Rusya - Ukrayna geriliminde son durum

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan,, Rusya'nın "Çin Olimpiyatları" bitmeden Ukrayna'yı işgale başlayabileceğini söylerken Rusya Dışişleri Bakanlığı, Batılı ülkelerin yetkililerini ve medyasını, Ukrayna çevresindeki yapay gerilimi tırmandırmak için kumpas başlatmakla suçladı.

BIDEN - PUTİN GÖRÜŞMESİ

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kritik bir telefon görüşmesi yaptı. Beyaz Saray'dan gönderilen basın notuna göre Biden ile Putin arasındaki telefon görüşmesi ABD, Doğu saatiyle 12.06'da (TSİ 20.06) tamamlandı ve 1 saat 2 dakika sürdü.

Dün ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın "Rusya Ukrayna'da işgale her an başlayabilir." şeklindeki açıklamasının ardından gözler Biden ile Putin arasındaki görüşmeye çevrilmişti.

ABD yönetimi, Ukrayna'daki zorunlu olmayan diplomatik personelin ülkeyi terk etmesi talimatını vermiş, ayrıca ülkedeki 160 askerini de geri çekme kararı almıştı.

PUTİN - MACRON GÖRÜŞMESİ

Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de "güvenlik garantileri ve Ukrayna meselesi"ni görüştü.

Kremlin Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Putin'in Macron ile yaptığı telefon görüşmesinin daha önce Moskova’da yapılan görüşmenin devamı olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, Rusya’nın güvenliği için uzun vadeli yasal garantilerin sağlanması ve Macron’un Ukrayna, ABD ve bir dizi Avrupa ülkelerinin yöneticileri ile yaptığı görüşmeler dikkate alınarak Ukrayna krizinin çözümündeki çıkmazın üstesinden gelme konularının görüşmede derinlemesine ele alındığı kaydedildi.

Putin görüşmede, ABD ve NATO’nun Rusya’nın güvenlik garantileri konusundaki girişimlerine somut bir cevap vermediğini vurgulayarak, Batı'nın Kiev’i Minsk Anlaşmalarını uygulamaya zorlama konusundaki isteksizliğini dile getirdi. Putin, bunu 10 Şubat’ta Berlin’de Normandiya Formatı'nda siyasi danışmanların başarısız sonuçlanan istişare toplantısının bir kez daha gösterdiğine dikkati çekti.

Putin ve Macron’un “Rusya’nın Ukrayna’yı sözde işgal planı” üzerinde kışkırtıcı spekülasyonlara bağlı durumu ele aldığı kaydedilen açıklamada, “Bu duruma Ukrayna’ya geniş çapta silah pompalanmasının eşlik etmesi, Ukrayna güvenlik güçlerinin Donbas'ta olası saldırgan eylemleri için ön koşullar yaratıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Rusya ve Fransa arasında söz konusu meseleler hakkında diyaloğun en üst düzeyde devam edilmesinin kararlaştırıldığı görüşmede, İran nükleer anlaşmasına da değinildi. 

Bazı Batı ülkelerinin daha önce Ukrayna'daki büyükelçilik çalışanları ile ailelerini tahliye etme kararı aldıklarını anımsatan Zaharova, "Bu durumda, Kiev yönetimi veya üçüncü ülkelerin olası kışkırtıcı eylemlerine karşı Ukrayna’daki Rus diplomatik temsilciliklerindeki personel sayısının uygun hale getirilmesi yönünde karar aldık. Büyükelçilik ve konsolosluk temel fonksiyonlarını yerine getirmeye devam edecek" dedi.

ABD ile İngiltere'nin Ukrayna'daki süreçleri etkilediğini ve bu ülkeye silah ve askeri eğitmen gönderdiğini belirten Zaharova, "Amerikalı ve İngiliz meslektaşlarımızın, Ukrayna'da güvenlik durumunu önemli ölçüde zorlaştıracak bazı askeri harekatların hazırlandığını bildikleri sonucuna varıyoruz" ifadesini kullandı.

UKRAYNA: İŞGAL BİLGİLERİ PANİĞE NEDEN OLUYOR

Ukrayna lideri Zelensky ise ABD ve İngiltere'den yapılan Rus işgaline ilişkin uyarıların 'paniği kışkırttığını' söyledi ve kesin kanıt görmeyi talep etti.

"Şu anda düşmanlarımızın en iyi dostu ülkemizdeki paniktir" diyen devlet başkanı, "Tüm bu bilgiler paniğe neden oluyor ve bize yardımı dokunmuyor" dedi. Rusya ile "çok" sayıda "derin savaş" açıklamasının yapıldığının altını çizen Zelenskiy, "Yüzde yüz kesin bir işgal bilgisine sahipseniz bizimle paylaşın" dedi.Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir telefon konuşması gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Ukrayna konusunda diplomatik yolun "açık kalmaya" devam ettiğini fakat Moskova'nın gerginliği düşürücü adımlar atması gerektiğini belirtti.

Rus Dışişleri Bakanlığı'ndan görüşme hakkında yapılan açıklamada ise Lavrov'un Amerikalı mevkidaşına Washington'un olası işgal suçlamalarını "provokasyon" olarak gördüklerini söylediği aktarıldı.

(Kaynak: euronews.com)