Rapor: Hatay’ın şebeke suyunda bakteriler tespit edildi; kanalizasyon karışmış olabilir

Rapor: Hatay’ın şebeke suyunda bakteriler tespit edildi; kanalizasyon karışmış olabilir
Hatay Tabip Odası ve SES Hatay Şubesi’nin raporuna göre, depremin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen Hatay’ın şebeke sularının içilebilir olmadığı tespit edildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Hatay Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hatay Şubesi, Hatay’daki içme ve kullanma suyuna dair yürüttüğü saha çalışmasına dair raporunu yayımladı. 6 Şubat depremlerinin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen kentteki depremzedelerin yeterli sağlıklı suya erişim ile ilgili sorunlarının devam ettiği belirtilen raporda, önerilere de yer verildi.

Hatay Tabip Odası ve SES Hatay Şubesi, 11-12-13 Eylül tarihlerinde depremden daha fazla etkilenen Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Reyhanlı ilçelerinde içme ve kullanma sularına yönelik saha çalışması yürüttü.

Saha çalışması kapsamında bölgelerde kullanıldığı bilinen şebeke hattından ve depolardan 28 su örneği alınarak, numuneler özel bir laboratuvarda analiz ettirildi.

E.Coli ve koliform bakterileri tespit edildi

d19e3f64-6519-11ee-8bf0-246eba5c9cfa.jpg

Halk sağlığı, çevre sağlığı ve çevre mühendisliği konularında deneyimli akademisyen ve sağlık çalışanları tarafından değerlendirilen analiz sonuçları, genel olarak suların içilebilir olmadığını ortaya koydu.

Alınan su numunelerinin büyük çoğunluğunda E.Coli ve koliform bakterilerin ürediği tespit edilirken, sadece iki numune noktasında suyun içilebilir kritere uygun olduğu belirlendi.

Raporda, “Bazı örneklerde E.Coli bakteri ve koliform parametresinin çok yüksek çıkması şebekeye ve isale hattına kanalizasyonun karışmış olması ihtimalini arttırmaktadır” denildi.

Sağlık sorunları için tehdit

Raporda, sağlıklı içme suyunun halen temin edilememesinin, akut ve kronik birçok sağlık sorunu için tehdit olduğu kaydedildi.

İl ve ilçe hıfzıssıhha kurullarına toplanma çağrısı yapılan raporda, asıl sorumlular olan kamu kurumlarının yanı sıra temiz içme suyu sorununun çözülebilmesi için meslek odaları, emek örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin topyekûn mücadelesinin gerekli olduğu ifade edilerek, karar alma süreçlerine halkın da dahil edilmesi gerektiği vurgulandı.

Öneriler

Raporda, öneriler şöyle sıralandı:

• Su içilebilir hale gelinceye kadar vatandaşların ihtiyacı olan şişelenmiş su yeterli ve düzenli bir şekilde halka ücretsiz olarak dağıtılmaya devam edilmelidir.

• Konteyner depolarından, tankerlerinden dağıtılan sular içilmemelidir. Sadece şişelenmiş sular içme amaçlı kullanılmalıdır.

• Şişelenmiş suların dağıtımı ve depolanma koşulları uygun hale getirilmeli, dağıtım çalışmalarına halkın katılımı sağlanmalıdır.

• Bu dönemde artezyen ve kuyu sularının kullanımından uzak durulmalıdır.

• Kullanma suyunun uygun koşullara getirilmesi için dezenfeksiyon işlemlerinin düzenli bir şekilde kamu kurumları tarafından yerine getirilmesi zorunludur.

• Başta Hatay Su ve Kanalizasyon İşletmesi (HATSU) ve kamu kurumları olmak üzere şehrin tüm Kaynak, depo, kuyu, şebeke ve isale hattının tüm eksik, noksan, kırık, çatlak vs. onarılıp hazır hale getirilmesi sağlanmalıdır. Depoların temizlik periyodları sıklaştırılmalıdır.

• Halka temiz ve sağlıklı su sağlanması için; İçme ve Kullanma Suyu Temini ve Dağıtım Sistemleri Hakkında Yönetmenliğe (12 Ekim 2017 tarihli ve 30208 sayılı) göre İçme ve kullanma suları ile ilgili yapılan çalışmalar (serbest bakiye klor, kontrol izlem ve Denetim izlem numuneleri) kamuoyu ile paylaşılmalı ve sürekli güncellenmelidir. Günlük serbest bakiye klor’un ölçülmesi kayıt altına alınarak kamuoyu ile paylaşılması esastır. Olağanüstü koşullar nedeniyle bu izlemlerin sıklığının artırılması kritik önemdedir.

• İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun tüm üyelerin katılımı ile toplantılarına devam ettirilmelidir. Olağanüstü durum nedeniyle toplantı sıklıkları artırılmalı, emek ve meslek örgütlerinin katılımı genişletilmelidir. Bu toplantılarda bir önceki dönemden alınan kararların uygulanıp uygulanmadığını kontrol edilmeli ve alınan kararları Valilik internet sitesinde kamuoyu ile açık ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır.

• Çevre sağlığı çalışmalarında araç gereç, emek gücü ve olanaklar açısından yerelin yetmezlikleri dikkate alınmalı, başta metropol belediyeleri olmak üzere tüm belediye ve kamu kurumlarının destek ve katkıları artırılmalı, deprem bölgesinin unutturulmasının önüne geçilmelidir. (Kısa Dalga)

Gündem