Faizi sabit tutan Merkez Bankası, enflasyonun negatif etkisine dikkat çekti

Faizi sabit tutan Merkez Bankası, enflasyonun negatif etkisine dikkat çekti
Merkez Bankası, aralık ayında 200 baz puan arttırarak yüzde 17’ye çıkardığı faizi sabit tuttu. Kurul, açıklamasında enflasyon artışının ekonomi üzerindeki negatif etkisine vurgu yaptı.

Merkez Bankası, aralık ayında 200 baz puan arttırarak yüzde 17’ye çıkardığı faizi sabit tuttu. Kurul, açıklamasında enflasyon artışının ekonomi üzerindeki negatif etkisine vurgu yaptı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık gösterge repo faizinde piyasa beklentileri doğrultusunda değişikliğe gitmedi. TCMB en son aralık toplantısında faizi 200 baz puan artırmış, önceki toplantısında değişikliğe gitmemişti. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 17,00 olarak kaldı. "Karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemekte" olduğunu belirten Merkez Bankası, açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceğinin önemle vurgulanması gerektiğini de ifade etti. Bir sonraki PPK toplantısı 18 Mart'ta gerçekleştirilecek.

Enflasyon vurgusu tekrarlandı

TCMB PPK toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada, “Salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkileri sınırlı kalırken, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikler sürmektedir” denildi.

Öte yandan, Kurul, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyon üzerinde olumsuz etki yarattığına vurgu yaptı. Açıklamada, enflasyonla ilgili olarak, “Uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir” ifadeleri paylaşıldı.

Merkez Bankası'nın PPK toplantısıyla ilgili açıklaması şöyle:

"Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir. İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkileri sınırlı kalırken, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikler sürmektedir. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır.

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Öte yandan, uluslararası emtia fiyatlarında süregelen artış eğilimi ve bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Bu doğrultuda, 2021 yıl sonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmektedir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”
(ANKA)

 



Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Ekonomi