Trump’ın malikanesine yapılan aramanın gerekçesi

Trump’ın malikanesine yapılan aramanın gerekçesi
ABD Adalet Bakanlığı, Trump'ın malikanesine yapılan aramaya yönelik FBI'ın beyanını yayımladı. Beyanda, eski başkanın elinde hala gizli belgeler olduğuna inanılması, aramaya gerekçe gösterildi.

ABD Adalet Bakanlığı, ABD Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) eski başkan Donald Trump’ın malikanesinde yapılan arama için mahkemeye sunulan yeminli beyanını yayımladı. Belirli kısımları çıkartılarak sansürlü biçimde yayımlanan beyanda, Ocak ayında Trump’ın Florida’daki malikanesinden çıkartılan 15 kutu belgenin 14’ünün birçoğunun ‘çok gizli’ olarak sınıflandırılmış gizli belgelerden oluştuğu ve bu belgelerin çeşitli gazeteler, dergiler ve kişisel yazışmaların arasında bulunduğu belirtildi.

Beyanda, bir FBI ajanının gizli belgelerin uygunsuz şekilde tutulması ve izinsiz alanlarda saklanması ile hükümet kayıtlarının yasa dışı biçimde saklanmasına yönelik bir ceza soruşturması yürütüldüğü yönündeki ifadeleri yer aldı.

Eski Başkanın malikanesinde yapılan aramanın, 2020 seçimlerini kaybettikten sonra Trump’ın Beyaz Saray’daki görevinden ayrılırken belgeleri yasa dışı biçimde elinde tutup tutmadığına yönelik yürütülen federal soruşturmanın parçası olduğu savunuldu. Beyanda, FBI’ın Ocak ayında Trump’ın ABD Ulusal Arşivi’ne iade ettiği belgelerin incelenmesinin ardından hala bazı gizli belgelerin Trump’ın Mar-a-Lago’daki malikanesinde olduğuna inanıldığı belirtildi.

Trump’tan bilirkişi talebi

Trump, Cuma günü mahkemeye ek bir dilekçe sundu. Trump, bu dilekçede el konulan belgelerin bir özel uzman (special master) atanana kadar incelenmesinin durdurulmasını talep etti. Trump’ın pazartesi günü benzer bir talepte bulunması üzerine davaya bakan yargıç Alieen Cannon, eski başkandan talebini detaylandırmasını ve gerekçelendirmesini istemişti. ABD basını, Trump’ın sunduğu ek dilekçenin yargıcın taleplerine cevap vermekte yetersiz kaldığına işaret etti.

Trump’ın avukatları, FBI’ın mahkemeye sunduğu yeminli beyanın baskının neden gerçekleştiğine dair bir bilgi sunmadığını ve cevaplardan ziyade daha fazla soruya neden olduğunu savundu.

Kaynak:

Dünya