köprüsü'nün parasını garanti ödemeleriyle yandaş müteahhitlere ödemişiz. Daha on yıllar boyunca ödeyeceğiz bunu, yoksul yurttaşlarımızın vergisiyle ödeyeceğiz. Bu hak mıdır ya, bu adalet midir? Bu paralarla bu köprüleri biz yapsaydık, tapusu da bizde olsaydı, yurttaşlarımızı da ya çok ucuz ya da bedava geçirseydik ne olurdu?

Hani Eğitim Bakanı diyor ya Kaynağım yok öğretmen atamaya’ bu 54 milyar TL’yle 200 bin öğretmen atayabilirdim. Öğretmen atayamıyoruz, yüz binlerce öğretmen atama bekliyor ama yandaş müteahhitlere yalnızca köprü, otoyol garantileriyle 54 milyar TL aktaracak Sayın Bakan.

"Bu köprüler zenginlerin köprüsü"

Hadi bu köprüyü böyle yaptı, maalesef büyük bir zarar ettirdi. Peki, bu köprülerden kim geçebiliyor? O köprülere gidiyor musunuz hani Sayın Cumhurbaşkanı 1915 Çanakkale Köprüsü’nü açtı ya, açılışta yurttaşlarımız da karşısındaydı, kaç para dedi? ‘200 liracık’ dedi, alkış kesildi. Yurttaşlarımız alkışlamıyor. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı için, onun yakınındakiler için 200 lira 200 liracık ama yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu için 200 lira büyük para. Giderken 200, dönerken 200, etti 400; kim verecek bu parayı? Tabii ki yurttaşlarımızın yüzde 3’ü, yüzde 5’i bu parayı verebiliyor, geri kalanlar da köprüye bakıyor, köprü manzarasına bakabiliyor.

Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler. Şimdi şu anda Osmangazi Köprüsü’nden kaça geçiriyorsunuz yurttaşlarımızı? 163 TL değil mi? Yani 10 dolar bile değil. Dolarla garanti vermiş ama Sayın Bakan. Kaç paradan vermiş? 35 dolardan vermiş yani 35 doların yalnızca 9 dolarını yurttaşımız ödüyor, kalanını kim ödüyor? Geçemeyen, o garibanlar ödüyor. Geçemeyen garibanların vergisiyle geçebilen zenginleri finanse ediyoruz. Siz burada bir adalet görüyor musunuz? Ben burada bir adalet görmüyorum. Bir yurttaşımız İstanbul'dan İzmir'e gitmeye kalksa, gidiş-dönüş kaç para harcayacak biliyor musunuz? Bin 200 TL yalnızca köprü ve otoyollara para verecek. Bin 200 TL kimde var? İstanbul'dan İzmir'e kadar gidiş-dönüş olarak söylüyorum. Peki, bu yurttaşımız suyla mı yakacak bu arabasını, neyle çalıştıracak? Benzin, mazot alacak değil mi? En az da 2 bin 500-3 bin lira da benzine, mazota harcayacak değil mi? ‘Bir cenazemiz var, bir düğünümüz var; Bakanımız bir yol yapmış, köprü yapmış; hadi gidelim’ derse ne olacak? 4 bin liraya yakın maliyeti var o da yolda durmayacak, mola vermeyecek; yemeyecek, içmeyecek, nevalesini yanına alacak; 4 bin liraya yakın maliyet var.

"Biz sosyal bir devletiz, sosyal devlet önce yoksulları düşünür"

Biz sosyal bir devletiz. Sosyal devlet önce yoksullarını düşünür. Siz yol yapmışsınız yurttaşımız geçemiyor; zenginler geçiyor, garibanlar yalnızca bakıyor. Böyle hak, adalet olmaz. Biz iktidara gelirsek bu köprülerin, otoyolların hepsini devletleştireceğiz, kamulaştıracağız ve kamulaştırıp yurttaşlarımızı ücretsiz geçireceğiz. Bugün bir önerge vereceğiz, tüm bu köprü, otoyollar kamulaştırılsın diyeceğiz ve 1 liraya kamulaştırılsın diyeceğiz. Bugüne kadar aldıklarına sayacağız o yandaş müteahhitlerin. O Panama belgelerinde kimler çıktı? Yurt dışında 10 milyarlarca doları var bu yandaş müteahhitlerin değil mi? Hepsinin ismi çıktı.

Avrupa’da pek çok ülkede şöyle bir yasa çıktı: 2030 yılında veya 2032 yılından sonra içten patlamalı motorları yasaklayan, üretimini ve satışını yasaklayan yasalar çıktı. Biz böyle bir yasa çıkardık mı? Ulaştırma Bakanlığının böyle bir teklifi oldu mu? ‘Gelin bu hedefi koyalım, 2030 yılından sonra içten patlamalı motorları yasaklayalım ve tamamen karbon sıfır yani tam elektrikli araçlara geçelim’ diye bir vizyon ortaya kondu mu? Hayır, bu vizyon hâlâ ortaya konmadı. Bu açıdan bu vizyonu hep beraber ortaya koymalıyız ve yasal düzenlemeleri, mevzuatı çıkarmalıyız.” (ANKA)

Ekonomi