Tetanoz, difteri, suç çiçeği: Depolarda bekletilen 2.4 milyon doz aşının son kullanma tarihi geçmiş
T24'ten Eray Görgülü'nün haberine göre CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Sayıştay tarafından sansürlenen Sağlık Bakanlığı 2020 Yılı Taslak Denetim Raporu'na ulaştı. Emir'in açıkladığı taslak raporda, Bakanlığın Aşı Takip Sistemi’ndeki (ATS) sorunlara ayrı bir yer ayrıldı. Asıl raporda yer almayan ancak taslak raporda, “Satın Alınan Aşıların Bir Kısmının Miadının Dolması ya da Dolma Riski Bulunması” adı altında paylaşılan metinde, şu çarpıcı tespite yer verildi:
“ATS’den yapılan incelemede, 2020 yılında 720 bin 321 dozu erişkin tip tetanoz difteri aşısı, 664 bin 371 dozu oral polio aşısı, 434 bin 70 dozu PPD solüsyonu ve 261 bin 219 dozu suçiçeği aşısı olmak üzere toplam 2 milyon 433 bin 250 doz aşının il sağlık müdürlüklerinin deposunda miatlarını doldurduğu tespit edilmiştir. Malzeme Kaynakları Yönetim Sistemi (MKYS) üzerinde yapılan incelemelerde ise 2020 yılı içerisinde, ‘Kullanılmaz hale gelme’ çıkış türünden çıkış yapmak suretiyle 57 bin 439 dozu PPD aşısı, 48 bin 498 dozu erişkin tip tetanoz difteri aşısı, 13 bin 750 dozu kızamık aşısı olmak üzere toplam 136 bin 680 doz aşının miadının dolduğu anlaşılmıştır.”
Yurttaşların sağlığı için kritik önemde olan aşılara yönelik taslak rapordaki bulgular bunlarla da sınırlı kalmadı. Sayıştay denetçileri, ATS’de aynı kişiye gerekli dozdan fazla aşı uygulamasını engelleyecek prosedür olmaması nedeniyle bazı kişilere gereğinden fazla doz aşı uygulandığını belirledi. Taslak rapora kaydedilen ancak asıl raporda yer verilmeyen detaylar şöyle ifade edildi:
“Konjuge Pnömokok Aşısı’nın, aynı T.C. Kimlik Numaralı kişilere 2020 yılı içerisinde 37 doz, 35 doz, 31 doz ve 30 doz gibi gerekli dozdan fazla uygulandığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde, tek doz olarak uygulanması öngörülen Su Çiçeği ve Dörtlü Karma Aşılarının aynı T.C. Kimlik Numaralı kişilere 12 doz, 10 doz ve 4 doz gibi gerekli dozdan fazla uygulandığı tespit edilmiştir.”
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, şunları söyledi: Hem halk sağlığı açısından sakıncalı sonuçları olabilecek hem de ekonomik açıdan kamuyu zarara uğratan bu skandalla ilgili Sağlık Bakanlığı yetkililerinin mutlaka kamuoyuna hesap vermesi gerekir."
HABERİN TAMAMI