TBMM'nin zorlu sınavı: İçişleri Bakanlığı bütçesi

TBMM'nin zorlu sınavı: İçişleri Bakanlığı bütçesi
İçişleri Bakanlığının bütçe görüşmeleri, karşılıklı suçlamalar ve gerginlikle Komisyonda tamamlandı. Peki, İçişleri bütçe görüşmeleri, neden bu kadar gergin geçiyor? DW Türkçe, iktidar ve muhalefete sordu.

11-001.jpg

Eray Görgülü

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı 2022 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporları görüşüldü. Cuma günü yapılan görüşmelerde, karşılıklı suçlamalarla iktidar ve muhalefet arasında sert tartışmalara varan bir gerginlik yaşandı. Öğleden sonraki bölümünde de muhalefet vekillerinin suçlamaları ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun verdiği yanıtlar gerginliğin tırmanmasına neden oldu.

Akşam saatlerinde de Bakan Soylu ve CHP'li üyeler arasında "şerefsiz" tartışması yaşandı. CHP'li üyeler ile Bakan Soylu arasında yaşanan kara para aklama ve uyuşturucu tartışmasında, CHP'liler Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin cari açığının uyuşturucu ticareti ile kapatılmak istendiği iddiasını gündeme getirdi.

Soylu, "Kara parayı aklayan da uyuşturucuyu yapan da şerefsizdir. İspat etmeyen Kılıçdaroğlu da şerefsizdir" yanıtı verdi. CHP'li Engin Özkoç da Soylu için, "Sen de şerefsizsin. Sen karaktersizsin" dedi.

Daha sonra CHP'li vekiller kürsü önüne gelerek oylamaya geçilmesini engellemek istedi. Buna karşın Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı AKP'li Cevdet Yılmaz, bütçe tekliflerini oylattı. İçişleri Bakanlığının bütçesi, Komisyonda oy çokluğuyla kabul edildi.

İktidar ve muhalefet, gerginlik için ne diyor?

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlıkların bütçelerinin görüşülmesine 21 Ekim'de başlandı. Diğer bakanlıkların bütçe görüşmelerinde tartışmalar yaşansa da İçişleri Bakanlığının bütçe görüşmeleri neden itişme ve yumruklaşmaya varacak kadar gergin geçiyor? DW Türkçe, iktidar ve muhalefetin Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi milletvekillerine bunun sebebini sordu. İktidar, muhalefeti, "gerçeği saptırmakla" suçlarken, muhalefet de gerginliğin sebebini Süleyman Soylu'nun üslubuna bağlıyor.

CHP'li Özkoç: Yalana ve iftiraya dayalı bir dil kullanıyor

Plan ve Bütçe Komisyon toplantılarında sık sık Soylu ile birebir tartışma yaşayan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Soylu'nun karşı tarafı rencide edecek bir dil kullandığını iddia etti. Özkoç, "Bakanın sözleri kirli bir dil. Kendisiyle ilgili bir şey söylendiği zaman hemen bizim gurur duyduğumuz emniyet teşkilatı ve ordunun arkasına sığınarak kendisini korumaya çalışıyor ama öyle bir dil kullanıyor ki; kullandığı dil bir iftira dili, ikincisi küfür dili" diye konuştu.

CHP'li Tutdere: Görev sınırını aşan açıklamalar yapıyor

TBMM Başkanlık Divanı üyesi CHP'li Abdurrahman Tutdere de diğer bakanlıkların bütçe görüşmelerinde zaman zaman tartışmalar yaşansa da içtüzük çerçevesinin dışına çıkılmadığını ancak İçişleri bütçesinde dozun yükseldiğini belirtti. Tutdere, "Bunun sebebi de kendi görev sınırlarını aşan açıklamaları ve kullandığı dille ilgili. Muhalefeti geriyor ve farklı düşünen bütün insanları yeri geldiğinde terörist olmakla suçluyor" dedi. Demokratik hukuk devletinde iktidarın en sert eleştirilere bile tahammül etmesi gerektiğini kaydeden Tutdere, Ancak eleştirileri kabullenmeyen bir anlayış var. O anlayıştan kaynaklı" ifadesini kullandı.

HDP'li Paylan: Muhalefet, hakaretlere yanıt veriyor

İçişleri Bakanlığı'nın bütçe görüşmeleri sırasında Bakan Soylu ile HDP'li üyeler arasında da tartışmalar yaşandı. Komisyon'un HDP'li üyesi Garo Paylan, görüşmeler sırasında Soylu'yu Taksim saldırısını sınır ötesi harekatın gerekçesi yapmak istemekle suçladı ve "Ne zaman seçimlere gidilse bu tip provokasyonlar olmuştur" dedi. Soylu da, "Sen PKK'yı savunuyorsun, sen PKK'yı temizliyorsun, devlete böyle bir iftira atan şerefsizdir" diyerek HDP'yi PKK'nın siyasi uzantısı olmakla suçladı.

8 yıldır Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olduğuna dikkat çeken HDP'li Paylan, "Burada çok sayıda bakan gelip geçiyor. Hepsiyle belirli bir düzeyde tartışmalar yürütüyoruz. Ama Süleyman Soylu Çalışma Bakanıyken de aynı rezillikleri çıkarıyordu. İçişleri Bakanıyken de maalesef bu rezillikleri çıkarıyor" ifadesini kullandı. İçişleri Bakanının öncelikle toplumsal barışı hedeflemesi gerektiğini kaydeden Paylan, "Toplumu böylesine bölen, milletvekillerine hakaret eden bir İçişleri Bakanının toplumsal barışı sağlama olasılığı yoktur" diye konuştu. Muhalefetin Soylu'nun hakaretlerine yanıt verdiğini öne süren Paylan, "Bu komisyonda bütün bakanlar ayrı bir hukuka tabi, Soylu ayrı bir hukuka tabi" dedi.

HDP'li Turan: Tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyorum

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan da Soylu'nun davranışlarının devlet görevlisine yakışan davranışlar olmadığını ve Soylu'nun sürekli hakaret ettiğini öne sürdü. Turan, "Süleyman Soylu'nun tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi bakanlığını anlatmak yerine sürekli muhalefete saldıran bir üsluba sahip" dedi. Göçmen ve sınır güvenliği sorunu ile uyuşturucu gibi önemli meselelerin konuşulması gerektiğini kaydeden Turan, "Bu beyefendi bunlara cevap vermek yerine, kendi varlığını muhalefetin yokluğu üzerine kurmuş. O sebeple de sürekli muhalefete saldırıyor. Bu gerilimin esas sebebi" bu diye konuştu.

AKP'li Güler: Muhalefet, mahcubiyetini kavga ile bastırmak istiyor

İktidar ise muhalefeti gerçeği saptırmakla ve toplantıları bilinçli bir şekilde germekle suçluyor. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı AKP'li Abdullah Güler, muhalefetin "sahte" ve "uyduruk" verilerle suçlamalar yönelttiğini iddia ederek, "Şimdi bu dezenformasyona karşı devletin ciddi çalışmaları ile cevap verildiğinde hopluyorlar" ifadesini kullandı.

Adalet Bakanlığı bütçe görüşmelerinde bunun bir örneğinin yaşandığını kaydeden Güler, muhalefetin nasıl yapıldığı belli olmayan "hukuk güvenlik endeksi" sonuçları ile iktidarı suçladığını belirtti. Güler, "Masa başında parayla, lobi çalışmasıyla yapılmış bir şeyi gerçekmiş gibi dile getiriyorlar. Şimdi biz bunun uyduruk, sahte bir algıya dayalı olarak yapıldığını ortaya koyunca feveran ediyorlar" dedi.

AKP'li vekiller CHP'nin Taksim saldırısı ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'na yönelttiği suçlamaları reddetti.

Türkiye'nin "hem PKK ve DAEŞ'e hem de diğer yasa dışı örgütlere yönelik düzenlediği operasyonlarda çok üst seviyede sonuçlar" alındığını kaydeden Güler, "Yalan bilgi üzerinden, olmayan, gerçek dışı bilgilerle beraber güya muhalefet yapıldığını zannediyorlar" dedi.

Muhalefetin, yalan bilgi üzerinden mahcup olduğunu ve bu mahcubiyeti de kavga çıkartarak bastırmak istediğini savunan Güler, "İçişleri Bakanlığının karşısındaki mahcubiyetleri de bundan kaynaklanıyor" diye konuştu.

AKP Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim de terörle ilgili hem yurt içinde hem de yurt dışında ciddi bir mesafe alındığını belirterek, "Özellikle buna HDP'nin tepkisi var" dedi. Muhalefetin, uyuşturucu kaçakçılığı, kara para aklama gibi asılsız suçlamalar yönelttiğini kaydeden Emir, "Bu asılsız suçlamaların, ithamların üstüne bir de sürekli hakaret ediyorlar. Türk polisini, jandarmasını itham altında bırakıyorlar" ifadesini kullandı.

AKP Uşak Milletvekili İsmail Güneş de "Terörle mücadelede çok ciddi başarı sağlandı. Başta sayın Cumhurbaşkanımız ve diğer tarafta da İçişleri Bakanımız var. Terör örgütü ile ilişkisi olanlar veya ona sempati duyanlar, bundan rahatsızlık duyuyor olabilir" dedi. Muhalefetin gerginliğinin bunun bir yansıması olabileceğini kaydeden Güneş, karşılıklı hakaretler için de "Belli bir seviyenin üstünde tartışma yapılması lazım ancak burası TBMM'nin bir komisyonu ve hakaret etmek için iki taraf için de doğru değil" diye konuştu. Güneş, muhalefetin doğruluğu kesinleşmemiş bilgilerle bakanlığı itham altında bıraktığını da iddia etti.

MHP'li Osmanağaoğlu: Ağır ithamlara karşı refleks

MHP de muhalefete tepki gösterdi. MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, İçişleri Bakanlığına ve Bakan Soylu'ya çok ağır ithamlarda bulunulduğunu belirtti. Türkiye'nin cari açığının illegal yollardan kapatılmak istendiği gibi bir suçlamanın kabul edilemez olduğunu dile getiren Osmanağaoğlu, "Süleyman Soylu bey de gerekli açıklamayı yaptı" ifadesini kullandı. Muhalefetin toplantıları sürekli germek istediğini savunan Osmanağaoğlu, "Bu ağır ithamlar karşısında Bakan da, devletin bakanlığını savunmak zorunda bir refleks ortaya koyuyor. Bu cevapların da verilmesi gerekiyor" dedi. Uyuşturucu ile mücadele eden, terörle mücadele eden önemli bir bakanlığa bu şekilde saldırılmasını doğru bulmadığını da vurgulayan Osmanağaoğlu, "Neticede bu kurumların yıpratılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu kurumları da el üstünde tutmak gerekiyor" diye konuştu.

Önceki yıllarda ne olmuştu?

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda geçtiğimiz sene de yine İçişleri Bakanlığının bütçe görüşmeleri sırasında iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında sert tartışmalar çıkmıştı. Görüşmeler sırasında söz alan MHP Milletvekili Olcay Kılavuz, "Selahattin Demirtaş şerefsiz bir teröristtir" ifadesini kullanınca, HDP'li ve MHP'li milletvekilleri arasında itişmeye varan kavga yaşanmıştı.

Bundan bir ay sonra da Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeler sırasında CHP'li Özgür Özel, Bakan Süleyman Soylu'ya verdiği yanıtta, "şehitleri alkışlatıyormuş gibi kendini alkışlatma çakallığına kapılmayın" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözlerin ardından AKP'li Alpay Özalan ve Bakan Süleyman Soylu, Özel'in üzerine yürümüştü.

Kaynak:

Politika