Şirin Payzın deprem bölgesi Antakya'daki son durumu aktardı: 'Savaş bile izledim, böyle bir şey görmedim'

Şirin Payzın deprem bölgesi Antakya'daki son durumu aktardı: 'Savaş bile izledim, böyle bir şey görmedim'
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremin yıkıcı etkilerinin hissedildiği Hatay Antakya'dan son durumu aktardı. Payzın 'Savaş bile izledim, böyle bir şey görmedim' ifadelerine yer verdi.

Depremin ciddi yıkımlara sebep olduğu Hatay'da arama kurtarma çalışmaları devam ederken Şirin Payzın Halk TV'ye bölgedeki son durumu aktardı.

Meslek hayatım boyunca böyle bir şey görmedim diyen Payzın, Antakya'da gerçek bir felaket yaşandığını ve telefonların çekmediğini ve internetin oladığını dolayısıyla insanların yardım isteyemediğini ifade etti.

Payzın sözlerine şöyle devam etti:

"Sanki gazetecilerin haber çekmesinin istenmemesi gibi bir ortam var. İnsanların büyük tepki gösterdiği bir mesele. Gazete görünce hemen sarılıp yardım istiyorlar. Çünkü kimseyi arayamıyorlar. Mesajlarını anlatabilecek kimseleri yok"

"Antakya diye bir şey kalmamış"

Hatay'da depremin yıkıcı etkisinin çok yüksek seviyede olduğunu kaydeden Payzın, "Bir mahalle olduğu gibi yıkılmış. Kağıttan binalar gibi tuz buz olarak yerle bir olmuşlar. Bir koca mahalle. Antakya diye bir şey kalmamış" dedi.

AFAD'ın bölgede çalışmalar yaptığını fakat yetersiz olduğunu söyleyen Payzın, madencilerin bugün bölgeye geldiğini söyledi.

Madenciler çok gecikmeli geldiklerini ve 6 saat uçak beklediklerini kaydeden Payzın, madencilerin arama kurtarma çalışmalarında çok etkili olduklarını faakat kendilerinin bile 'Biz niye bu kadar çok geldik' dediklerini ve çoğu insanın soğuktan hayatını kaybettiğini aktardı.

"Bu kadar insanla imkansız"

Dinleme aletleri Antakya'ya yeni ulaştırıldığını ve inanılmaz zorluklar olduğunu fakat hala şans olduğunu aktaran Payzın, şöyle devam etti:

"Kelimeleri doğru seçmek istiyorum, buradaki çalışmalar yetersiz. Bu kadar insanla bu çalışmaların bitmesi imkansız. Ne AFAD dayanabilir buna. AFAD'çılardan bazıları günlerdir yemek yemiyorlarmış. Doktorlar,. Hemşireler, gönüllüler… İnsanlar dar gelirli zaten. İnsan birbirlerine yardım etmeye çalışıyor.

"Ciddi bir güvenlik sorunu var"

Burada ciddi bir güvenlik sorunu var. Buradan yetiklerle sesleniyorum: Düzensiz göçmenlerin yarattığı bir güvenlik sorunu olduğu söyleniyor. Yıkılmış binaların önünde insanlar nöbet tutuyorlar. Altın satan dükkanlar, kunduracılar, ticari olarak mal varlığı içinde olan insanlar var. Bu dükkanların depoların önünde nöbet tutmak zorunda kalıyorlar."

Yardımların eşit dağıtılması gerekiyor. Polisin askerin gelip güvenliği sağlaması gerekiyor. Çünkü belki yarın insanların birbirine düşmesi söz konusu. İnsanlar bir taraftan varlıklarını korumaya çalışılıyorlar. Bazı depolar yağmalanıyor. Evlerinin önünde nöbet tutan insanlar var. Evin içindeki eşyaları çalan insanlar var.

Sinirler taşmaya başlamış. Buradaki sokakların mahallelerin halini anlatmak çok zor. Bugüne kadar yaşanmamış büyüklükte felaket." (Kısa Dalga)

Gündem