TESK Başkanı Palandöken: Asıl zorluk şimdi başlıyor, adım atılmazsa mahallede esnaf kalmayacak

TESK Başkanı Palandöken: Asıl zorluk şimdi başlıyor, adım atılmazsa mahallede esnaf kalmayacak
Bendevi Palandöken, “Asıl bu aydan sonra yüksek faturaları göreceğiz. Esnaf zaten faturaları ödeyemiyor” dedi.

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, elektrik faturaları nedeniyle esnafların iflas noktasında olduğu uyarısında bulundu.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Şehriban Kıraç’ın yaptığı röportajda Palandöken, Türkiye’deki 2.5 milyon esnafın, 7 milyon 500 bin kişiye istihdam sağladığını vurgulayarak, “Açılan işyeri iki yıl dayanıyor. Aynı dükkân 10 kere devrediliyor. Her gün devren kiralık, devren satılık lokanta, bakkal görüyoruz. Zaten 4-5 ayda da kapıya kilit vuruyorlar. Bu işin sürekliliği kalmadı” dedi.

Palandöken, veresiyenin çok arttığını, esnafa destekler sunulmazsa yakında mahallede sokakta esnaf kalmayacağını söyledi.

Bendevi Palandöken'in bazı sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

- Esnafın şu anda genel durumu nasıl?

Esnaf sokağın, mahallenin olmazsa olmazlarından. Günümüzde artık bakkalların yerini marketler aldı. Bakkalların sayıları artmıyor, giderek azalıyor. Şu anda en kırsal yere bile zincir marketler gitti. Marketlerin arkasında güçlü sermaye var, ama bakkal sermayeyi nerden bulacak? Satış yapacak ki ayakta kalsın. Marketler insanların alım gücüne bakmadan onları tüketime teşvik ediyor. Ama bize gelseniz peynir bugün biraz tuzlu yarın gel deriz, deterjan alacaksan ucuz al dersin. Markete gitseniz 5 kuruşun eksik olsa alışverişini tamamlayamazsın ama mahalle bakkalında öyle değil. Bizde çırak kalfa olur, kalfa usta olur, usta daha sonra dükkân açar istihdam sağlar. Ama marketlerde sadece işçi olunur. İşsizliği körüklüyor. Çünkü insanları part time çalıştırıyor. Asgari ücret bile vermiyorlar. Bunlar tazminat vermemekte de ustalar. Fiyat istikrarsızlığının en büyük nedeni de bunlar.

- Şu anda kayıtlı kaç esnaf ve çalışan var?

Türkiye’de 2.5 milyon esnaf var. Bunlardan her birinde üç kişi çalışır. Direkt 7 milyon 500 bin kişiyi istihdam ederiz.

- Ne kadar süre dayanabiliyor esnaf?

En uzun ömürlüsü iki yıl dayanıyor. 1 ekmek eve götürsem yeter diyor çoğu zaman. Açılan ile kapanan sayıları aynı gibi, ama ayakta kalma süresi düşüyor. Aynı dükkân 10 kere devrediliyor. Her gün devren kiralık devren satılık lokanta, bakkal görüyoruz. Bu işin bir kurala bağlanması, perakende yasasının mutlaka çıkması gerekiyor.

Bütün sektörlerin önündeki bu haksız rekabet kalkmadan fiyat istikrarından söz etmek mümkün değil. Çünkü fiyatta ipin ucu onlarda.

Bir bakkalda aileden herkes çalışır. Gizli işsizliği de önlüyor. Herkes mesleğiyle ilgili iş yapmalı. Camcıysan cam satarsın, bakkalsan gıda satarsın, kasapsan et satarsın. Marketler ekmekten kuruyemişe, buzdolabına, ayakkabıya, giysiye, alkole kadar her şeyi satıyorlar.

- Şu anda en zordaki meslek grubu hangisi?

Tüm sektörler zorda. Şimdi insanlar lokantaya gitmekten korkuyor. İki kişi yemeğe gitseniz en az 300 TL ödüyor. Nasıl gidecek insanlar? Vatandaş eve bir pizza söylerken 10 kere düşünüyor. Nakliyeci esnafı için “ticari akaryakıt”, üretici için “ucuz akaryakı”’ ve ‘gübre’ verilmesi gerekiyor. Üretici ne kadar ucuza ürünü mal ederse piyasaya o kadar olumlu yansıması olur. Bugün üreticinin istediği sulamada indirimli elektrik, tarımda indirimli gübre ve akaryakıt. Aynı zamanda bu ürünlere halkın daha ucuza ulaşması için de ulaştırmada ticari akaryakıt ve esnaf için esnaf tarifesinde elektrik uygulaması olacaktır.

- Esnafın borçluluğu ne seviyede?

Esnaf krediye dayandı. Biz ürünlerimizi veresiye satıyoruz. Hem de hiç tanımadığımız herkese veresiye satarız.

- Veresiye arttı mı?

Çok çok. Şimdi kredi kartı patlayanlar nakit paraya sıkışanlar, gelip esnafa başvuruyor. 10 tane yumurta alıyor, “yaz” diyor veresiye defterine. Şu anda esnaf can çekişiyor, iş daha da zora girdi. Esnaf sattığı ürünün yerine yenisini koyamıyor. Zararına satıyor. Esnaf, toptancıdan aldığı fiyatla satıyor, her gün gelen fiyatları yansıtmıyor ki etiketine. 5 liralık suyu 3 liraya sattığı oluyor. Esnafın kârı düşüyor.

- Tam olarak ne bekliyorsunuz?

Mutlaka Perakende Yasası çıkarılmalı. Kredi destekleri artırılarak devam etmeli. Kredi yapılandırmaları bozulan esnaflar var, bunların yapılandırma süresi uzatılmalı. Esnafın ayakta kalmasını sağlayacak desteklerin verilmesi gerekiyor. Hibe krediler verilmeli. Bağ-Kur primleri çok yüksek ve 9 bin 100 iş gününde emekli olabiliyor, buradaki haksızlıklar giderilmeli. Yoksa yarın diğer gün mahallenizde esnaf kalmayacak. Kuru temizlemeciler tek elde toplanıyor. Bakkallar kapanıyor. Terzi ve manav hiç kalmadı. Bakkal dükkânını kapatıyor kasabın yanında tezgâhtar oluyor.

- Elektrikte esnaf tarifesinde tam olarak ne bekliyorsunuz, nasıl bir tarife olmalı?

En önemli gider kalemlerinden biri elektrik faturaları. 1 Mart’tan itibaren uygulamaya geçirilen kademeli tarifeyle faturalarımız daha da arttı. Esnaf ticarethane statüsünden özel statüye geçirilerek faturalarda indirim sağlanmalı. Esnafa özel, vergilerin kaldırıldığı bir elektrik faturası maliyetleri düşüreceğinden esnafın sattığı ürün fiyatlarına da olumlu yansır.

- Yaza, kapanan esnaf sayıları artar öyleyse?

Yaz aylarında klimalar devreye girecek, dolaplar daha fazla çalışacak. Su pompaları devreye girecek. Faturaları daha da artacak. Esnaf eleman çıkarmak zorunda kalıyor. Işığını bile yakmıyor. Kuaförler eskiden ışıl ışıldı. Şimdi neredeyse karanlıkta çalışıyor. Esnaf tabelasını yakamayacak duruma gelecek. Fırınları, dolapları, buzlukları, reyonları, klimaları, tabelaları, pervaneleri, ütüleri, berber ve kuaförlerin kullandığı cihazlar ile daha yüzlerce farklı meslekte kullanılan elektrikli cihazlar esnaf ve sanatkârlarımızın olmazsa olmazı. Şimdi yaz gelirken dondurma bile satmaktan vazgeçen bakkal esnafımız, serinletici pervanelerini çalıştırmayan kafe restoran işletmecilerimiz gibi birçok farklı sektörde esnafımız bu elektrik faturalarından mustarip. Burada yapılması gereken kuralların konulması. Bize gölge etmesinler başka nimet istemeyiz. Biz kendimiz ayakta kalmaya çalışırız. Bir taraftan değil ki her taraftan üstümüze geliyorlar.

SÖYLEŞİNİN TAMAMI

Ekonomi