Savaşın yüzüncü gününde İsrail'de Netanyahu'ya öfke artıyor

Hamas'ın İsrail'e saldırmasının ardından, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı savaş yüzüncü gününe girerken,, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu üzerindeki baskı artıyor. Yüz gündür devam eden savaş nedeniyle İsrail'in başkenti Tel Aviv'de Cumartesi akşamı başlatılan 24 saatlik protestoya, ilk gün 120 bin kişi katıldı. Eylemciler söz konusu gösteride, Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

İsrail'de yayımlanan Times of Israel gazetesinin aktardığına göre, rehinelerin aileleri protesto gösterisinde Başbakan Netanyahu hükümetine duydukları hoşnutsuzluğu dile getirdi ve rehineleri evlerine geri getirebilmek için hükümetin yeterli girişimde bulunmadığını belirtti. Haberde, protestocuların vaktin daraldığını ifade eden söylemlerde bulunduğu ve rehinelerin ailelerinin, Kasım sonunda bir hafta süren ateşkesin ardından çatışmalara yeniden başlamasından bu yana hiçbir rehinenin serbest bırakılmadığına dikkat çektiği ifade edildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önceden kaydedilmiş bir videosunun miting sırasında gösterildiğinin de aktarıldığı ilgili haberde, Macron'un Gazze Şeridi'ndeki Fransız rehinelerin kaderine atıfta bulunarak, Fransa'nın rehineleri yüzüstü bırakmayacağını dile getirdiği bildirildi. Ayrıca Macron'un, rehinelerin serbest bırakılması için müzakerelerin yeniden başlatılmasını talep ettiği de belirtildi.

100'üncü gün bilançosu

Radikal İslamcı Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği terör saldırısında bin 200'den fazla insan öldürülmüş, yaklaşık 250 kadar kişi de rehin alınmıştı. Kasım ayında varılan yedi günlük ateşkes sırasında Hamas rehin tuttuğu 105 kişiyi serbest bırakırken, İsrail de buna karşılık İsrail hapishanelerindeki 240 Filistinli tutukluyu serbest bırakmıştı. İsrail hükümetine göre, Hamas'ın elinde hala 136 rehine bulunuyor. Bunlardan 25'inin ise hayatta olmadığı varsayılıyor.

Savaşın yüzüncü gününde Gazze'de, Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, İsrail'in hava saldırıları ve kara operasyonları sonucu en az 23 bin 800 kişi hayatını kaybetti.

Gazze'de 13 hastane kısmi hizmet veriyor

Gazze Şeridi'ndeki savaş devam ederken insani durum da kötüleşiyor. Bölgedeki 36 hastaneden sadece 13'ü kısmi olarak hizmet verirken, Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Gazze'de kıtlık tehlikesi mevcut. Akdeniz kıyısında yer alan Gazze Şeridi'nin ağır bombardıman nedeniyle "yaşanılmaz" bir hale geldiğini ifade eden BM, 360 bin dairenin tahrip edilmiş veya zarar görmüş olduğunu belirtti. Bu da Gazze Şeridi'nde yaşayan 2 milyon 200 bin kişiden yarım milyondan fazlasının savaştan sonra geri dönebilecekleri bir evi olmadığı anlamına geliyor. BM, Gazze'de 1 milyon 900 bin kişinin çatışmaların başlamasından bu yana en az bir kere yerinden edildiğini belirtti.

İsrail'de ise hükümet 200 binden fazla kişinin ülkenin güneyinde Hamas'ın, kuzeyinde ise Lübnan'daki Hizbullah örgütünün saldırılarından korunmak için evlerini terk etmek zorunda kaldığını açıkladı. İsrail'de yaklaşık on milyon kişi yaşıyor. Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana İsrail ile Hizbullah örgütü arasında, İsrail ve Lübnan sınırında defalarca ölümcül çatışmalar yaşandı. BM'ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre, Lübnan'da 76 binden fazla kişi çatışmalar nedeniyle yerinden edildi.

"İsrail savaş hedeflerine ulaşmaktan uzak"

İsrail medyasında yer alan haberlerde, devletin savaştaki hedeflerine ulaşma konusunda başarılı olamadığı ifade ediliyor. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Haaretz'e göre, İsrail'in hedeflerine uzak kalmasının nedenlerinden biri, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki karmaşık tünel sistemi. Haberde söz konusu tünel sisteminin, Hamas'ın üst düzey yönetimini saldırılara karşı iyi koruduğu ve Hamas yöneticilerinin, muhtemelen etraflarında İsrail'den kaçırılan rehinelerle hareket ettiği, bu sebepten dolayı da Hamas'ı yenmenin zor olacağı öne sürüldü.

İsrail tarafından ortaya çıkarılan tünellerin imhasının da askeri operasyon için öngörülen takvimden daha uzun sürdüğü vurgulanan haberde, savaşın ilk iki ayında, saflarındaki yüksek kayıplar nedeniyle Hamas'ın savaşmayı bırakacağının varsayıldığı ancak bunun gerçekleşmediği ve gerçekleşmesinin de şüpheli olduğu aktarıldı.

(Bu haber, kaynağından değiştirilmeden alıntılanmıştır.)