Sesini sosyal medyada duyurmaya çalışmıştı: İstismar davası, baba ölünce düştü

Sesini sosyal medyada duyurmaya çalışmıştı: İstismar davası, baba ölünce düştü
Mağdur D.A., sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "9 yaşından beri öz babamın tecavüzüne uğruyorum. Fiziksel ve psikolojik şiddeti ve tehditleri yüzünden sessiz kaldım" demişti.

Kayseri'de kızı D.A.'ya cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla yargılandığı davada 30 yıl hapis cezasına çarptırılan, hakkında verilen karar 2 kez Yargıtay tarafından bozulan tutuksuz sanık C.A., 18 Ağustos'ta kalp krizinden yaşamını yitirdi. Yargıtay'ın bozma kararı ile yeniden yerel mahkemede yargılaması yapılan C.A.'nın ölümü nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildi.

Kentte, Ekim 2019'da polis merkezine giden 29 yaşındaki D.A., babası C.A.'nın 9 yaşından bu yana kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia ederek, şikayette bulundu.

Gözaltına alınan C.A. (55), çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. C.A. hakkında, Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlarından 10 yıldan 30 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Bu süreçte ailesiyle çevresinin yalnız bırakıp, şikayetini geri çekmesi için baskı yaptığı D.A., ilk duruşma öncesi sosyal medya aracılığıyla destek istedi. Twitter'da "Tecavüze hayır" başlığıyla hesap açan D.A., yaşadıklarını anlatarak, "9 yaşından beri öz babamın tecavüzüne uğruyorum. Fiziksel ve psikolojik şiddeti ve tehditleri yüzünden sessiz kaldım. Defalarca beni tabanca, asit ve bıçakla öldürmeye kalktı. Babaannem, dedem ve benim için en acısı; annem ve kardeşlerim olmak üzere tecavüzcü babamın yanında oldular" ifadelerini kullandı.

"Hayat tarzı değişti"

Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Ekim 2020'de görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık C.A., suçlamayı reddedip kızını suçladı. C.A, "İktidarsızlık yaşadığıma dair rapor talebim reddedildi. Kızım iffetsiz bir hayat sürüyordu. Çok kolay yalan söylemeye, kin gütmeye başladı. Aşırı tüketim harcamaları yapmaya başlamıştı. Temizlik hastası olmuştu. Alkol almaya başladı. Hayat tarzı değişti. Kızım ile aramızdaki ses kaydı da bir senaryodur" iddiasında bulundu.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık C.A.'yı, "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 30 yıl hapis cezasına çarptırdı, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da beraatine karar verdi. Sanık avukatının itirazı üzerine dosya Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. İstinaf da yerel mahkeme ile aynı kararı verince dosya, Yargıtay'a taşındı.

Yargıtay mahkemenin kararını bozdu

Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise kararın bozulmasına, yerel mahkemeye gönderilmesine ve sanığın tahliye edilmesine karar verdi.

Ceza Dairesi, delil olarak sunulan ses kaydının "yasak delil" niteliği taşıdığını belirtti.

İkinci kez 30 yıl hapis cezası

Bozma kararı sonrası C.A., yerel mahkemede geçen yıl 22 Haziran'da yeniden hakim karşısına çıktı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının da müdahil olduğu duruşmada mahkeme, Yargıtay bozma ilamı kararına karşı direnerek, sanık C.A.'yı aynı suçtan yine 30 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Taraf avukatlarının karara itiraz etmesinin ardından dosya yeniden Yargıtay'a taşındı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bozma kararı vererek, dosyayı ikinci kez yerel mahkemeye gönderdi.

Yargıtay'ın 2 kez bozma kararı verdiği davanın sanığı baba C.A., 18 Ağustos'ta kalp krizinden hayatını kaybetti.

Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, C.A.'nın ölümüyle birlikte davanın düşürülmesine karar verdi. (DHA)

Kadın