SES Genel Başkanın Atabey: Sağlık emekçileri, yaşam standartlarını koruyabilmek için nöbet satın alıyor

SES Genel Başkanın Atabey: Sağlık emekçileri, yaşam standartlarını koruyabilmek için nöbet satın alıyor
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, "Hekimleri dışında tutarsak 6 bin liranın yukarısında maaş alan sağlık emekçisi yok. Açlık sınırına yakın bir sınırda maaş alıyorlar. Yaşam standartlarını geçmişle kıyasladığımızda çok ciddi bir düşüş var ve bunu koruyabilmek için de nöbet satın alıyorlar. Maddi durumu biraz daha iyi olan ya da nöbet tutmak istemeyen arkadaşlar, ekonomik durumu daha iyi olan arkadaşlara nöbetlerini vermek zorunda kalıyorlar" dedi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, "Hekimleri dışında tutarsak 6 bin liranın yukarısında maaş alan sağlık emekçisi yok. Açlık sınırına yakın bir sınırda maaş alıyorlar. Yaşam standartlarını geçmişle kıyasladığımızda çok ciddi bir düşüş var ve bunu koruyabilmek için de nöbet satın alıyorlar. Maddi durumu biraz daha iyi olan ya da nöbet tutmak istemeyen arkadaşlar, ekonomik durumu daha iyi olan arkadaşlara nöbetlerini vermek zorunda kalıyorlar" dedi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Atabey, şunları söyledi:

“2015 yılından sonra Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden başlıca etkilenen kesimi sağlık emekçileri oldu. Sağlık emekçileri, 160 saat mesailerinin dışında bir de 130 saat ek mesai yapmak zorunda kalıyorlar. Aylık 240 saat mesai yapan arkadaşlarımız var. Özellikle Covid’le birlikte ekonomik krizin derinleşmesiyle, Sağlık Bakanı’nın, sağlık emekçileri sanki çok ciddi bir maaş alıyormuş gibi toplum üzerinde bir algı oluşturuluyor. Ama şu an da sağlık emekçileri açlık sınırına yakın maaşlarla geçinmek zorunda kalıyor.

Hekimleri dışında tutarsak 6 bin liranın yukarısında maaş alan sağlık emekçisi yok. Açlık sınırına yakın bir yerde maaş alıyorlar, ücretlendiriliyor. Yaşam standartlarını geçmişle kıyasladığımızda çok ciddi bir düşüş var ve bunu koruyabilmek adına da nöbet satın alıyorlar. Örneğin maddi durumu biraz daha iyi olan ya da nöbet tutmak istemeyen arkadaşlar ekonomik durumu daha kötü olan arkadaşlara nöbetlerini vermek zorunda kalıyorlar, nöbetlerini satmak zorunda kalıyorlar. Satmak derken özel bir ücret almıyor. Örneğin ben nöbetimi size verdiğimde özel bir ücret almıyorum. O nöbet parasını nöbeti tutan kişi alıyor. "

Sağlık emekçisinin ek mesaisi 130 saati geçtikten sonra ücret alamadığı için bu yöneteme başvurmak zorunda kaldığını söyleyen Atabey, “Ücret alamadığı için arkadaşının nöbetini tutarak, o 130’un üzerine çıkarak oradaki saat farkını almak gibi bir çabası var. Kurum içerisinde daha yoksul olan, ekonomik olarak daha mağdur olan arkadaşlar tutmak istemeyen arkadaşlarının nöbetlerini tutarak bu şekilde yaşamlarını idame ettirmek zorunda kalıyorlar” dedi.

Nöbet değişimini en fazla ebe ve hemşirelerin yaptığını belirten Atabey; “Ebeler ve hemşirelerde cinsiyet olarak baktığımızda yaklaşık olarak yüzde 70’i kadın emeği. Kadın emeğinin ne kadar ucuzlaştığının üzerinde bir kazanç sağlandığının bir göstergesi olarak da görebiliriz. Kadın emekçiler evindeki yaşlıya, çocuğa bakmakla yükümlü bunun yanı sıra iş yerinde çalışıp daha fazla mesai yapıp bunu ücretlendirmek gibi bir sorumluluğunun olduğunu düşünüyor” dedi.

(Dilan Kutlu - Fatih Nazım Efe / ANKA)

Gündem