Prof. Dr. Bakırcı: Kaftancıoğlu hapse girmeyecekse il başkanlığında bir sakınca olmaz

Prof. Dr. Bakırcı: Kaftancıoğlu hapse girmeyecekse il başkanlığında bir sakınca olmaz
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Fahri Bakırcı, Canan Kaftancıoğlu kararıyla ilgili, “Aldığı mahkumiyet kararı infaz hükümleri gereğince hapse girilmesine gerek bırakmıyorsa, il başkanlığı görevinin devam etmesinde bir sakınca olmaz" dedi.

MAHMUT AYDIN


CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezalara ilişkin Yargıtay'dan çıkan kararın ardından 'siyasi yasak' nedeniyle seçilmeye engel bir durum olup olmadığı ve mevcut görevine devam edip edemeyeceği tartışma konusu oldu.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, siyasi yasak kararının partilerin merkez yönetiminde görevli siyasiler için söz konusu olabileceği yönünde yorum yaparken, TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi, Anayasa Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Fahri Bakırcı da kararı Kısa Dalga'ya değerlendirdi.

'MAHKEME, ADAYLIĞIYLA İLGİLİ DOĞRUDAN KARAR VEREMEZ'

Kaftancıoğlu’nun cezaevine girmediği sürece il başkanlığı görevini yürütmesinde bir sakınca bulunmadığını belirten Prof. Bakırcı şunları söyledi:

“Kaftancıoğlu’nun milletvekili adayı olamamasının nedeni mahkeme tarafından getirilen siyasi yasak değil, Anayasa’nın 76. Maddesinin ‘taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis…. cezasına hüküm giymiş olanlar; affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler’ şeklindeki hükmüdür. Bir başka anlatımla mahkeme, Kaftancıoğlu’nun milletvekili adaylığı ile ilgili doğrudan bir karar vermeye yetkili değildir. Mahkeme kararında öngörülen hapis cezası Anayasa’nın 76. maddesi gereği milletvekili adayı olmaya engeldir."

'ENGELLEYEN BİR DÜZENLEME YOK'

"Öte yandan Kaftancıoğlu’nun il başkanlığının sürüp sürmeyeceği ile ilgili olarak da 26.09.2004 tarihli 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre hareket edilir.

Bu kanunun 53. maddesine göre ‘Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yoksun bırakılır.’

Dolayısıyla mahkumiyet söz konusu olduğunda il başkanlığı görevinin sürdürülmesi mümkün olamaz. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında ‘kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz’ hükmü, bu hakkın ceza infaz edilirken sınırlanmasını öngörmektedir.

Dolayısıyla cezanın infazından sonra bu hakların kullanılmasını engelleyen bir düzenleme yoktur. Bu yüzden de Kaftancıoğlu’nun il başkanlığı görevinin devam edip etmeyeceği aldığı mahkumiyet kararının sonucu olarak hapse girip girmemesine bağlıdır. Aldığı mahkumiyet kararı infaz hükümleri gereğince hapse girilmesine gerek bırakmıyorsa, il başkanlığı görevinin devam etmesinde bir sakınca olamaz. Ancak mahkumiyet kararı sonucu infaz edilecek bir ceza kalmışsa, bu süre boyunca il başkanlığı görevi sürdürülemez.”

Gündem