Tevhid Dergisi’nden açıklama

Arkadaşımız Hale Gönültaş’ın "IŞİD'li kadının bıçaklı cihat videosu Millet Bahçesi'nde çekilmiş” başlıklı haberinden sonra tehdit edilmesi kamuoyunun gündemine geldi.

Arkadaşımız, haberin yayınlandığı günden itibaren sürekli aranmış, haberin kendi istekleri doğrultusunda değiştirilmesi için yoğun bir baskı görmüştür. Bu görüşmelerde haberde kendi çıkardıkları anlamların yer almadığı, haberin değiştirilmeyeceği belirtilerek hukuki yollara gidebilecekleri yanıtı verilmiştir.

Ancak Kısa Dalga’ya herhangi bir yanıt metni ya da tekzip gönderilmeyerek arkadaşımıza yönelik aramalar sıklaştırılmış ve bu aramalar sırasında “Haber belli odaklara hizmet için yapılmış gibi görünüyor” ve “yargı sürecini etkilemeye çalışıyorsunuz” denilmiş ve bunun “vebali ve bedeli” olacağı belirtilerek tehdit edilmiştir.

Bütün bu süreç boyunca Kısa Dalga ile herhangi bir irtibat kurulmamış, buna karşın arkadaşımız Hale Gönültaş üzerinde baskı yaratılmaya çalışılmıştır.

Telefonlarla başlayan süreç, arkadaşımız ve Kısa Dalga’ya yönelik sosyal medya kampanyası olarak devam etmiş, gazetecilik değerlerimize hakaret eden yorumlar bir linç boyutuna ulaşmıştır.

Arkadaşımızın yaşadığı tehdit ve sosyal medya tacizini Twitter hesabından duyurmasından sonra ortaya çıkan kamuoyu duyarlılığının ardından ilk defa 20 Mayıs günü Kısa Dalga ile iletişime geçilmiş ve kendilerine yanıt hakkı kapsamında bir metin göndermeleri söylenmiş, bunun üzerine aşağıda tam metni yer alan yanıt Tevhid dergisi adına gönderilmiştir.

Belirtmek isteriz ki, yanıt metninde iddia edildiğinin aksine haberimiz tamamen doğrudur. Haberin dayanağının IŞİD üyeliği suçlaması ile yargılanıp beraat eden bir kadının polis ifadesi olduğu haberde belirtilmiştir.

Aşağıdaki metni, bütün bunlara rağmen “yanıt hakkı” kapsamında yayınladığımızı önemle belirtmek isteriz.

Kısa Dalga

İNTERNET SİTENİZDE YAYINLANAN VE KURUMUMUZ HAKKINDA YANLIŞ BİLGİLER İÇEREN HABERLERİNİZ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

12/05/2022 tarihinde linkinde yer alan ve 20/05/2022 tarihinde linkinde yer alan haberlerinizde Tevhid Dergisi hakkında mesnetsiz iddialara yer verilmiş, haberin içeriğindeki yanlışlıkları düzeltmekle alakalı iyiniyetli girişimlerimiz dahi farklı yönlere çekilmiştir.

Öncelikle ilk haberde ismi verilmeyen sanık/mağdurun ifadesine dayanılarak ve resmi hiçbir evrak gösterilmeden IŞİD ile Tevhid Dergisi irtibatlı gibi gösterilmiş, dahası haber içerisinde geçen ve gerçek olduğu iddia edilen iğrenç fiillerle kurumumuz arasında bağlantı kurulmaya çalışılmıştır. Ne ilginçtir ki haber metni içerisinde mağdur da fail de isimleri gizlenmiş bir şekilde anlatılmışken Tevhid Dergisi açık bir şekilde ismi zikredilen bir kurum olmuştur. Binlerce insanın takip ettiği ve bu örgütler tarafından tehdit edilen bir kurum olarak tabi ki en doğal hakkımız haberin metnindeki bu yanlışlığın giderilmesi idi.
Ancak bunun için kurduğumuz irtibatlar olduğundan farklı bir şekilde gösterilip ikinci bir haber metni daha kaleme alınmıştır. Burada ise ilkinden daha büyük bir yalana imza atılmış ve tehdit ettiğimiz iddia edilmiştir. Halbuki haberi yapan gazeteci hanım ile gayet seviyeli bir görüşme yapılmıştır. Şayet bir tehdit olsa idi bunu net bir şekilde telefon görüşmesinde söylemesi gerekirken bunu yapmayıp daha sonrasında yanlış bir algı oluşturarak habercilik etiğine aykırı bir şekilde beyanda bulunulması kesinlikle doğru değildir.

Zaten ikinci olarak paylaşılan haber bizim ne kadar haklı olduğumuzu göstermiştir. Şayet iddia edilenlerden hepsi doğru ise şunları söyleyebiliriz:

Bu metinden ne anlaşılır?

- "Karamürsel'de Tevhid Dergisi'ne ait bir temsilcilik var."

Tevhid Dergisi Kültür bakanlığına bağlı resmi bir kurumdur. Temsilcilikleri de izin ile açılır ve yerleri bellidir. İlk açıldığımız günden beri Karamürsel'de tek bir çalışmamız dahi olmamıştır. Orada bir çalışmamızın olup olmadığı zaten açık kaynaklardan rahatlıkla öğrenilebilir.

- "Karamürsel'de Tevhid Dergisi'ne bağlı şahıslar var."

İlk soruya verilen yanıt ikincisi için de geçerlidir. Şayet bu şahıslar var ise ve bize bağlı olup da bu iğrenç fiilleri işlemiş iseler o zaman yapılması gereken emniyet güçlerinin gerekli tahkikatı yapması ve bize sorulması gereken bir şey var ise bunu da sormalarıdır.
Gazetecilik şunu gerektirir: Açık kaynaklarda bir haber var ise ve haber içerisinde ulaşılabilecek kişiler var ise onlara ulaşıp sormak ve haberi teyit etmektir. Her hâlükârda haber yapılacak ise o zaman muhataplarının açıklamalarına da yer vermektir.
Sonuç olarak haberlerde bahsi geçen şahıs veya şahısları tanımıyoruz. Bahsi geçen ilçede hiçbir çalışmamız yoktur. Habercilik etiğini hatırlatmak tehdit değil bir haktır.
Talebimiz haber metinlerinizin habercilik etiğine uygun şekilde değiştirilmesi ya da açıklamamıza sitenizde yer verilmesidir.”