Protestocu vekil Abdurrahim Aksoy: Depremden, parklardan, kanalizasyonlardan bahsettiler zoruma gitti"

Protestocu vekil Abdurrahim Aksoy: Depremden, parklardan, kanalizasyonlardan bahsettiler zoruma gitti"
Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini TBMM’nin dünkü oturumunda protesto eden AKP 22. Dönem Milletvekili Abdurrahim Aksoy: "Söz alanlar illerindeki kanalizasyondan bahsetti, zoruma gitti".

HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini TBMM'nin dünkü oturumunda protesto eden AKP 22. Dönem Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy, TBMM Genel Kurulu’nda hükmün açıklanması öncesinde söz alan vekillerin alakasız konulara ilişkin yaptıkları konuşmaların zoruna gittiğini ve sesini bu nedenle yükselttiğini bildirdi.

Meclis Genel Kurulunun dünkü oturumunda, Gergerlioğlu ile ilgili yargı hükmünün okunması öncesinde, basın locasında oturan Aksoy ayağa kalkarak, "Yaşasın özgürlükçü demokrasi. Yaşasın demokratik Türkiye. Kahrolsun otokrasi" diye bağırmıştı.

Oturum sonrası kuliste DW Türkçe ile birlikte birkaç gazetecinin sorularını yanıtlayan Aksoy, Meclis’e aslında protesto amacıyla gelmediğini ancak kararın okunması öncesindeki konuşmalara dayanamayarak bu eylemi yaptığını dile getirdi. 

Meclis’te karar öncesinde konuşmak için söz alan vekillerin "sanki anti demokratik bir şey olmuyormuş gibi" davrandığını aktaran Aksoy, protesto öncesindeki ruh halini şöyle özetledi:

"Vekil arkadaşlar parklardan, depremden, Çanakkale zaferinden, kendi illerindeki küçük kanalizasyonlardan bahsettiler. O kadar uykuya yattılar ki, sanki bu Meclis’te antidemokratik bir şey yapılmıyormuş gibiydi. Bu da benim zoruma gitti."

Aksoy, sesini yükseltmeye orada karar verdiğini belirterek, "Çünkü bir Meclis böyle olmamalı. Bir ülkenin meclisi her şeyden önce demokratikleşme, hukukun doğru uygulanması, doğru yasaların çıkarılması için kurulmuştur" yorumu yaptı.

Bir milletvekili olarak teamüllere ve kurallara aykırı bir davranış sergilediğini bildiğini belirten Aksoy, "Ama ülkede iktidar tarafından o kadar çok hukuksuzluk, kuralsızlık hareketler yapılıyor ki benim bu ihlalim bunların yanında çok önemli değil. Zaten izah etmek için başka yol da bırakılmadı" diye konuştu.

Gazetecilerin Genel Kurul oturumlarını izlemesi için düzenlenen basın locasının kendisine özgü kuralları bulunuyor ve locaya basının dışında kimse alınmıyor. Oturumları izlemek isteyen eski milletvekilleri ya da konuklar için başka bir bölüm ayrılmış durumda.

"2002 AKP’si ile bugünkü arasında çok tezat var"

Aksoy,kendisinin üye olduğu AKP ile şimdiki AKP arasında büyük farklar olduğunu da belirterek, şöyle konuştu:

"2002’de kurmuş olduğumuz AKP ve o zamanki felsefesi, ülke sorunlarına bakışı ile bugünkü AKP ve sorunlara çözüm önerileri arasında hiçbir alaka yok, çok büyük tezatlar var."

Aksoy’un milletvekili olduğu TBMM’nin 22. dönemi, 14 Kasım 2002 ile 3 Haziran 2007 tarihleri arasında görev yapmıştı. 2011’de AKP’den koptuğunu belirten Aksoy, DEVA Partisi’nin kurucular kurulunda görev alıyor.

Eski milletvekili Aksoy, AKP'nin ilk kurulduğunda demokratik bir parti olarak kurulduğunu ve o dönemde AB’ye üyeliği gerçekleştirme vaadinde bulunulduğunu ve AB kriterlerine ulaşmak için her türlü çalışmanın yapıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama gelinen noktada hem AB kriterlerine uzak hem de Avrupa tarafından kabul edilemeyen bir ülke konumuna geldik. Bugünkü AKP ile 2002’deki parti aynı değildir."

Aksoy dünkü protestonun hemen sonrasında gazetecilere, "Demokratik bir Türkiye'nin oluşmasını istiyorum. Fikir, ifade cezaları bu ülkeye yakışmayan bir durumdur. Siz çok iyi biliyorsunuz, özgürlüklerin, ifade özgürlüklerinin ne kadar kısıtlandığını. Artık gazetecileri değil milletvekillerini dahi suçlu duruma düşüren bir pozisyona geldi ülke. Bu ülke bunu hak etmiyor" demişti.

Gülsen Solaker © Deutsche Welle Türkçe

Gündem