Vizyon belgesi ve Anayasa önerisi: CHP ve 6'lı masanın hamleleri seçmeni etkileyecek mi?

Vizyon belgesi ve Anayasa önerisi: CHP ve 6'lı masanın hamleleri seçmeni etkileyecek mi?
CHP ve 6’lı masanın son çalışmalarını değerlendiren Siyaset Bilimci Dr. Emrah Gülsunar “Sadece demokratik idealler belirleyip seçimleri ekonomi kriz dolayısıyla cepte görmek doğru strateji değil ve sonu hüsranla bitebilir” derken İktisatçı-yazar Mustafa Sönmez ise “Seçmenin Anayasa hakkını kullanamama, dışlanma, ayrıştırılma gibi sorunlarında 6’lı masanın sergilediği duruş ve politik olarak topluma neler vaat ettikleri de çok önemli. Bu kapsamda 6’lı masa çok olumlu görünüyor” yorumunu yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” ifadeleriyle duyurduğu “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı 3 Aralık’ta gerçekleştirildi. Toplantıda Jeremy Rifkin, Faik Öztrak, Hacer Foggo, Prof. Dr. Hakan Kara, Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, Selin Sayek Böke ve Prof. Dr. Daron Acemoğlu farklı alanlarda sunumlar yaptı.

6’lı masa ise “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" kapsamında hazırladığı anayasa değişikliği önerisini 28 Kasım’da duyurmuştu. Art arda kamuoyuyla paylaşılan bu hamleler seçime doğru giderken CHP ve CHP’nin de içinde olduğu 6’lı masanın çalışmalarını hızlandırdığını gösteriyor.

Siyaset bilimci Dr. Emrah Gülsunar ve iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez, Kısa Dalga’ya son gelişmeleri değerlendirdi. Gülsunar “Sadece demokratik idealler belirleyip seçimleri ekonomi kriz dolayısıyla cepte görmek doğru bir strateji değil ve sonu hüsranla bitebilir” değerlendirmesinde bulunurken Sönmez “Seçmenin Anayasa hakkını kullanamama, dışlanma, ayrıştırılma gibi sorunlarında 6'lı masanın sergilediği duruş ve politik olarak topluma neler vaat ettikleri de çok önemli. Bu kapsamda 6’lı masa çok olumlu görünüyor” dedi.

“Batı eksenli bir konumlanış”

“İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantısında anlatılanların CHP ve diğer 6’lı masa bileşenlerinin iktidar olduğunda kısa ve orta-uzun vadeli yapacaklarına dair bir yol haritası olduğunu ifade eden Sönmez, “Başta enflasyon olmak üzere ülkenin yaşadığı önemli sorunlarla nasıl mücadele edileceği, neler yapılacağı anlatıldı bu toplantıda. Öte yandan Erdoğan’ın dünya içerisindeki Ortadoğu eksenli konumlanışına karşıt olarak Batı eksenli bir konumlanış tarif edildi. AB tam üyeliğinden tutun Batı’nın formel piyasa kaynaklarını Türkiye çekmek ve Batı ile ilişkileri daha iyi bir yere getirmek isteniyor” değerlendirmesinde bulundu.

mustafa-sonmez.jpg
Mustafa Sönmez

“Buradan bir manifesto çıkartılmalı”

CHP’nin "İkinci Yüzyıla Çağrı" başlığıyla duyurduğu vizyon belgesine 6’lı masadan bir itiraz gelme ihtimalinin de çok düşük olduğunu belirten Sönmez, “Bunun sonucunda buradan bir manifesto çıkartılmalı ve çıkacak olan bu manifestoyla 6’lı masa seçmenin önüne çıkmalı. Seçmen bu çalışmalara ikna olursa eğer oyunu verir ancak şimdiden bu uygulamaların başarılı olup olamayacağı belli olamaz” dedi.

“CHP tabanı dışında ne derece tesir yaptığı belirsiz”

“Seçime doğru giderken CHP’nin uygulayacağını vaat ettiği politikaların toplumda ne derece umut oluşturduğu tartışmalı” diyerek sözlerine başlayan Gülsunar “Aslında birkaç istisna hariç vaat edilen politikaların kendisinde bir sorun yok. Ama bu vaatlerin toplumda, özellikle de CHP’nin kendi tabanı dışındaki seçmende ne derece karşılık bulduğu belirsiz. Güvenilir anketler Cumhur İttifakı’ndaki kısmi erimeye rağmen CHP’nin oylarında bir artış göstermiyor. Demek ki ortada bir ‘umut verme’ durumu çok da yok” dedi. “Bu durum “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısı için de geçerli” diyen Gülsunar, “Evet, toplantıdaki vaatler güzel, siyasetçilerin konuşmaları ve yetkin akademisyenlerin sunuşları olumlu. Ama bunların CHP’nin kendi tabanı dışında ne derece tesir yaptığı belirsiz. Bu tesir yapmamada CHP’nin kendisi kadar Türkiye’nin önündeki siyasi sürecin taşıdığı belirsizlikler de önemli bir faktör. Seçimi muhalefet kazanabilecek mi? Kazanacaksa hangi koşullarda kazanacak gibi soruları şimdiden öngöremiyoruz. Bu durum seçmende şimdiden verilen vaatlere yönelik ister istemez bir ilgisizlik yaratıyor” değerlendirmesini yaptı.

“CHP’nin en büyük sorunu karizmatik bir lidere sahip olmaması”

Bu belirsizlik durumunun toplantıda uygulanacağı söylenen politikaların içeriğini tartışmayı da anlamsız kıldığını kaydeden Gülsunar, “Türkiye, Batılı ülkeler gibi dört başı mamur parti programları hazırlanıp sonra bunların titizlikle uygulandığı bir ülke değil. Şöyle bir incelerseniz bugünkü AKP programı da aslında oldukça iyidir. Ama fiiliyatta durum farklıdır çünkü o oradaki olumlu vaatlerin birçoğu uygulanmaz. Bunu Türkiye’de seçmen de bilir. O yüzden vaatlerden çok pratiğe bakar” dedi ve ekledi:

“Pratikte CHP’nin en büyük sorunu Türk siyasal kültürüne uygun ‘karizmatik’ ve ‘kapasiteli’ olarak nitelendirilebilecek bir lidere sahip olmaması. Böyle bir lider eksikliği CHP’nin kendi tabanı dışındaki seçmende ‘vaatler güzel ama acaba yapabilir mi’ düşüncesi oluşturuyor. Ya da liderle bağ kuramadığı için daha en baştan bu toplantılarda ne söylendiğine dönüp bakmıyor. ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısında olan da biraz bu.”

Altılı masanın çalışmalarını da değerlendiren Sönmez ise, “Seçmenin Anayasa hakkını kullanamama, dışlanma, ayrıştırılma gibi sorunlarında sergilediği duruş ve politik olarak topluma neler vaat ettikleri çok önemli. Bu kapsamda 6’lı masaya çok olumlu görünüyor. Toplum tarafından da bu olumlu düşünce Altılı masaya karşı paylaşılıyor ve seçmen tarafından onay gördüğü de anketlerle de tespit ediliyor” ifadelerini kullandı.

emrah-gulsunar.jpeg
Emrah Gülsunar

“Ciddi soru işaretleri var”

6’lı masa ve Anayasa önerisine dair de konuşan Gülsunar, “CHP ile ilgili öne sürdüğüm problemlerin benzerleri Altılı Masa ve hazırlanan anayasa taslağı için de ileri sürülebilir. Altı birbirinden farklı dünya görüşlerine sahip partinin uzlaşıyla demokratik bir anayasa taslağı hazırlaması elbette olumlu. Dolayısıyla “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısında olduğu gibi içerikte bir sorun yok. Ama bu içerik toplumun geniş kesimlerine ne derece aktarılabiliyor ve toplumda ne derece heyecan yaratılabiliyor? Burada ciddi soru işaretleri var” sözlerini kullandı.

“Seçimleri cepte görmek doğru bir strateji değil"

Demokratik anayasanın önemli bir gereklilik olduğunu ifade eden Gülsunar, “Ama o anayasanın uygulanabilmesi için önce seçimin kazanılması gerekiyor. Sadece demokratik idealler belirleyip seçimleri ekonomi kriz dolayısıyla cepte görmek doğru bir strateji değil ve sonu hüsranla bitebilir. Bugün hiçbir anket şirketi seçim sonrası Altılı Masa’nın HDP desteğiyle bile anayasayı değiştirebilecek çoğunluğa ulaşabileceğini öngörmüyor. O zaman bu demokratik anayasa nasıl fiiliyata geçirilecek? Burada ciddi sorunlar var gibi gözüküyor” dedi ve konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Altılı Masa’nın seçimi nasıl kazanacağına yoğunlaşması gerekiyor”

“Altılı Masa’nın demokratik ideallerden daha fazla seçimi nasıl kazanacağına yoğunlaşması gerekiyor. Örneğin partilerin tek tek değil Masa’nın ortak bir ekonomi programı hazırlaması ve CHP’nin yaptığı gibi bunları bir toplantıyla kamuoyuna duyurması ortak anayasa taslağına göre toplum nezdinde çok daha fazla heyecan yaratır. Çünkü toplumun beklentisi sistem tartışmalarından daha fazla başta enflasyon olmak üzere mikro düzeydeki iktisadi sorunlarının çözülmesi.”

Özel Haber