Barolar Birliği'nden "Her tartışmayı 28 Şubat'a bağlamayın" tepkisi

Barolar Birliği'nden "Her tartışmayı 28 Şubat'a bağlamayın" tepkisi
Türkiye Barolar Birliği, Ankara Adliyesi'nde açılan Kuran kursu uygulamasını eleştiren barolarla ilgili Adalet Bakanlığı'nın 28 Şubat göndermeli açıklamasına tepki gösterdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Adliyesi’nde görev yapan hâkim ve savcılar ile görevli personele ve çocuklarına yönelik Kuran kursu açılacağını duyurmuştu. Barolar ise yaptıkları açıklamalarda uygulamayı eleştirirken; hâkim ve savcıların isim bildirerek kayıt yapmasının yargı bağımsızlığını etkileyeceği ayrıca mekânsal tercihin de lâiklik ilkesini zedeleyeceğini belirtmişti.

BAKANLIK'TAN 28 ŞUBAT HATIRLATMALI TEPKİ

Adalet Bakanlığı'ndan baroların bu açıklamasına 28 Şubat hatırlatmasıyla tepki geldi. Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Anayasa’nın 24’üncü maddesinde “Kimse, dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” hükmüne rağmen Ankara Barosu ile İzmir Barosu yaptıkları açıklama ile yaz Kur’an Kursuna katılacak kişiler veya çocuklarını gönderecek velileri hem kınamakta ve hem de suçlamaktadır.

Ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığını suç işlemekle itham etmekte, hesap sormakla tehdit etmektedir. Açıklamalardaki üslup ve muhteva, 28 Şubat’ın ilkel , haksız, hukuksuz, zorba ve dayatmacı zihniyetinin Ankara ve İzmir Barolarında canlılığını hâlâ koruduğunu göstermektedir. Bu ilkel ve çağdışı zihniyet, aziz milletimizin vicdanında geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de karşılık bulmayacaktır. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ankara ve İzmir Barolarının ideolojik yorumları ile değil anayasa ve yasalara göre yönetilmektedir ve yönetilmeye de devam edecektir."

"BAROLARIN AÇIKLAMA YAPMASI DOĞAL"

Türkiye Barolar Birliği'nden de Adalet Bakanlığı'nın açıklamasına tepki geldi. Baroların aha evvel örneği olmayan uygulamanın yaratabileceği sonuçlara dair kaygıların dile getirilmesinin doğal olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi:

"Bu çerçevede bazı barolarımız, söz konusu uygulamanın; hâkim ve savcıların isim bildirmeleri suretiyle kayıt yapılmasının yargı bağımsızlığı yönünden, mekânsal tercihin de lâiklik ilkesi bakımından doğurabileceği sakıncalara dikkat çekmişlerdir.

Açıklamalar Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddelerinde barolara verilen “Yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevi çerçevesinde yapılmış olup, bunun dışında ve ötesinde bir maksat aranması, 28 Şubat gibi siyasi ve sosyal hayatımızda travma yaratmış bir kavramsallaştırmaya atıf yapılarak karşılık verilmesi kabul edilemez.

"28 ŞUBAT ETİKETİ"

Zira yargı bağımsızlığı ve lâiklikle ilgili dile getirilen her türlü hassasiyetin 28 Şubat kavramıyla karşılanarak etiketlenmesi, bu tür kaygıların dile getirilmesinin engellenmesi amacını ve anlamını taşımakta, dolayısıyla ifade özgürlüğüne tehdit oluşturacak bir boyuta ulaşmaktadır.

Barolarımızca yapılan açıklamalarda Kur’an Kursu’na katılacak kişilerle ilgili hiçbir beyan bulunmadığı halde, açıklama yapan baroları kursa katılacak kişileri kınamak ve suçlamakla itham eden gerçek dışı beyanlarla algı yaratma çabasının ise kamu görevlilerinin uyması gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, kamu yararını gözetmek gibi kamu etik kültürüyle ve kurumsal kimlikle bağdaşmadığını, baro yöneticilerini hedef haline getirecek bu tehlikeli yönteme karşı barolarımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiririz."

Gündem