Selahattin Demirtaş: Beni, değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez

Selahattin Demirtaş: Beni, değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın kalp krizi geçiren babasını görmesi için özel jetle Diyabakır’a götürülmesini sürecini, yolculuğnun tüm aşamalarını, Demirtaş'a yönelik eleştirileri ve bu eleştirilere yanıtlarını köşesine taşıdı.

Demirtaş'a yönelik bu uygulamanın, "AK Parti’den kopmuş muhafazakar Kürtlerde sempati" ve "HDP tabanında kafa karışıklığı yaratmak" gibi amaçları olabileceğini değerlendirenlerin de olduğunu vurgulayan Saymaz, "Bu insani ve yasal bir hak mıydı…Yoksa siyasi jest mi?" sorularının yanıtlarını Demirtaş'tan aldı.

Demirtaş'ın avukatları aracılığıyla yönelttiği sorulara, Demirtaş'ın verdiği yanıtları şöyle oldu:

Babanızı ziyaret etmenize izin verilmesini bekliyor muydunuz? Babanızın, annenizin ve eşinizin ziyaretten haberi var mıydı?

Geçen yıl da iki defa annem için benzer başvuruyu yapmıştım, ekinde sağlık kurulu raporu olmadığı gerekçesiyle talebim reddedilmişti. Annemin hayati tehlikesi olmasına rağmen doktorlar rapor vermeye bile çekiniyorlardı açıkçası.

Kimileri size jest yapıldığını iddia ediyor. Bu bir jest midir?

Galiba özel durumum nedeniyle böylesi bir güvenlik tedbiriyle götürüldüm. Yoksa aynı ‘jesti’ ilk tutuklandığımızda da yapmışlardı. Kimse de “Neden jetle ve helikopterle hapishaneye götürdünüz?” diye sormadı.

Yani ortada jest değil, konumum nedeniyle ve güvenlik hassasiyetiyle bir zorunluluk vardı sanırım.

İzin verilmeyebilirdi de tabii. Bunun da sadece Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yapılabileceğini bilecek kadar deneyimliyim.

Sonuçta insani bir durumdu, altından büyük siyasi mesajlar çıkarmak doğru değil. Unutulmasın ki, biz altı yıldır suçsuz yere ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına rağmen ailemizden binlerce kilometre ötede, 12 metrekarelik bir hücrede tutuluyoruz.

Bence sorgulanması gereken budur. Yoksa insani tavra karşı benim de tavrım saygı çerçevesindedir.

Aysel Tuğluk’un bırakılması, Kobani davasında tahliye, AK Parti’nin HDP’yi ziyareti ve sizin Diyarbakır yolculuğunuz üst üste geldi. Bunlar birer tesadüf müdür? Yoksa AK Parti’nin Kürtlere ve HDP seçmenlerine yönelik bir başka hesabından söz edebilir miyiz?

Herhalde babam, kalp krizini özellikle bu döneme denk getirmedi. Dolayısıyla bu saydıklarınız arasında benim durumum biraz tesadüf oldu.

Öte yandan AKP’nin Kürt oyları olmadan seçimde başarılı olamayacağını herkes biliyor. Bu nedenle bazı hamleler yapması normal. Asıl anormal olan, hiçbir hamle yapmaya cesareti olmayanların tutumudur.

Bunca yaşananlar hafızalarda henüz canlıyken, haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam ederken beni değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez.

Yazının tamamını için tıklayın

Gündem