TÜRKİYE EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI: TASARRUFLAR ALTIN VE DÖVİZDE TUTULUYOR

TÜRKİYE EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI: TASARRUFLAR ALTIN VE DÖVİZDE TUTULUYOR
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında geliştirilen “Türkiye Eğilimleri Araştırması”nın sonuçları açıklandı. Katılımcıların yüzde 56’sı birikimini altına yatıracağını söylerken, ikinci sırada yüzde 38'le döviz geliyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 14'ü Türk lirasını tercih edeceğini ifade ediyor.

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında geliştirilen “Türkiye Eğilimleri Araştırması”nın 2021 yılı saha çalışmaları 23 Ekim-5 Kasım 2021 tarihleri arasında yapılan anket 4 Ocak’ta kamuoyuyla paylaşıldı.

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında geliştirilen “Türkiye Eğilimleri Araştırması”nın 2021 yılı saha çalışmaları 23 Ekim-5 Kasım 2021 tarihleri arasında Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama tarafından gerçekleştirildi.

Araştırma kapsamında Türkiye temsiliyetine sahip 26 ilde (İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis, Erzurum, Ağrı), kent merkezlerinde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1000 kişi ile görüşüldü.

Araştırmanın sonuçları Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Prof. Dr. Erinç Yeldan, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof. Dr. Osman Z. Zaim, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Dr. Öğr. Üyesi Kerem Yıldırım, Dr. Öğr. Üyesi Berkay Ayhan, Dr. Öğr. Üyesi M. Kerem Çoban ve Sezen Kaya’dan oluşan araştırma ekibinin düzenlediği toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. Basın toplantısında yaptığı konuşmada anketin tarih aralığına dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Aydın, son iki aya damgasını vuran ekonomik kriz öncesinden çalışmanın yapıldığının altını çizdi. 

SİYASAL EĞİLİMDE MUHAFAZAKARLIK ÖNDE

*Türkiye’nin siyasi yelpazedeki yerini de ortaya koyan araştırmada, “Kendinizi siyasi görüşünüz açısından nasıl tanımlarsınız?” sorusuna en çok “muhafazakâr” yanıtı veriliyor (Yüzde 27,5).
*Bu tanımı  yüzde 19.9 ile “milliyetçi”  ve  yüzde 19.2 ile “Kemalist” yanıtları takip ediyor.
*Kendisini “Siyasal İslamcı” olarak tanımlayanların oranı (yüzde 9) geçen yıla göre önemli bir değişiklik göstermezken, “sosyal demokrat” diyenlerin oranı yüzde 13,9’dan yüzde 8,3’e düşmüş; buna karşılık “Kemalist” olarak tanımlayanlar yüzde 10,3’ten yüzde 19,9’a yükselmiş gözüküyor.


YAŞ GRUPLARINA GÖRE

*Kendini “muhafazakâr” veya “siyasal İslamcı” olarak tanımlayanlar özellikle 41-55 yaş arasında; “milliyetçi” veya “Kemalist” olarak tanımlayanlar ise 18-20 yaş arasında öne çıkıyor.
* “Muhafazakâr” veya “siyasal İslamcı” olduğunu belirtenlerin toplamında yıllar içinde yaşanan değişime baktığımızda ise en yüksek oranı yakaladığı 2017’de yüzde 47,4 olarak kaydedilirken geçtiğimiz yıl  yüzde 34,6’ya kadar düştüğünü, bu yıl ise hafif bir yükseliş yakaladığını (yüzde 36,5) görüyoruz.

LİRAYA RAĞBET DÜŞÜK

Anket çalışması henüz ekonomik krizin alevlendiği kasım ve aralık aylarını dışarıda tutsa da dikkat çekici olan katılımcılar açısından en önemli sorunun ekonomik problemler olarak görülmesi. Katılımcıların yüzde 22,7’si “ekonomide sorun var” diyor. 


Ekonomi alanında katılımcılara sorulan sorulardan biri de tasarruflara ilişkin. Çalışma katılımcılarının yüzde 74,4 tasarruf yapacak gücünün olmadığını söylerken, yüzde 15’i “bazen” yanıtını verdi.

Katılımcılardan yüzde 5’lik kısım net olarak tasarruf yapabildiğini ifade etmiş. Birikimlerini nasıl değerlendirdikleri sorusuysa toplumun ekonomik yönelimleri ve gelecek açısından önemli ipuçları sunuyor. Katılımcıların yüzde 56’sı birikimini altına yatıracağını söylerken, ikinci sırada yüzde 38'le "döviz" geliyor. Türk lirasıyla birikimi değerlendirme gündemdeyken katılımcıların yalnızca yüzde 14'ü bu yöntemi tercih edeceğini ifade ediyor. 

MÜLTECİLER

Türkiye’de sorun olarak görülen ikinci başlık ekonomiden bağımsız olmakla beraber dikkat çekici: Mülteciler. Özellikle yaz aylarında bazı siyasi figürlerin nefret söylemine varan ifadeleriyle de tırmanan mültecilerin varlığına dönük tepkide artış var.
2020’de katılımcıların yalnızca yüzde yüzde 6’sı mültecileri sorun olarak görürken 2021’de bu oran yüzde 17,9’a çıkmış. Mültecilerden duyulan rahatsızlık öyle bir boyuta varmış ki 2020’de  yıl yüzde 23,5 payı olan korona virüs salgınını bile geçmiş.
Salgını sorun olarak görenleri oranı 2021’de yüzde 15,8. 

PARLAMENTER SİSTEM YETERİNCE ANLATILMIYOR

Çalışmanın kapsamı bir hayli geniş olsa da merak edilen önemli sorulardan birine de yanıt aranmış: “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?”
Bu soruya katılımcıların yüzde 35,7’si AKP, yüzde 24,6 CHP, yüzde 9,9 MHP, yüzde 9,7 İyi Parti, yüzde 9 HDP diyor. Bu veriler dikkate alındığında Cumhur ittifakının oy oranı yüzde 45,6 iken millet ittifakı  oy oranı yüzde 43,3 olduğu görülüyor.
Kararsızların yüzde 3,5’lik paya sahip olduğu ankette kararsızlar dağıtıldığında da ibrenin cumhur ittifakından yana olduğu görülüyor.
Ankette yüzde 5’lik kesimin oy kullanmayacağını söylemesi ve yine yüzde 3,5’lik kararsızlar dikkat çekiyor.


Prof. Dr. Mustafa Aydın bu durumda ittifaklara ne söylerdiniz sorusuna şöyle yanıt verdi: Millet ittifakına kendi tabanınıza odaklanmalı, kendi tabanlarında da soru işareti olan bir kesim var yanıtı verdi. Anket çalışmasına göre AKP seçmeninin yüzde 91,7’si kendisi partisini başarılı bulurken, MHP’de bu oran yüzde 85,6. CHP’li seçmenler içinde kendi partisini başarılı bulma oranı yüzde 83, 1 olurken İyi Parti’de bu oran yüzde 88,5. Son olarak HDP’li 5 seçmeden 4’ü “partim başarılı” demiş. 

Genel oy dağılımının yanı sıra katılımcılara Türkiye’nin ideal yönetim şekli de sorulmuş. Katılımcıların bu noktada cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini desteklemeleri dikkat çekici.  Katılımcılara göre ideal sistem yüzde 55,7 (geçen yıl yüzde 55,4) cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyken parlamenter sistemi destekleyenlerin oranı yüzde 44,3’te kalıyor. 



 

Prof.Dr. Aydın’a göre sisteme dönük olan bu yaklaşım parlamenter sisteme dönüş için hazırlık yapan muhalefet için önemli bir ipucu. Bu oranlar toplumun bu konuda yeteri kadar ikna edilmediğini ve yürürlükte olan sistemin sorunlarının yeteri kadar görünür kılınmadığını gösteriyor. 

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi bir sonraki eğilim araştırmasını Haziran 2022’de yayınlayacak, çalışma Türkiye’nin dış politika eğilimlerini ölçmeyi konu alacak. 

Özel Haber