Sedat Peker belgeseli: "Sonum nasıl biter hiç önemli değil, intikamımı aldım"

Belgeselde, aralarında Bülent Arınç, gazeteci İsmail Saymaz ve İrfan Aktan'ın da bulunduğu birçok isim yer alırken, Türkiye'nin yaşadığı olaylar ve Sedat Peker'in olaylardaki rolü anlatıldı. 

Sedat Peker, belgeselde 7 Haziran 2015 seçiminden sonra düzenlediği mitingde sarf ettiği sözler hakkında açıklamalarda bulundu. Peker, “Dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk kanlarını akıtacağız” demişti.

"Hiddetteki şairsel duruşa bak ya, 'kanlarınızda duş alacağız' manyakça bir şey" diyen Peker, "Şimdiki aklım olsa yapmazdım. Kötü bir şey yaptım ama iyi yaptım, becerdim. Manyakça bir şey; şimdi ben bunu der miyim normalde? Ama onu demek için o iklimi oluşturmak için bir şey lazım. Bunu şairler bulamazlar ki kardeşim bir şaire böyle bir şey yaz desen adam nasıl bilsin toplumu korkutmak için ne demek lazım? Toplum düşmanı gibi oldum, bir kesimin hepsi benden nefret etti ama şimdi seviyorlar. Olayın dışına çıktığında manyaklığı görebiliyorsun. Ben niye diyeyim oluk oluk kanlarınızı akıtacağım, kanınızda duş alacağım. Öyle bir fantezim yok ki benim, ben hijyeni çok severim" ifadeleri kullandı.

Peker, İstanbul’daki evine yapılan polis baskını için, "Ben normalinde 1999 senesinden beri ilaç kullanıyorum. Dedim ya, uyuyan devi uyandırdınız. Eşimin ve çocuğumun kafasına silah dayadıklarını öğrendiğimde ilacı bıraktım. O gün bugün ağzıma sürmedim hiçbir tanesini. Yorucu oluyor. Gergin oluyor. Ağrı yapıyor. Ama ağrılar için de ameliyat oldum" dedi.

Peker şunları söyledi: "Sonum nasıl biter hiç önemli değil ama ben zaten intikamımı aldım. Sözüm üzerine devam ediyorum. Genç kardeşlerime de onu söyleyip kapatmak istiyorum. Umutlarını yitirmesinler. Kendileri neyi istiyorsa onu takip etsinler. Turanı kuracağız."

140journos, belgeselde "Sedat Peker'in Mayıs 2021'de yayınlanmaya başladığı iddia ve ifşaatlar ortaya döktüler ilişkiler ağı nedeniyle 2.Susurluk Kazası olarak görüldü. Peker'in iddialarının bir kısmına konu olan KKTC'de soruşturmalar sonrası başbakan ve hükümet istifa ederken Türkiye'de iddia ve ifşalara dair hiçbir yargı süreci başlatılmadı" notunu düştü.