Polisevi saldırısı ‘organizatörü’, devletin kontrolündeki isim çıktı: Savcılığın gizlediği kayıt mahkemeye geldi

Polisevi saldırısı ‘organizatörü’, devletin kontrolündeki isim çıktı: Savcılığın gizlediği kayıt mahkemeye geldi
Savcılığın, Mersin Polisevi saldırısını organize ettiğini savunduğu Suriyeli Ahmed Ahmo’nun, 2016 yılından beri devletin kontrolü altındaki “geçici koruma altındaki kişi” olduğu belirlendi. Savcılık Ahmo’yu, “saldırıyı yurt dışında, Dilşah Ercan’la hazırlayan kişi” olarak sanık yapmış ancak iddianamede kimlik bilgilerine yer vermemişti. Ahmo’ya, 2016’da, 99893443728 numarasıyla yabancı kimlik numarası verildiğini ve Kahramanmaraş’a yerleştirildiğini gösteren belge dava dosyasına girdi.

ERSAN ATAR

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Tece Polisevi saldırısını, PKK’lı Dilşah Ercan ile birlikte yurt dışında organize ettiğini savunduğu Suriye uyruklu Ahmed Ahmo’nun, 2016 yılında “göçmen” olarak Türkiye’ye geldiği ve o tarihten itibaren “geçici koruma altındaki kişi” statüsünde devletin gözetiminde bulunduğu ortaya çıktı. Ahmo, 99893443728 yabancı kimlik numarası ile Kahramanmaraş’ta bir köye yerleştirilmiş.

Mersin’in Mezitli ilçesinde, geçen yıl 26 Eylül’de Tece Polisevi’ne düzenlenen bombalı saldırıda bir polis memuru yaşamını yitirdi. İçişleri Bakanı Sülemyan Soylu, olayın hemen ardından saldırıyı Dilşah Ercan isimli bir PKK mensubunun gerçekleştirdiğini iddia etti. Bu bilginin hemen ardından da AKP ve partiye yakın yayın organlarında, “Dilşah Ercan’ın, CHP’nin 2013 yılında düzenlediği tutuklu gazeteciler raporu”nda yer aldığı bilgisi yayıldı. CHP bu nedenle eleştirilere maruz kalmıştı.

Mersin Başsavcılığı’nın hazırladığı “Polisevi Saldırısı İddianamesi”nde Dilşah Ercan’ın saldırıyı yurt dışında Ahmed Ahmo isimli Suriye uyruklu bir kişi ile birlikte hazırladığı bilgisi yer almıştı. İddianamede, Ahmed Ahmo ismine saldırganlar Dilara Ürper ve Emel Feremez’in Türkiye’ye geldikleri belirtilen paramotorda (hava aracı) parmak izinden ulaşıldığı belirtilmişti. Ahmo, iddianamenin 2 numaralı sanığı yapılmıştı. Ancak iddianamede Ahmo’nun açık kimlik bilgisi yer almamış sadece “İbrahim oğlu, Zeynep’ten olma 2 Ocak 1988, Suriye doğumlu” kişi olduğu belirtilmekle yetinilmişti. Savcılık, paramotordaki parmak izinin hangi kayıtla karşılaştırılarak Ahmed Ahmo’ya ait olduğuna da açıklama getirmemişti.

Geçici koruma altındaki kişi çıktı

Polise saldırısı davasını bakacak olan Mersin 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi Ahmed Ahmo’nun gerçek kimliğini araştırma yoluna gitti ve ilginç bir durum ortaya çıktı.

Ağır Ceza Mahkemesi, Mersin Emniyet Müdürlüğü Göç İdaresi’ne müzekkere yazdı ve “Ahmed Ahmo’nun geçici kimlik belgeleri olup olmadığını” sordu ve “varsa mahkemeye gönderilmesini” istedi.

Mersin Emniyet Müdürlüğü Göç İdaresi’nin, Mahkeme’ye gönderdiği ve dün dava dosyasına giren bilgi ve belgeler Ahmed Ahmo’nun, 2016 yılında Türkiye’ye kabul edildiğini ve “geçici koruma altındaki kişi” statüsü verildiğini ortaya koydu.

Emniyet’in, Mahkeme’ye gönderdiği belgeye göre Ahme Ahmo 31 Mart 2016’da, yani bugünden tam 7 yıl önce Türkiye’ye gelerek Kahramanmaraş İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kaydı yapıldı. Yapılan araştırma sonucunda Ahmo’ya “Geçici Koruma” statüsü tanındı ve yabancı kimlik numarası 99893443728 olarak belirlendi. Aile sıra numarası olarak da 1903900 numarası verildi. Emniyet’in kayıtlarında Ahmed Ahmo’nun “Kişi durumu” hanesinde “kapalı” ibaresi yer alıyor.

Ahmed Ahmo, Emniyet Müdürlüğü Göç İdaresi’nin kayıtlarına göre, savcılığın iddianamesinde yer aldığı gibi, 2 Ocak 1988 doğumlu. Ve Suriye Halep doğumlu.

Kayıtlara göre Ahmed Ahmo, 31 Mart 2016’da geçici koruma statüsüne alındıktan sonra Kahramanmaraş’ın Yeşulyurt Köyü’ne gönderilerek “geçici koruma altındaki kişi” statüsü devam ettirildi. Kayıtlara göre Ahmed Ahmo’ya ait bir telefon numarası bulunmuyor.

İddianamede nasıl yer aldı?

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, yabancı kimlik numarası ve aile sıra numarasıyla Türkiye’de kayıtlı olduğu adrese yer verilmeyen iddianamesinde, Ahmed Ahmo’nun Polisevi saldırısındaki rolü şöyle yer alıyor:

“PKK / KCK silahlı terör örgütü içerisinde sabotaj eğitimleri veren ve Türkiye’de eylem yapmak üzere örgüt tarafından görevlendirilen şüpheli Dilşah Ercan şüpheli Ahmet Ahmo’nun (Sanıklar bölümünde ismi ‘Ahmed’ diye geçiyor) eylemden önce ülkemiz sınırları dışında eylemi gerçekleştiren iki kadın teröristi, eylemde kullanılan silah, bomba ve malzemeler ile birlikte eylemi hazırladıklarının, bu şekilde eyleme iştirak ettiklerinin (anlaşıldığı)”

Yine iddianamede, Ahmo’nun parmak izinin, saldırganların Türkiye’ye geldiği belirtilen paramotorda parmak izi olduğu belirtiliyor ancak parmak izi karşılaştırmasının geçici koruma statüsü tanınırken alınan parmak izine göre yapıldığına dair bilgiye yer verilmiyor.

Özel Haber