‘Sürücüsüz araç emisyonları muazzam bir sorun olma potansiyeline sahip’

‘Sürücüsüz araç emisyonları muazzam bir sorun olma potansiyeline sahip’
Otonom elektrikli araçlardaki bilgisayarların şu anda dünyanın mevcut tüm veri merkezlerinin ürettiği kadar sera gazı üreteceği hesaplandı. Bu, kabaca küresel emisyonların yüzde 0,3'üne veya Arjantin'in toplam karbon ayak izine eşdeğer.

Sürücüsüz araçları çalıştırmak için gereken bilgisayarların çevre ve iklim için ciddi bir tehdit oluşturabileceği bildirildi.

Yeni araştırmalar, bu araçların Arjantin‘in şu anda ürettiğinden daha fazla sera gazı emisyonu üretebileceklerini gösteriyor.

Fosil yakıt yakan otomobiller milyarlarca ton karbondioksit yayıyor. Massachusetts İnstitute of Technology araştırmacılarının bulduğuna göre elektrikli otonom muadilleri çok daha çevre dostu ancak sihirli değnek de değiller.

Yeşil Gazete’nin Euronews‘den aktardığına göre, bu araçlar, otonom olarak çalışmak için yerleşik kameralara güç sağlayan ve sürüş algoritmalarını çalıştıran geniş bir bilgi işlem altyapısına güveniyor. Bu tür kendi kendine giden otomobiller yaygın olarak benimsenirse, onları çalıştıran bilgisayarların şu anda dünyanın mevcut tüm veri merkezlerinin ürettiği kadar sera gazı üreteceği hesaplandı. Bu, kabaca küresel emisyonların yüzde 0,3’üne veya Arjantin‘in toplam karbon ayak izine eşdeğer.

30 milyondan fazla sürücüsüz araç var

Bu sorunun tam olarak ne kadar büyük olduğunu belirlemek için istatistiksel bir model kullanılan çalışmanın baş yazarı Soumya Sudhakar, sürücüsüz araç emisyonlarının “muazzam bir sorun” olma potansiyeline sahip olduğu konusunda uyardı. Modelde, her biri 840 watt tüketen bir bilgisayarla günde bir saat süren 1 milyar otonom araba varsayıldı.

Şu anda dünyada 30 milyondan fazla sürücüsüz otomobil bulunuyor. Tesla gibi şirketler bu tür araçların geliştirilmesine para akıttıkça bu sayının katlanarak artması bekleniyor.

Bilgisayarları çalıştırmak için gereken enerjinin, yılda 200 milyon tondan fazla karbondioksit salacağı tahmin ediliyor. Bu tür emisyonların “kontrolden çıkmasını” önlemek için donanım verimliliğinin önemli ölçüde iyileştirilmesi gerekiyor.

Sudhakar, “Karbondan arındırmadaki her zamanki gibi iş eğilimlerini ve mevcut donanım verimliliği iyileştirme oranını sürdürürsek, bu, otonom araçlardaki bilgi işlemden kaynaklanan emisyonları sınırlamak için yeterli olmayacak gibi görünüyor. Ancak bunun önüne geçersek, en başından itibaren daha az karbon ayak izine sahip daha verimli otonom araçlar tasarlayabiliriz” diye konuştu.

1,2 kilovattan daha az güç kullanmaları gerekiyor

Araştırmacılar, modellenen senaryoların yüzde 90’ından fazlasında, emisyonların ani artışını önlemek için her aracın 1,2 kilovattan daha az güç kullanması gerektiğini buldu.

Küresel araç filosunun yüzde 95’i 2050 yılına kadar otonom hale gelirse, emisyonları bu seviyelerin altında tutmak için donanım verimliliğinin her 1,1 yılda bir olduğundan daha hızlı iki katına çıkması gerekecek.

Bununla birlikte bu devasa ayak izi, benzinli araçların karbon ayak izi ile karşılaştırıldığında hala çok daha az. Ulaşım, küresel karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor ve bu emisyonların yüzde 72’si fosil yakıtlı araçlardan geliyor.

Teknoloji