Sanayi ve santrallere gelen doğalgaz zammı bize elektrik zammı olarak yansıyacak

Sanayi ve santrallere gelen doğalgaz zammı bize elektrik zammı olarak yansıyacak
Ekim ayında sanayide ve elektrik üretiminde kullanılan doğal gaza yüzde 15 zam yapıldı, konut tarifeleri ise sabit kaldı. Uzmanlara göre sanayi ve elektrik santrallerine getirilen doğal gaz zammı tüketiciye artan elektrik faturaları şeklinde yansıyacak. Bunun yanı sıra elektrik ve doğal gazın girdi olduğu her türlü mal ve hizmeti fiyatlarında artış yaşanacak.

Konut tüketicileri için bin metreküp doğal gaz fiyatı bin 488 TL olarak kalırken, sanayi aboneleri için yüzde 15 artışla bin metreküp doğal gaz fiyatı iki bin 358 lira oldu.

Elektrik üreten santrallerin kullandığı bin metreküp doğalgaz ise 2 bin 724 lira oldu.

BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk’e konuşan uzmanlara göre sanayi ve elektrik santrallerine getirilen doğal gaz zammı tüketiciye doğrudan artan elektrik faturaları şeklinde yansıyacak.

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz'a göre, önümüzdeki günlerde konut tüketicilerine de doğal gaz zammı gelebilir:

"BOTAŞ bugüne kadar doğal gaz fiyatlarında hep sübvansiyon uyguladı, aldığı fiyattan daha ucuza gaz sattı. Bugün bile doğal gazı tüketiciye, aldığı fiyatın yarısına satıyor.

"Doğal gaz fiyatlarında sübvansiyonun sadece düşük gelir gruplarındaki konut tüketicilerine uygulaması gerekirken Türkiye'de bundan herkes yararlandı. Şimdi ise bu politikada bir miktar kısıtlamaya gitmek durumunda kalabilirler."

Küresel enerji fiyatları artıyor

Öte yandan sadece Türkiye'de değil, başta Avrupa'da olmak üzere tüm dünyada "kusursuz fırtına" olarak adlandırılan bir enerji krizi yaşanıyor.

Hollanda'daki doğal gaz ticaret merkezi TFF'de metreküp başına doğal gaz fiyatı 90 euronun üstüne çıktı.

Fransa'da Ekim ayı başında elektrik ve doğal gaz için bir tavan fiyat belirlenirken, İtalya'da gelecek aylarda doğal gaz ve elektriğin yüzde 40 oranında zamlanacağı tahmin ediliyor.

Peki, Dünyada doğal gaz fiyatları neden artıyor?

Enerji Politikaları Uzmanı Necdet Pamir'e göre bunun birden fazla sebebi var.

Covid-19 sebebiyle geçen yıl tüm dünyada daha az doğal gaz talebi oluşurken, bu yıl aşılamanın da etkisiyle nispeten normalleşen dünyada hareketliliğin önündeki engeller kalktı ve doğal gaz talebi arttı.

Pandemi kısıtlamalarının kalkmasıyla birlikte petrol ve petrol ürünlerine olan talebin de artmasıyla tüm dünyada doğal gaz ve petrole ciddi bir talep artışı yaşanırken, arz yetersiz kaldı.

Yani Covid-19 salgını döneminde ekonomik toparlanmanın başlamasıyla küresel doğal gaz talebi artarken, sabit kalan doğal gaz arzı sebebiyle fiyatlar yükseldi.

Öte yandan Pamir, Avrupa'da geçtiğimiz yıl sert geçen kış sebebiyle doğal gaz stoklarının beklenenden daha hızlı tüketildiği için doğalgaz depolarındaki kapasitenin bir hayli düştüğünü ve bunun da doğalgaz fiyatlarını artırdığını belirtiyor.

Nitekim Rus enerji şirketi Gazprom'un Başkanı Aleksey Miller de 17 Eylül'de yaptığı açıklamada, "Avrupa'daki yer altı depolama tesislerindeki doğal gaz açığı 22,9 milyar metreküp düzeyinde. Bu çok büyük bir miktar" demişti.

Önümüzdeki kış ihtiyaç duyulacak gaz miktarı ve stokların yetersizliği hakkında yapılan bu yorumların de gaz fiyatlarındaki artışta rol oynadığı değerlendiriliyor.

Pamir'e göre, doğal gaz fiyatlarının artmasındaki bir diğer sebep ise Avrupa'da çevresel sebepler nedeniyle fosil yakıtlar içerisinde kömüre göre daha temiz olan doğalgaza ilginin artması olarak karşımıza çıkıyor.

Tüm bunlara ek olarak, yaz aylarında mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcakları sebebiyle su ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin miktarının azaldığı ve bu durumun da doğalgaza olan talebi artırdığı belirtiliyor.

Pamir, tüm bu gelişmelerin spot piyasadaki doğal gaz fiyatlarını 3-4 kat artırdığını ifade ediyor.

Türkiye, küresel piyasadan nasıl etkileniyor?

Doğal gazda yüzde 99 dışa bağımlı olan Türkiye, tükettiği enerjinin yüzde 26,6'sını doğalgazdan karşılıyor. Elektrik üretiminde ise doğal gazın yaklaşık 40'lık payı bulunuyor.

Türkiye, doğal gazı üç farklı yöntemle ithal ediyor: Uzun vadeli kontratlarla alınan boru hattı gazı, uzun vadeli kontratlarla alınan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve spot piyasadan alınan LNG.

EPDK Doğal Gaz Sektör Raporu'na göre Türkiye 2020 yılında yüzde 33,6 oranında Rusya'dan, yüzde 24 Azerbaycan'dan ve yüzde 11,1 oranında İran'dan uzun vadeli anlaşmalarla boru hattı üzerinden doğal gaz ithal etti.

Herhangi bir uzun vadeli anlaşmaya bağlı kalmaksızın spot piyasadan ithal edilen LNG payı ise yüzde 16,9 oldu.

Pamir, boru hattı ile alınan doğalgazın 20-25 yıl gibi uzun vadeli anlaşmalarla satın alındığını ancak yine de küresel petrol fiyatı arttıkça ödenen doğalgaz bedelinin de arttığını söylüyor:

"Uzun vadeli anlaşmalarda belirlenen doğal gaz fiyatları bir formüle tabidir ve bu formül içerisinde bazı petrol ürünleri de yer alır, fiyat buna göre endekslenir. Zaman içinde ham petrol ve petrol ürün fiyatları arttıkça, doğal gaza ödenen bedel de artar."

"Avrupa ülkeleri uzun vadeli kontratların içine, doğal gaz birim fiyatını etkileyen bir değişken olarak yüzde 10-15 oranında spot LNG'yi de koyuyor, bu sebeple bizim doğal gaza ödediğimizin yarısı kadar ödüyorlardı. Biz de senelerdir, Almanya ve İtalya'nın yaptığı gibi, riski dağıtmak için uzun vadeli kontratların formülüne spot piyasanın konulması gerektiğini söyledik."

"Fakat bu yıl spot yani serbest piyasada fiyatlar 3-4 kat artınca Avrupa'nın ödediği para da bir o kadar arttı ve bunca yıl onlar için avantaj olan sözleşmeler, bu yıl dezavantaja dönüştü. Biz ise zarardan kâr ettik."

Ekonomi