Uçar: Filistin halkının direnişi meşrudur

Uçar: Filistin halkının direnişi meşrudur
Filistin halkının direnişinin meşru olduğunu belirten YSP Eş Sözcüsü Uçar, "Savaş hukukunu aşan ve direkt sivilleri hedef alan bir savaş yürütülüyor. Yapılacak ilk şey bunun acil olarak durdurulmasıdır" dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin konuşan Uçar, "Günlerdir İsrail devletinin işgal ve şiddetinin sebep olduğu bir savaşa tanıklık ediyor bütün dünya. Eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın mümkün olduğuna inanan ve bunun mücadelesini veren bizler Filistin halkının yıllardır sürdürmüş olduğu eşit, özgür yaşam mücadelesini ve direnişini sonuna kadar destekliyoruz. Bir halkın işgale karşı direnişi ne kadar meşru ve gerekli ise bununla ilgili olarak yürütülecek mücadelenin yönetiminin de önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Çünkü ne yazık ki her mücadele özgürlük getirmiyor. Tarih bunun örnekleriyle dolu" dedi.

"Esirlere ve kadınlara şiddet kabul edilemez"

ANKA'nın haberine göre, Filistin halkının direnişinin meşru olduğunu vurgulayan Uçar, esirlere ve kadınlara dönük şiddeti ve teşhiri kabul etmediklerini söyledi.

Uçar, "Savaş hukukunu aşan ve direkt sivilleri hedef alan bir savaş yürütülüyor. Sivillerin canice katlediliyor. Yapılacak ilk şey bunun acil olarak durdurulmasıdır. Ortadoğu’da ulus devleti siyasetin, halkları düşmanlaştıran politikaları bir an önce son bulmalıdır. İsrail, savaşı derinleştiren adımlarından vazgeçmeli, tüm yaşam alanlarını hedef haline getiren bombalamaları durdurmalı ve hepsinin temel gerekçesi olan işgal politikalarından vazgeçmelidir" diye konuştu.

"Saray yargısı dosyayı kapatmak istiyor"

Bugün 8. yıl dönümü olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirenleri anan Uçar, şöyle konuştu:

"Göz göre göre gelen bir katliamdan söz ediyoruz. Saldırıya ilişkin onlarca istihbarat olmasına rağmen emniyetin elinde bütün bilgiler olmasına karşın hiçbir önlem alınmayan bir katliamla karşı karşıyayız. Bunun kayıtları, belgeleri ortada. Benzer mitinglerde alınan sıkı önlemlere rağmen 10 Ekim mitinginde bütün arama noktaları kaldırıldı ve IŞİD’li iki canlı bomba ellerini kollarını sallayarak alana girmiş oldular. Aradan geçen zamanda katliamda ihmali olanlar, delilleri gizleyenler, tek bir kamu görevlisi dahi yargılanmadı, görevden alınmadı, sorumluluğu olan tek bir bakan bile istifa etmedi. Aksine yapılan duruşmada IŞİD canlı bomba emrini verenin tahliye edildiği ortaya çıktı. Ülke tarihinin en kanlı katliamı olarak anılan 10 Ekim Katliamı davasında 8 yıldır süren adalet mücadelesi bugün saray yargısının gerçek failleri koruyan, saklayan ve bir an önce dosyayı kapatmak isteyen tavrı yüzünden bir ilerleme kaydedilememiştir."

"Siz saf bir Kürt düşmanısınız"

"Barış ve huzur olmalı diyor AKP, MHP iktidarı" diyen Uçar, şöyle devam etti:

"İyi de bu barış ve huzur niye bize tekabül etmiyor, niye buraya dokunmuyor? Bunu isteyenler neden en ağır şekilde şiddete ve cezaya maruz kalıyor? Sadece barış, adalet dediği için insanlar neden bu kadar baskı altında, hukuk neden bu kadar devre dışı kalıyor? Son bir haftada 500’e yakın gözaltı var. Torba kanun misali her kurumu kriminalize edip gözdağı propaganda yapmaya devam ediyorlar. Özellikle il ve ilçe binalarımızı basarak zoraki bağlantılar kurmaya çalışıyorlar. Demek ki neymiş siz saf bir Kürt düşmanısınız, Kürt düşmanlığı sizin tek politikanız. En son İzmir’de gözaltına alınan ve tutuklanan il eş başkanlarımız sevgili Berna Çelik ve Çınar Altan ve Buca ilçe başkanımız Nihat Türk’ün emniyette çıkarken göstermek oldukları direniş, baş eğmeyişleri bundan sonraki mücadelemizin ana hattı olmaya devam edecek."

"Emeklilere dayatılan sefalet ücretini kabul etmiyoruz"

AKP iktidarının ekonomi politikalarını da eleştiren Uçar, "Türkiye’de bir avuç yandaş zenginleşirken milyonlar sefalet ve açlık içerisinde yaşamaya mahkûm edilmiş durumda" dedi.

Uçar, çalışmayan emeklilere verilecek 5 bin liralık ikramiyeyi kabul etmediklerini ifade ederek, "En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalıdır ki bu da bugünkü hesaplamayla 22 bin TL’ye denk gelmektedir. Taban aylıklar iyileştirilemeden, aylık hesaplama sistemleri değiştirilmeden yüzdelik zamlarla emeklilerin refahını artırmak elbette ki mümkün değildir. Emeklilere dayatılan bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Mücadeleleri mücadelemizdir" dedi.

"Yeni anayasa ile yeniden seçilebilmenin zeminini hazırlamak istiyor"

YSP Eş Sözcüsü Uçar, yeni anayasa konusunda ise şu açıklamayı yaptı:

"Erdoğan’ın, ülkede demokrasi ve özgürlükler gelişsin diye yeni bir anayasayı gündeme getirmediğini hepimiz biliyoruz. Belli ki yeniden seçilebilmek için yeni anayasa bahanesiyle yeni bir zemin kurmaya çalışıyor. Elbette ki bu ülkenin gerçekten demokratik, sivil bir anayasaya ihtiyacı var. Ancak hiç kimsenin toplumun yeni anayasa talebini kendi çıkarları için harcamaya ve seçim malzemesi yapmaya da hakkı yok.” (Kısa Dalga)

Politika