"Poyrazköy'de kumpas" soruşturması 8 yıl sonra tamamlandı: Türkan Saylan'ın oğulları, Ali Tatar'ın ağabeyi müşteki
2009 yılında açılan Poyrazköy soruşturma ve yargılamalarının FETÖ kumpası olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan 1048 sayfalık iddianamede, "Poyrazköy'de bulunan mühimmat", "Kafes", "Amirallere Suikast" davalarında yargılanan 87 kişi "müşteki" olarak yer aldı.
TÜRKAN SAYLAN'IN OĞULLARI VE ALİ TATAR'IN AĞABEYİ DE "MÜŞTEKİ"
Kumpas soruşturmalarının sanıkları olan eski askerler ile soruşturma sırasında intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar ve vefat eden Prof. Dr. Türkan Saylan'ın oğulları Çağlayan ve Çınar Örge de şikayetçiler arasında yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı ise "suç duyurusunda bulunan" olarak ifade ediliyor.
68 POLİS ŞÜPHELİ SIFATIYLA YER ALDI
Operasyonları düzenleyen aralarında eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ile eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u gözaltına alma görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç'ın da aralarında bulunduğu 68 eski polis ise "şüpheli" olarak iddianamede yer aldı. İddianamedeki eski polisler, 2009-2012 yılları arasında "Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği", "Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma", "İftira" ve "Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Etmek" ile suçlanıyor.
EN YÜKSEK CEZA TALEBİ ÖMER KÖSE İÇİN
İddianamede, başka suçtan tutuklu sanık eski emniyet müdürü Ömer Köse için 11 kez "Zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal", 37 kez "kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama", 86 kez "delil uydurarak iftira" ve "zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından toplam 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezası olmak üzere en yüksek ceza istendi.
İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu'nun ayrıca "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan cezalandırılmaları istendi. Hakkında yakalama kararı olan şüpheli Ufuk Yıldırım'a ise “Kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama", "Delil uydurarak iftira" ve "zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından toplam 15 yıldan 49 yıla kadar hapis istemiyle en düşük ceza talebinde bulunuldu.
İddianamede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında görev yapan Hakim ve Cumhuriyet Savcıları hakkındaki evrakın gereğinin takdiri ve ifası için Hakimler ve Savcılar Kuruluna gönderildiği kaydedildi. FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen ve diğer şüpheliler hakkındaki evrakın ayrıldığı da belirtildi.
POYRAZKÖY DAVASI 6 AYRI DOSYADAN OLUŞTU
İddianamede, kamuoyunda "Poyrazköy davası" olarak bilinen ve İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan davanın, birleştirilen 6 ayrı dava dosyasından oluştuğu vurgulandı. Bu davaların Poyrazköy Davası, 1. Amirallere Suikast Davası, Kafes Eylem Planı Davası, ÇYDD/ÇEV Davası, 2. Poyrazköy Davası ve 2. Amirallere Suikast Davası olduğu kaydedildi.
İSİMSİZ İHBARLARLA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Poyrazköy soruşturmasının Beykoz Jandarma Komutanlığı'na yapılan telefon ihbarı ile başlatıldığı, ancak öncesinde çok sayıda askeri personel hakkında önleme dinleme yapıldığı, bir kısmı hakkında ise soruşturma aşamasında adli dinleme yapıldığı, soruşturmaya dayanak teşkil eden ihbarlara yönelik etkin bir araştırma yapılmadığı, hukuka aykırı olarak yapılan arama ve el koyma işlemlerinde el konulduğu iddia olunan ve daha sonra üzerinde manipülasyon yapıldığı anlaşılan dijital materyallere göre müştekilerin soruşturmaya dahil edildikleri anlatıldı. İddianamede, Ergenekon soruşturmalarının temel dayanaklarından birinin öncesinde veya soruşturmanın seyrine göre devamında gönderilen isimsiz ihbarlar olduğu vurgusu yapılarak, "Poyrazköy davasında da aynı yönteme başvurulduğu tespit olunmuştur. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen isimsiz veya gerçek olmayan isimler kullanılarak yapılan sahte ve gerçeğe aykırı e-posta ihbarlarıyla soruşturmaların başlatıldığı, kimi zaman devam eden soruşturmaların kuvvetlendirilmesi amacıyla soruşturmalardaki eksiklikler göz önüne alınarak yapıldığı, bunlara istinaden arama ve el koyma kararları veya iletişimin dinlemesi ve kayda alınmasına ilişkin tedbirlere başvurulduğu görülmektedir. İhbarların örgüt üyesi olan şüpheliler tarafından kaleme alınarak kaynağı tespit edilemeyecek şekilde değişik adreslerden yapıldığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır" denildi.
MAHKEME 2015'TE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2 Ekim 2015 tarihli kararı ile Poyrazköy davasında yargılanan tüm şikayetçilerin beraatlerine karar verildiği anlatılan iddianamede, "Kesinleşen beraat kararıyla da tescillendiği üzere Poyrazköy kumpasının, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde görevli olup FETÖ Terör Örgütüne mensubiyeti olmayan subayları tasfiye etmek, tasfiye olanların yerine FETÖ mensubu subayları terfi ettirmek, böylece TSK'yı ele geçirmek FETÖ terör örgütünün asıl önem verdiği Ergenekon davasına siyasi / toplumsal destek sağlamak ve kamuoyu yaratmak için devreye sokulduğu" belirtildi. İddianamede soruşturmada görev alan personellerin çoğunun FETÖ'nün gizli haberleşme programı Bylock programını kullandığı, şüphelilerin FETÖ/ PDY Terör Örgütü adına hareket ettikleri de anlatıldı. (DHA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.