Türk Boğazlarında AB ile petrol tankeri gerilimi

Türk Boğazlarında AB ile petrol tankeri gerilimi
AB'nin Rus petrolüne tavan fiyat uygulamasının hemen öncesinde Türkiye'nin Boğazlardan geçecek tankerlere getirdiği yeni koşullar AB ve ABD ile gerilime neden oldu.

11-004.jpg

AB'nin Rusya'nın petrol gelirlerini dizginlemek üzere getirdiği tavan fiyat uygulamasının hemen öncesinde, Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçiş yapacak petrol tankerleri için sigorta şirketlerine poliçe teyit şartı koşması ortalığı karıştırdı.

Türkiye 1 Aralık'ta yürürlüğe soktuğu düzenlemeyle şirketlerden, sigortanın Boğazlardan geçiş süresince de geçerli olduğunu teyit eden belge istiyor. Dünyadaki gemi sigortacılık piyasasının büyük bölümünü elinde tutan Avrupalı şirketler bu belgeyi temine yanaşmazken Boğazlarda bekleyen petrol tankerlerinin sayısının 28'e yükseldiği ve sıkı teftişler nedeniyle sayılarının giderek arttığı belirtiliyor.

Peki Türkiye, AB'nin Rus petrolüne yönelik ambargosunun hemen öncesinde niye böyle bir düzenleme getirdi, Avrupalı şirketler gemileri sigortalamaya niye yanaşmıyor ve Batı'nın Boğazlardaki durumdan rahatsızlığının ardında ne yatıyor?

AB'nin Rus petrolüne tavan fiyat uygulaması nedir?

AB'nin Rusya'ya yaptırımlar kapsamında 5 Aralık'ta yürürlüğe soktuğu petrol ambargosu ve üçüncü ülkelere getirilen fiyat tavanı, güncel sorunun temelinde yer alıyor.

AB düzenlemesiyle, üçüncü ülkelerin Rus ham petrolüne varil başına 60 eurodan daha yüksek bir miktar ödemesinin engellenmesi, dolayısıyla Rusya'nın petrol gelirlerinin törpülenmesi hedefleniyor. Avrupalı şirketlerin bu tavan fiyatını aşan petrolü taşıması ya da taşıyan gemileri sigortalaması yasaklanıyor.

Tavan fiyat uygulamasına AB ülkeleri dışında ABD, Kanada, Japonya ve İngiltere'yi de içeren G7 ülkeleri ve Avustralya da katılmıştı.

Türkiye ne istiyor?

Türkiye, Batılı ülkelerden günlerdir gelen itiraz ve baskılara rağmen düzenlemeden geri adım atmadı. Ulaştırma Bakanlığına bağlı Denizcilik Genel Müdürlüğünden dün yapılan açıklamada Batılı ülkelerin tavrı eleştirilerek Boğazlarda beklediği söylenen gemilerin sayısıyla baskı oluşturulmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.

Açıklamada Türkiye'nin BM tarafından kararlaştırılan yaptırımlar dışındaki yaptırımları uygulamakla yükümlü olmadığına işaret edilerek "AB yaptırımlarına tabi bir geminin ya da yükün Türk Boğazlarından geçiş yapması halinde meydana gelebilecek ve felaket boyutuna varabilecek bir kazada sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunu karşılamaması riskini almamız söz konusu değildir" denildi.

Kazalardan oluşacak zararı kim tazmin ediyor?

Petrol taşıyan gemilerin Koruma ve Tazmin Sigortasının (P&I) bulunması gerekiyor. Bu sigorta, bir kaza durumunda geminin bulunduğu yerden kaldırılması ve çevre dahil verilen zararın tazminini kapsıyor. Türkiye bu kuralın 2002'den beri geçerli olduğunu ve 1 Aralık'ta yürürlüğe sokulan düzenlemeyle sadece bu sigortanın bulunduğuna dair sigorta şirketlerinden teyit istendiğini belirtiyor.

P&I sigortasının tazmin tutarlarını aşan durumlarda devreye Londra merkezli Uluslararası Petrol Kirliliği Tazmin Fonları (IOPC) giriyor. Denizcilik Genel Müdürlüğü açıklamasında IOPC ile yapılan görüşmelere dayanılarak, herhangi bir kazada geminin veya yükün yaptırıma tabi olması ve P&I kuruluşunun tazminden kaçınması durumunda, zararın fon tarafından da karşılanmaması olasılığı bulunduğu vurgulandı.

Türkiye'den AB ve sigorta şirketlerine tepki

Denizcilik Genel Müdürlüğü açıklamasında "P&I sigorta şirketlerinin mevzuatlarını öne sürerek ciddi ücretler karşılığı düzenledikleri sigorta poliçeleri kapsamında ticari müşterilerine (gemi sahiplerine) teyit mektubu vermemelerinin kabul edilemeyecek bir durum olduğu değerlendirilmektedir. Sigorta firmaları, rutin olarak olay bazında talep edilen ve verilen bu teyit mektubunu ülkemiz söz konusu olduğunda vermekten imtina etmektedirler. Sigorta şirketinin bir geminin ambargoya tabi olup olmadığını belirlemesi sıradan bir uygulamadır ve şu anda bekleyen gemiler için de bu araştırmayı yaptığı gemiler mevcuttur" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, Boğazlarda bekleyen ham petrol taşıyan gemilerin çok büyük çoğunluğunun AB'ye ait gemiler olduğu ve petrolün çok büyük bir bölümünün AB limanlarına gitmekte olduğu belirtilerek "AB’nin koymuş olduğu ambargo kurallarına ilişkin yine AB’ye ait gemilerle taşınan ham petrole yönelik, sigorta hizmeti veren AB sigorta firmaları tarafından Bakanlığımızın talep ettiği teyit mektubu vermemesinin sebebi anlaşılamamaktadır" ifadesine yer verildi.

Sigorta şirketleri ne diyor?

Reuters haber ajansına açıklama yapan Batılı sigortacılık şirketleri ise Türkiye'nin talep ettiği bu belgeyi temin edememelerinin nedenini yaptırım endişesi olarak açıkladı. Şirketler, teminat belgesi verdikleri geminin içinde tavan fiyatın üstünde petrol taşındığının ortaya çıkması durumunda yaptırımlara maruz kalmaktan korkuyor.

Türkiye'nin düzenlemesi, geminin içindeki ham petrolün AB yaptırımları çerçevesindeki fiyat sınırına uyup uymadığını sigorta şirketlerinin denetlemesini gerektiriyor.

Dünyanın önde gelen 13 P&I şirketini çatısı altında toplayan International Group, dünya okyanuslarında yapılan taşımacılığın yüzde 90'ını oluşturuyor. International Group, Türk yetkililerle yaptığı görüşmeler sonrasında üye şirketlere bu tür bir teminat mektubu vermemeleri tavsiyesinde bulundu. Tavsiye belgesinde, "Bu koşullar altında teminat mektubu verilmesi, AB, İngiltere ve ABD yasalarına göre yaptırımların delinmesi riskini beraberinde getirecektir" denildi.

Dünyadaki ticari gemi filosunun yüzde 80'ini temsil eden Uluslararası Denizcilik Örgütü (ICS) de konuya acil çözüm bulunması umudunu dile getirerek "Türk hükümetinin taleplerinin açıklığa kavuşturulması için üst düzey görüşmelerin sürdüğünü biliyoruz. Düzenleme uyarınca yaptırım ihlali durumunda bile sigorta teminatının geçerli olması isteniyor. Bu düzenleme alışıldık sigorta teminatlarının ötesine geçmekte ve gemi taşımacılığında gecikmelere yol açmakta" denildi.

AB'den açıklama: Tavan fiyatla ilgisi yok

AB Komisyonu ise Cuma günü yaptığı açıklamada Türkiye'nin düzenlemesinin AB'nin 5 Aralık'ta yürürlüğe soktuğu tavan fiyat uygulamasıyla bağlantısının bulunmadığını vurguladı.

Reuters haber ajansının sorusunu yanıtlayan Komisyon sözcüsü, tavan fiyat düzenlemesine göre 5 Aralık'tan önce satın alınmış deniz yoluyla taşınan Rus ham petrolü için 45 günlük geçiş süreci öngörüldüğünü hatırlattı. Sözcü, 5 Aralık'tan önce satın alınan petrolün, tavan fiyat üstünden satın alınmış olsa bile, 19 Ocak tarihine kadar sigorta ve benzeri hizmetlerden yararlanabileceğini kaydetti.

Türk makamlarının bu geçiş süreci sonrasında sigorta poliçelerini "aynen eskiden olduğu gibi" teyit etmeyi sürdürebileceğini belirten sözcü, "durumu açıklığa kavuşturmak üzere Türk yetkililerle irtibat halinde olduklarını ve engeli aşmak için çalışmayı sürdürdüklerini" kaydetti.

ABD'den Rusya'ya gönderme

Konuyla ilgili dikkat çekici bir açıklama da ABD'den geldi ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Boğazlarda bekleyen tankerlerin büyük bölümünün Kazak petrolü taşıdığına işaret ederek "ABD yönetimi Türkiye'nin yeni düzenlemelerinin bu tür nakliyata uygulanması için bir neden görememektedir" açıklaması yaptı.

Yellen, "Türkiye'nin gemi geçişlerini engelleyen kararında Rusya'nın rol aldığına inanmak için bir nedenleri olmadığını" da sözlerine ekledi.

Boğazlardaki tıkanıklık uluslararası petrol ve tanker piyasalarında huzursuzluğa neden oldu. ABD Enerji Enformasyon Dairesinin 2017 yılı verilerine göre çoğu Rusya ve Hazar Denizi kaynaklı günde 3 milyar varil ham petrol, Rus limanlarından İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçerek Akdeniz'e taşınıyor. Bu miktar, dünya petrol tedarikinin yüzde 3'ünden fazlasına denk geliyor.

Dünya