Suriyeli anne-kızın öldürülmesi haberine ABD'den prestijli ödül

Suriyeli anne-kızın öldürülmesi haberine ABD'den prestijli ödül
Türkiye'de öldürülen Suriyeli aktivist Orouba Barakat ve gazeteci ABD vatandaşı kızı Halla Barakat cinayetini araştıran "Halla için Adalet" haberi, ABD'nin prestijli ödüllerinden "Overseas Press Club Award"a layık görüldü. Kısa Dalga için podcastler yapan arkadaşımız Beril Eski de ödül alan haberi hazırlayan ekibe saha çalışmalarına katkı sağlayarak katıldı.
ABC News'da yayınlanan ve Türkiye'de öldürülen Suriyeli aktivist Orouba Barakat ve gazeteci ABD vatandaşı kızı Halla Barakat cinayetini araştıran "Halla için Adalet" haberi, ABD'nin prestijli ödüllerinden "Overseas Press Club Award"a layık görüldü. 
Gazeteci Fariba Nawa, Peter Madden, James Gordon Meek, Aaron Glantz ve Taki Telonidis'ten oluşan araştırma ekibine Türkiye saha çalışmalarında gazeteci Beril Eski, Ertan Karpazlı ve Asmaa Omar katkı sundu.
"Halla için Adalet" haberi Overseas Press Club'ın "İnsani duruma hassasiyet" dalında en iyi haber ödülünü kazandı.
Aktivist Orouba Barakat ve gazeteci kızı Halla Barakat 22 Eylül 2017'de evlerinde ölü bulunmuştu. Orouba Barakat, Suriye rejimine karşı muhalefet eden önemi bir figürdü. Kızı Halla Barakat ise öldürüldüğü sırada ABC News için Suriye'deki insan hakları ihlallerine ilişkin bir araştırma yürütüyordu.
Başları kesik şekilde evlerinde ölü bulunan anne kızın cinayetine ilişkin başlatılan soruşturmada, uzak akrabaları Ahmed Barakat gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Kısa süren bir yargılamanın sonunda Ahmed Barakat iki müebbet cezasına mahkum edildi. Dosyası halen temyizde bulunuyor.
ABC News'un haberinde Türkiye'deki soruşturmanın neden genişletilmediği ve ABD vatandaşı olan Halla Barakat için neden FBI'ın devreye girmediği araştırıldı.
İlk ifadesinde borç meselesi nedeniyle cinayeti işlediğini itiraf eden Ahmed Barakat, ilerleyen süreçte cinayeti işlediğini reddetti. ABC News'a verdiği görüşte de cinayet günü Barakat ailesinin evine gittiğini, kapıyı kimsenin açmadığını ve oradan ayrıldığını söyledi.
Olay yeri incelemesinde Orouba Barakat'ın tırnağının altından alınan örnekteki DNA, Ahmed Barakat'ın DNA'sıyla eşleştiği kaydedildi. Ancak adli tıp incelemesinde Orouba Barakat'ın vücudundan yabancı bir DNA örneği çıkmadığı belirtildi. Bu karışıklığa dair hiçbir araştırma ve çalışma yürütülmedi.
Soruşturma sürecinde cinayetin işlendiği alet tespit edilemedi.
Otopsi raporlarında Orouba ve Halla Barakat'ın yüzlerinden ve boyunlarından birkaç defa bıçakla yaralandığı kaydedildi. Ancak Başsavcı Tuncay Karcıoğlu'nun polis raporundaki ifadesinde boyunda, katletme amacıyla, tek bir kesik yarası olduğu ifadesi yer aldı. Benzer şekilde,  Orouba Barakat'ın kız kardeşi Shaza Barakat da, kız kardeşini ve yeğenini kefene koyarken ikisinde de "tek bir bıçak yarası" olduğunu söyledi. Otopsi raporuyla olan bu uyumsuzluk davada hiç gündeme getirilmedi. Bu son derece profesyonel, tek hamlede işlenmiş cinayeti Ahmed Barakat'ın tek başına nasıl işlediği hiç sorgulanmadı.
Orouba Barakat'ın ABD'de yaşayan kuzeni Suzanne Barakat, cinayetin ardından Beyaz Saray'la görüştüğünü, kendisine "gerçeğin ortaya çıkarılacağı" güvencesinin verildiğini, ancak hiçbir şey yapılmadığını söyledi. Nitekim ABC News tarafından elde ettiği belgeyle, yurtdışında yaşayan ABD vatandaşlarının cinayetlerini soruşturan FBI'ın, ABD vatandaşı olan Halla Barakat'ın cinayetine ilişkin bir soruşturma başlatmadığı öğrenildi.
Savcılığın, cinayet mahallinde bulunan bir bileziği, dosya kesinleşmediği halde, Orouba Barakat'ın ağabeyi Maen Barakat'a verdiği öğrenildi. Üzerinde kan bulunan bilezik cinayet dosyasında delil niteliği taşıyor.
Barakat ailesi Ahmed Barakat'ın cinayete karışmış olabileceğini, ancak bunun bir "aile ve borç" meselesinden kaynaklı bir cinayet olmadığını, başkalarının da karıştığı, farklı saiklerle işlenmiş planlı bir cinayet olduğunu düşünüyor. Ancak yargı sürecinde siyasi saikle ve tetikçi ile işlenmiş bir cinayet olup olmadığına ilişkin hiçbir araştırma yapılmadı.
BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ise cinayete ilişkin bilgi edindiğini ve Türkiyeli yetkililerle bu cinayete dair iletişimde olduğunu belirtti. Callamard, bu cinayetin asıl hedefinin Orouba ve Halla Barakat'ın Suriye Rejimi ve IŞİD'in şiddetine karşı yürüttüğü çalışmalar olduğu yönünde iddialar olduğunu ifade etti. Callamard, devletlerin, katil zanlılarını belirlemesi kadar, cinayet emrini verenleri de saptamasını sağlamaktan bizzat sorumlu olduğunu belirtti.

Dünya