Piastri - Alpine çıkmazı

Piastri - Alpine çıkmazı
Alpine’in kendi kendisini bu çukurun içine soktu. Eğer fırsatları varken Piastri’yle daha düzgün bir kontrat tasarlamış olsalardı veya Alonso’yu ellerinden kaçırmasalardı zaten bu noktada olmazlardı. Bu açmazın nereye varacağı daha kesin değil. Ama kesin olan bir şey varsa o da doğru organizasyon ve doğru insanların bir araya gelmediği her senaryonun kendi içinde bir problem doğurabileceği.

Yıllardır beklediğiniz terfiyi almış olsanız işvereninize hayır der miydiniz? Muhtemelen hayır. Ama Oscar Piastri dedi. Formula 1 arabası sürmeden Formula 1 de en çok konuşulan kişi olmayı başaran Piastri, Fernando Alonso’nun şok ayrılığının ardından kendisini ana sürücülüğe terfi eden, onu yetiştiren takımı Alpine’in bu terfisini reddetti. Formula 1 de daha antreman turuna bile çıkmamış bir sürücü nasıl oldu da bir Formula 1 takımını rededecek cesareti buldu beraber göz atalım.

ALPİNE’DEN YÖNETİMSEL FACİA

Yaz arasından önceki son yarış olan Macaristan GP’sine kadar Alpine’in elinde başka hiçbir takımın sahip olmadığı bir zenginlik vardı: Ellerindeki 2 yarış arabasına oturtabilecekleri 3 son derece kalifiye sürücü. Alpine (veya eski ve daha çok bilinen adıyla Rennault) bir haftada bu zenginliği kaybetti.

Önce, bu sezonun sonunda kontratı bitecek olan gridin en yaşlı pilotu, 2 kez Formula 1 şampiyonu olmuş Fernando Alonso ile sözleşme yenileyemeyip onu Aston Martin’e kaptırdı. Ardından Alonso yerine getirdikleri Piastri bu atamayı yalanladı.

Alpine, Alonso’yu kaybetmeyi beklemiyordu. Pazarlık masasında Piastri’nin varlığından ötürü eline fazla güvenen Alpine, Alonso’ya dilediği gibi uzun bir kontrat vermedi. Bunun sonucunda Alonso, Aston Martin’e daha uzun ve daha karlı bir anlaşma karşılığında gitti.

Bu beklenmedik ayrılığın yarattığı şok etkisi ile Alpine doğruca yedekteki alternatifleri Oscar Piastri’yi ana takıma yükselttiklerini Twitter üzerinden dünyaya duyurdu. Fakat Alpine’i bir şok daha bekliyordu.

Alpine sosyal medya duyurusundan bir kaç saat sonra, Oscar Piastri kendi Twitter hesabından Alpine takımı ile bir sözleşme imzalamadığını ve gelecek sezon Alpine de yarışmayacağını açıklayarak takımı yalanladı. Böylelikle Alpine bir hafta içinde 3 elit sürücüsünden 2’sini kaybetti.

PİASTRİ NASIL OLDU DA HAYIR DİYEBİLDİ?

Daha Formula 1 sahnesinde hiç deneyimi olmayan bir sürücünün bırakın orta sıraların en iyi takımını, herhangi bir Formula 1 takımını reddetmesi bile tarihte eşi benzeri görülmemiş bir olay.

Bu durumda Piastri amiyane tabirle ‘yürek mi yedi de’ Alpine gibi bir takımı reddetti diye sormak mantıklı olur. Buna bakmadan önce Piastri’nin kim olduğundan biraz bahsetmekte fayda var.

ELİT BİR SINIFIN ÜYESİ

Oscar Piastri hem Formula 3’de hem Formula 2’de yarıştığı ilk sezondan şampiyonlukla ayrılmayı başardı. Tarihte çaylak sezonunda bunu Piastri dışında başarabilen sadece 2 pilot var: Charles Leclerc ve George Russel.

Bu başarıyı paylaştığı diğer 2 pilotun kalitesini düşünürsek Piastri’nin sıradan bir genç sürücü olmadığını söylemek yanlış olmaz. Onun kumaşındaki bir pilotu herkes aracında görmek ister. İşte tam olarak da bu sebepten ötürü daha hiç Formula 1 deneyimi olmayan Piastri, kendisini yetiştiren ve ona koltuk sunan Alpine takımını rededebildi. Çünkü başka bir talibi daha vardı.

DİĞER TALİP

Oscar Piastri’nin diğer talibi, Alpine’in takımlar şampiyonasında 4.’lük için direkt rakibi olan McLaren. McLaren, sezonun bu noktasına kadar araç olarak Alpine’in gerisinde kalmış olsa bile sahip oldukları zengin geçmiş ve Lando Norris gibi Formula 1’in en değerli yeteneklerinden birine sahip olmalarıyla hala cazip bir ekip.

McLaren’in diğer sürücüsü Daniel Ricciardo’nun beklenenden çok daha kötü bir performans göstermesi onları Piastri gibi bir yeteneğe yönelmek için cezbeden ana unsur oldu. Olası bir Norris, Piastri tandemi gridin en potansiyelli ikilisi konumunda olur.

McLaren’in niye Piastri’ye yöneldiğini anlamak kolay. Ama Piastri’yi gelecek sezon bünyelerine katıp, katamayacaklarını anlamak ise zor. Zira Alpine, Piastri’nin ne dediğinden bağımsız kendisi ile geçerli bir kontratları olduğuna ve sürücünün gelecek sezon kendilerinden başka herhangi takımda yarışamayacağına inanıyor.

KONTRATIN FARKLI YORUMLANMASI

Piastri potansiyelinde biri olsanız bile bir alternatifiniz olduğuna inanmak için geçerli sebebiniz olmadan sizi isteyen bir takımı yalanlamazsınız.

Bu geçerli sebep Piastri tarafı için Alpine ile mevcut sözleşmesinde bulunan kendisine 31 Temmuz’a kadar Formula 1 de koltuk bulunumaması durumunda serbest hale gelecek olması. Alpine tarafı ise bu opsiyonun Piastri’yi kiralama durumu için geçerli olduğu, ana takım yani Alpine’den teklif gelmesi durumunda kontratın hala bağlayıcı olduğu yönünde.

İkili arasındaki mesele Contract Recognition Board (CRB) yani Formula 1 bünyesindeki kontratların geçerliliğini belirlemekle görevli kurula taşındı. Daha resmi bir sonuca varılmamış olunmasıyla birlikte sızan haberler kurulun Piastri lehine karar vereceği yönünde.

BUNUN YARIŞ DÜNYASINA ETKİSİ

Husumetin daha kesinlik kazanmadığını yeniden belirtmekle beraber işlerin geldiği bu haliyle bile yeterince enteresan olduğunu söylemek lazım. Daha önce hiç Formula 1 de yarışmamış genç bir pilotun onu yetiştiren takımdan gelen koltuk teklifini reddetmesi bir ilk.

Alpine’in niye varolan bütün gücüyle Piastri’ye tutunmaya çalışıyor. Çünkü genç sürücü yetiştirmek pahalı bir süreç. Sadece bu sezon için Alpine’in Piastri’ye yaptığı yatırım bile dudak uçuklatmaya yetecektir.

Alpine bu sezon yedek sürücüsü olan Piastri’ye farklı pistlerde geçen sezonun aracıyla 3500 kilometreden fazla yol yaptırdı. Burada gidilen mesafenin ötesinde yatırımı şöyle açıklayabiliriz: Sadece aracın içindeki güç ünitesi yaklaşık 1.7 milyon euro değerinde, bunun üzerine farklı pistlerde yapılan antremanlardan bahsediyoruz, yani oralara sağlanan ulaşım ve Piastri ile giden mühendis ve teknik ekibi de işin içine katarsak yatırımın çapının ne denli büyük olduğu anlaşılacaktır.

Böylesine büyük bir yatırım yapıp kariyerini geliştirdiğiniz, sizi redetmesi oldukça acı olsa gerek. Alpine’in burada yasal işleyişten bağımsız bir vefa beklemesi anlaşılabilir. Ama elbette kimse kimseye yasal olarak bunu göstermek zorunda değil.

Bunun kötü bir görüntü olduğunu düşünmekle beraber Piastri’nin durumunun son derece istisnai olduğunu ve genç sürücüler için büyük etki yaratmayacağını düşünüyorum. Çünkü Piastri sahip olduğu özgeçmiş ile oldukça eşsiz bir sürücü olmasının yanısıra kendisini oldukça eşsiz bir takım/sürücü piyasası içinde buldu. Bu denli nadir rastlanacak birbirinden bağımsız iki olayın eş zamanlı gerçekleşmesi kolay kolay tekrar edebilecek bir vaka değil.

Aynı sebepten ötürü bunun takımlar üzerinde etkisinin de çok büyük olacağını düşünmüyorum. Çünkü Alpine’in kendi kendisini bu çukurun içine soktu. Eğer fırsatları varken Piastri’yle daha düzgün bir kontrat tasarlamış olsalardı veya Alonso’yu ellerinden kaçırmasalardı zaten bu noktada olmazlardı.

Bu açmazın nereye varacağı daha kesin değil. Ama kesin olan bir şey varsa o da doğru organizasyon ve doğru insanların bir araya gelmediği her senaryonun kendi içinde bir problem doğurabileceği.

Konuk Yazar