Tek geçim kaynağı kekikleri taş ocağı yapılmak istendiği için tehlikede
Denizli’nin Pamukkale İlçesi’ne bağlı Güzelpınar köylüsü, yurt dışına ihraç ettikleri kekik tarlalarının yakınında kurulan taş ocağını istemiyor. Yurttaşlar, köylerine gelen Fernas şirketi yetkilileri ile tartıştı. Kadınlar, şirket yetkililerinin kurduğu masayı devirdi, ellerindeki proje belgelerini de buruşturarak attı.
“TEK GELİR KAYNAĞIMIZ KEKİK”
Güzelpınar Köyü Muhtarı Ergün Gürsoy, kendi köylerinin de ve çevredeki köylerin de geçim kaynağının kekik olduğu söyleyerek; taş ocağından çıkan tozların kekiklere zarar verdiğini belirtti. Gürsoy, kekiklerin üstünün tozla kaplandığını ve yağmur yağdığında asidik etki sonucu, ürünün zarar gördüğünü anlatarak, şöyle konuştu:
“4-5 köy olarak tek gelir kaynağımız kekik. Aşağıdaki köylerde de meyve yetişiyor, yüzde 90’ı Avrupa’ya ihraç oluyor. Ayrıca biz kekiğimizin coğrafi işaret belgesini aldık. Büyüklerimiz ‘buraya kazma kürek vurulmayacak’ diye söz verdiler, ama taş ocağını yine açmaya çalışıyorlar, biri faal de.”
“VATANDAŞ NE YİYİP, İÇECEK”
Köydeki hayvancılığın bittiğini aktaran Gürsoy, taş ocağını sadece kekiklere değil zeytin ve ceviz ağaçlarına da zarar verdiğini belirterek, “Gelir kaynağımız kurursa vatandaş ne yiyip içecek” dedi.
Gürsoy, açılması planlanan yeni ocağın faaliyete geçmesi halinde yaşanacakları “Köyde kekik diye bir şey kalmaz” diye anlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu taş ocaklarını engellemesini istedi.
Şirket yetkilileriyle tartışan kadınlardan Gülnaz Uçar, kendilerinden taş ocağı açmak yerine başka bir şey isteseler yerine getireceklerini ifade ederek, “Bu taş ocağını açmaları için evvela bizim boynumuzu koparmaları lazım. Taş ocağı değil, ‘10 tane kuzuyu kes, yiyeceğiz’ deseler, bizim canımız feda. Ama vatanımızdan bir çakıl dahi vermeyiz. Bu torunlarım için canımı feda ederim” dedi.
“BİZ ONLARDAN FAZLA BAŞ KALDIRIRIZ”
Çocuğunun kekik tarlalarının zarar gördüğünü ve koyunlarının da yayılmadığını anlatan Uçar, “Bu taş ocağını yapmaları için önce bizim boynumuzu koparmaları lazım. Onlar baş kaldırıyor, biz onlardan fazla baş kaldırırız” diye aktardı. Uçar, taş ocağını açmak için köylü kadınlardan onay alınmasını isteyerek, şirketin köylülere rağmen taş ocağını açmaya devam etmesi durumunda, engelleyeceklerini söyledi.
Uçar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Kaç senedir arkasında duruyoruz, daha da arkasında duracağız. O da bizim arkamızda duruyor mu? Söz almak istiyoruz. Durmazsa, daha da biz yokuz” diye seslendi.
“ADAMLARI DÖVERİZ”
Köylü kadınlardan Sevgi Fidan, tarımla geçimlerini sağladıklarını belirterek, “Ekmek teknesi, ne yapacağız? Yapmasınlar, karşıyız biz. Daha doğrusu döveriz bak. Kadıncak toplanırız, gideriz, nöbet tutarız, döveriz adamları. Etmesinler” diye konuştu.
Fidan çocuklarının ve torunlarının da gelir kaynağının kekik olacağını ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Başbakana oy verdik, bunları bizim karşımıza çıkarıyor. Bir daha oy beklemesin bizden” dedi.
“ÇOLUK ÇOCUĞUMUZU BESLİYORUZ”
73 yaşındaki köylü Zülkefir Gürsoy da yıllardır yaşadığı köye taş ocağının zarar verdiğini belirterek, “Biz kekiklerimizden çoluk çocuğumuz besliyoruz, kekiğimize zarar verecek bu” dedi. Gürsoy, 1975 yılından bu yana devlete vergi verdiğini vurgulayarak, ürettikleri kekiğin ihraç edildiği için devletin de kazandığını söyledi.
Köyde hayvancılık yapan Halil Uçar ise taş ocağı nedeniyle hayvanların otlanamadığını kaydederek, AKP’ye şöyle seslendi:
“Bizim geçim kaynağımız bundan. Her sene geliyorlar, arının inini kurcaladığı gibi bizi dürtüyorlar, çırıştırıyorlar, gidiyorlar. Köylü olarak yüzde 86 AK Parti’ye oy veriyoruz. Bizim arkamızda duran yok… Biz size sesimizi duyurmak istiyoruz, (Cumhurbaşkanı Erdoğan) sayın başkanım.” (ANKA/TAMER ARDA ERŞİN-ÜNAL AYDIN)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.