Sancar: İktidar darbeci anlayıştan besleniyor

Sancar: İktidar darbeci anlayıştan besleniyor
HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına doğru ilerliyoruz. İlk yüzyılda Cumhuriyet, demokrasi ile bir türlü buluşamadı. Şimdiki tek adam rejimi, geçmişteki tek parti döneminden, askeri darbe ve otoriter yönetimlerden farklı değildir. O gelenekten beslenmektedir. Bugünkü iktidar, tek parti anlayışından, darbeci zihniyetten beslenmektedir” dedi.

HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına doğru ilerliyoruz. İlk yüzyılda Cumhuriyet, demokrasi ile bir türlü buluşamadı. Şimdiki tek adam rejimi, geçmişteki tek parti döneminden, askeri darbe ve otoriter yönetimlerden farklı değildir. O gelenekten beslenmektedir. Bugünkü iktidar, tek parti anlayışından, darbeci zihniyetten beslenmektedir” dedi. Sancar, “HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyorum" diyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e, "HDP'nin nereye konumlandığı hatırlatalım. HDP, tam da halk içine konumlamıştır. Umut adresi olmaya konumlanmıştır" yanıtı verdi.

Mithat Sancar, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Mithat Sancar’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

HDP’YE DİZ ÇÖKTÜREMİYORLAR: “Darbeci iktidar, seçimleri ve sonuçlarını yok saydı. Belediyelere el koyarak kayyum atadı. HDP hakkında, hukuktan, delilden, mantıktan yoksun Kobani kumpas davası açıldı. Bu dava, hukukun, yargının değil sarayın davasıdır. Bu da yetmedi. Partimiz hakkında siyasi intikam amaçlı kapatma davası açtılar. Bu da saray ve küçük ortağının mimarı olduğu siyasi tasfiye operasyonudur. Saldırıları cinayetlere dönüştürdüler. İzmir İl Binası’na saldırı yapıldı. Deniz Poyraz katledildi. Bunların hiçbiri kesmiyor iktidarı, ne yaparlarsa yapsınlar HDP’ye diz çöktüremiyor. Davalar açıyor olmuyor, her türlü baskıyı devreye sokuyor, olmuyor, olmayacak da.

ÇÖKTÜRME PLANINDA ISRAR ETTİKÇE KENDİSİ ÇÖKÜYOR: 2015 7 Haziran seçimlerinden sonra yeni bir konsept devreye soktular, savaş konsepti. Bütün ülkeyi bir darbe bataklığına sürüklediler. OHAL ilanı, KHK’ler, ihraçlar, demokratik kurumlar, gazete ve televizyonların kapatılması, işkenceler sistemli olarak yaygınlaştırıldı. Özgür gelecek özlemini yok etmek amacıyla yürütülmektedir; bunun adı, toplumu ve demokrasi mücadelesini çöktürme planıdır. Bu iktidar, çöktürme planında ısrar ettikçe kendisi çöküyor. Çözülüyor bu iktidar. Toplumu da yozlaştırmak istiyor.

HDP’Yİ KONUMLANDIRANLARA HATIRLATALIM: Bu topraklara büyük umut yayan, bu onurlu mücadele geleneğimizdir. Onurlu mücadele geleneği ne baskılardan geçti ne zulümler gördü. ‘İntikam’ değil ‘özgür gelecek’ dedi. Bizler, öfkemizi yıkıcı enerjiye değil demokratik inşaya yönlendiriyoruz. Bu onların çırpınışlarını daha da artırıyor, çünkü karşılarında ne yaparlarsa yapsınlar acıya boğulmayan büyük bir halk kitlesi görüyorlar. HDP’yi bilmem nereye konumlandıranlara hatırlatalım. HDP, tam da halkın içine konumlanmıştır. HDP, umut adresi olmaya konumlanmıştır.

TEREDDÜT GÖSTEREN KESİMLERİ ANLAYABİLİRİZ, MÜZAKERE YÜRÜTECEĞİZ: Hakikatle yüzleşin, halkla barışın. Size önerimiz budur, bizim yaptığımız da budur. Toplumun bütün kesimleri ile müzakere istiyoruz. Partiler burada adres değil, toplum. Bizim meselemiz, toplumun bütün kesimleri ile müzakeredir. Halkların partisi vardır, halkların demokratik partisi vardır. Bugün tereddüt gösteren kesimlerin tereddütlerini de anlayabiliriz. Bu tereddütlerini bizimle diyalog ve müzakere yürüterek gidereceklerdir. Öyle güçlü bir ezilenler, mağdurlar ittifakı kuracağız ki herkesin sözünü söyleyebileceği güçlü temsiliyet getireceğiz.

BÜYÜK BARIŞ HAREKETİNİ İNŞA EDECEĞİZ: Geçtiğimiz hafta Meclis’te bir tezkere görüşüldü. İleride eşik olarak kabul edilecek gelişmelere de tanıklık ettik. Savaşa karşıtı toplumsal blok genişlemektedir. Savaş karşıtlığı birlikteliğini, savaş karşıtları bloğunu daha da genişletmek zorundayız. Bir de büyük bir barış hareketi kurmamız gerekiyor. Önce savaşa karşı durmayı ilkesel birliktelik haline getireceğiz. Bunun üstüne de sağlam, onurlu ve kalıcı barışı hedefleyen büyük barış hareketini inşa edeceğiz. Geleceğimizin en önemli kaynağı, işte savaş karşıtı geniş bloktan sağlam, onurlu barışı hedefleyen büyük barış hareketine giden yolda yatıyor. Neden ‘hayır’ dedik? Aslında açıklamaya gerek yok. İktidar kendi çıkarları uğruna yaptığı savaşa ‘milli beka’, karşı çıkana da ‘terörist’ deme riyakarlığını sürekli yaptığı için ‘hayır’ dedik. Savaş politikaları, yağmalanmış ekonomi, çarpıtılmış tarih ve gerçekliğin gündelik gaspından başka anlam gelmediği için ‘hayır’ dedik. Korkuyu büyüterek toplumun çoğunluğunu kendine mecbur etmeye çalışıyor.

CUMHURİYET DEMOKRASİ İLE BULUŞAMADI: Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına doğru ilerliyoruz. İlk yüzyılda Cumhuriyet, demokrasi ile bir türlü buluşamadı. Şimdiki tek adam rejimi, geçmişteki tek parti döneminden, askeri darbe ve otoriter yönetimlerden farklı değildir. O gelenekten beslenmektedir. Bugünkü iktidar, tek parti anlayışından, darbeci zihniyetten beslenmektedir. Tekçi toplum ve devlet anlayışı, Cumhuriyet’in ilk yüzyılına darbe vurmuştur. Bizlerin yapması gereken şey, demokrasiden, demokratik cumhuriyetten kaçışın mümkün olmadığını herkese anlatmaktır.

DEMOKRATİK CUMHURİYETİ İNŞA EDELİM: Bir seçenek sunuyoruz. Üçüncü yol. Üçüncü yol, demokratik cumhuriyeti inşa etmektir. Üçüncü yol, cumhuriyeti demokrasi ile buluşturmak, iç içe getirmek, ayrılmaz hale getirmektir. Gelin ikinci yüzyıla giderken üçüncü yolda birleşelim. İlk yüzyılla yüzleşelim ve demokratik cumhuriyeti ilk yılda inşa edelim.”




(ANKA)

Gündem