Prof. Dr. Adnan Gümüş'ten YKS analizi: " Zaten düşük olan başarımız pandemide daha da azaldı"
YKS sonuçları, sınava girenlerin başarı oranlarında dikkat çekici bir düşüş yaşandığını gösterdi. ÖSYM tarafından açıklanan verilere göre; Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) 400 ve üzeri puan alan öğrenci sayısı 12 bin 291'de kalırken sınava katılan 2 milyon 416 bin 974 adaydan yalnızca 163 bin 412'si 300 puanı geçebildi. 1 milyon 285 bin 751 aday ise 180 puan barajının altında kaldı.
Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Dr. Adnan Gümüş, bu düşüşü şöyle değerlendirdi:
NEDENİ OKULLARIN KAPALI KALMASI: “Bu seneki tabloları geçen sene ile kıyaslarsanız başarı oldukça düşmüş durumda. ÖSYM açıklamasında sadece başarı oranlarını görebiliyoruz. Başka bir ayrıntıyı şu anda vermemiş durumdalar. Başarılara baktığımız zaman gerek TYT’de gerek AYT’de geçen yıla göre 400 üzeri ve 300 üzeri puan alanların sayı ve oranlarında çok ciddi kayıplar görünüyor. Bunun nedeni, çok açık bir şekilde MEB’in okulları açık tutmaması, bütün pandemi sürecinde okulların en kolay kapatılan yerler olması.
ÇOK CİDDİ BİR BAŞARI KAYBI VAR: Yüz yüze olmayan eğitim, maalesef uzaktan yerine getirilemiyor. Bu bir, bir buçuk yıllık süreçte çok ağır kayıplarla zaten düşük olan başarımız çok daha azaldı. TYT’de 400 üzeri puan alanların sayısı 50 binden 10 binlerin altına düştü. Diğer alanlarda da bu şekilde. Çok ciddi bir akademik başarı kaybı var.
MEB BU SÜRECİ ÇOK BAŞARISIZ YÖNETTİ: Bu sonuçtan göremiyoruz ama biliyoruz ki çocukların ruh sağlığı, beden sağlığı, arkadaşlıkları, aile ilişkileri, dijital ortamda geliştirdikleri yanlış alışkanlıklar… Her bir açıdan okulların kapalı kalması tüm toplum için çok ağır kayıplar oluşturmakta. MEB, bu pandemi sürecini maalesef çok başarısız yürüttü.
UMARIM BAKANLIK DA YÖK DE DERS ALMIŞTIR: Gerek LGS gerek YKS sonuçları, ki bunların ayrıntıları ÖSYM’de, YÖK’te, MEB’de var, toplumun sağlığını olumsuz etkiledi. Sadece bir miktar pandemiden korunacağız derken ne pandemiden korunduk ne ruh sağlığımızı, sosyal sağlığımızı, geleceğimizi koruyabildik. Çocuklarımızın, gençlerimizin birçoğu depresyona girmiş durumda. Pek çok çalışma artık gösteriyor ki çocukların okul dışında kalması pandemiyi azaltmıyor hatta kontrolsüz hareketlerini artırıyor. O zaman YÖK ve MEB, -nasıl hastaneleri, elektrik santrallerini, fırınları, manavları, tarlaları, bahçeleri, suyu, kanalizasyonu kapatmayı düşünmüyorsak- okullarımızı da bir daha kapatmayı düşünmemeli. Okulların ve üniversitelerin açık tutulması için çaba göstermemiz lazım. Umarım Bakanlık da YÖK de bu dersi almıştır."
(ÖZGÜR EREN /ANKA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.