Uzman isim 'ivedilikle kurulmalı' diyerek anlattı! Depremde binlerce hayat kurtaracak yöntem

Uzman isim 'ivedilikle kurulmalı' diyerek anlattı! Depremde binlerce hayat kurtaracak yöntem
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6'llık depremler 10 ilde büyük bir yıkıma sebep olurken deprem felaketi sebebiyle enkaz altında kalan kişiler sosyal medya aracılığıyla seslerini duyurmaya çalıştı. Prof. Dr. Süleyman İrvan, sosyal medyadaki bu asılsız ihbarların önüne geçecek çözümü anlatırken Doç. Dr. Ali Murat Kırık ise sosyal medyada dikkat edilmesi gereken hesaplara dikkat çekti.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık depremler, 10 ilimizde büyük bir yıkıma sebep oldu. Şehirlerde binlerce bina yerle bir olurken korkunç felakette ölü sayısı da her geçen saat yükselmeye devam ediyor. Deprem gecesinin sabahında tüm Türkiye tek yürek olarak bölgeye yardım etmek için sıraya girerken 13,5 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi yıkan depremlerin ardından 4. seviye alarmla yurt dışından da yardım talep edildi.

Ülke çapında seferberlik ilan edilen deprem felaketinde en önemli haberleşme ve yardım ulaştırma platformlarından biri de şüphesiz sosyal medya oldu. Depremin meydana geldiği andan itibaren sosyal medyada birçok kullanıcı yıkılan binalara ve enkaz altında kalan kişiler ile ilgili ihbarlarda bulunmaya başladı.

Göçük altında kalan telefonlarına ulaşabilen bazı kişiler açık adresini ve konumlarını sosyal medyadan paylaşarak yardım talep etti. Depremin büyüklüğü karşısında dehşete düşen iyi niyetli sosyal medya kullanıcıları ise yardımların daha hızlı ve isabetli gitmesi için bu paylaşımları yaymaya başladı.

Birçok kişi bu paylaşımlar sayesinde enkaz altından kurtarılırken bu ihbarların bazıları ise asılsız çıktı ve ekipleri yanlış adreslere yönlendirerek büyük vakit kaybına sebep oldu.

EGM’den 'provokatif paylaşım' açıklaması

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük depremin ardından sosyal medya platformlarında ‘provokatif paylaşım' yapan kişiler hakkında açıklama yaptı. EGM’nin twitter hesabından yapılan açıklamada "713 hesap yöneticisi tespit edildi, 377'si hakkında adli işlem başlatıldı" bilgisi verildi.

EGM, paylaşımı yapan 117 kullanıcının gözaltına alındığını, 21'inin ise tutuklandığı duyurdu. Açıklamada ayrıca, dolandırıcılık amaçlı 76 adet internet sitelerinin kapatıldığı, resmi kurumların adını kullanarak para talep eden 15 hesap hakkında gerekli işlemlerin yapıldığı ifade edildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü dünkü açıklamada, 651 hesap yöneticisinin tespit edildiğini, içlerinden 330'u hakkında adli işlem başlatıldığını duyurmuştu. Cumhuriyet başsavcılığının talimatıyla gözaltına alınan 110 kişiden 21'inin tutuklandığı aktarılmıştı.

Sosyal medyanın yol göstericiliği

Posta.com.tr'den Ömer Faruk Ekinci'nin haberine göre Afet yönetiminde sosyal medyanın kullanımı ile ilgili Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, yardım taleplerinin geniş kitlelere yayılması noktasında sosyal medyanın rolünün çok büyük olduğunu belirtti.

Sosyal medyanın amacına uygun şekilde kullanılırsa insanların sesini duyurmasını oldukça kolaylaştırdığını belirten Doç. Dr. Kırık, “Afetin meydana geldiği yerlerden görüntüler, canlı yayınlar sosyal medya aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. İletişim ile organizasyonun sağlanması ve ihtiyaçların tespiti noktasında sosyal medya yol gösterici bir işleve sahip olabilmektedir” şeklinde konuştu.

Sosyal medyanın bu kadar yararının yanında en tehlikeli dezenformasyonların da yayılma alanı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kırık, bu durumun her olayda kendini tekrarlamasının sosyal medyadaki güven ortamının zedelenmesine yol açtığını belirtti.

Bu hesaplara dikkat

Doç. Dr. Kırık, saniyelerin bile önemli olduğu kriz anlarında asılsız ihbarların, sahte görsellerin büyük sorunlar teşkil ettiğini belirterek, “Sahte bilginin önüne geçilebilmesi hele hele küresel ölçekli sosyal medya mecralarında oldukça zordur. Sahte bilginin önüne geçemeyeceğimize göre kullanıcıların bilinçlenmesi ve medya okur yazarı olması bu noktada çok mühimdir. Kullanıcıların bilgiyi, görselleri teyit, kıyas ve mukayese etmesi, görselleri haberleri internet ortamında aratarak tarih tespiti gerçekleştirmesi, resmi kurum ve kuruluşların açıklamalarını takip etmesi, sosyal medyada yayılan haberin kaynağını sorgulaması önemlidir” şeklinde konuştu.

Dezenformasyona tedbir olarak özellikle takipçi sayısı az, yeni açılmış hesaplara şüpheyle yaklaşılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Kırık, “Bu tip hesaplardan gönderilen mesaj, içerik ve görseller mutlak suretle karşılaştırılarak teyit işlemi gerçekleştirilmelidir” dedi.

Zehir de olabilir, panzehir de

Doç. Dr. Kırık, Gölcük’te iletişim için kullanılan telefon, radyo ve televizyonun gibi iletişim araçlarının yoğunluktan dolayı hatların kilitlenmesi ve elektriğin olmadığından çok habersiz kalındığını ifade ederek, “Bugün akıllı cihazlar, şarj üniteleri ve sosyal medya aracılığıyla iletişim kurmak bir nebze de olsa o döneme kıyasla daha kolay olmuştur. Fakat GSM operatörlerinin sağlıklı hizmet verememesi bölge ulaşmayı engellemiştir. Operatörlerin yoğunluk nedeniyle kilitlenmesi, deprem nedeniyle baz istasyonlarının yıkılması da iletişim kurulması önünde büyük bir engel olmuştur” şeklinde konuştu.

İnsanlara ulaşım, yardım taleplerinin iletilmesi gibi konularda sosyal medyanın çok büyük faydalar sağladığının altını çizen Doç. Dr. Kırık bir parantez açarak, “Fakat dezenformasyonun da bu sürece zarar verdiğini ifade etmemiz gerekmektedir. Kısacası sosyal medya kullanıcıların kullanım amacına bağlıdır. Zehir de olabilir, panzehir de” ifadelerini kullandı.

Dezenformasyona çözüm: 'Sosyal medya kriz masası'

Konu ile ilgili konuşan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, yaşadığımız büyük deprem felaketinde sosyal medyanın pek çok kişinin hayatını kurtardığına dikkat çekti.

Asılsız ihbarların sayısının da oldukça fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. İrvan, “Sosyal medyada bu tarz dezenformasyonların önüne geçmek kolay değil. Paylaşırken çok dikkatli olmak lazım. Teyit etmeden paylaşmamak lazım” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İrvan, asılsız çıkabilecek ihbarlar için afet anında ivedilikle arama kurtarma ekipleri gibi bir ‘sosyal medya kriz masası’ kurulması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu şekilde paylaşımda bulunmak herkes için daha güvenli olur. Bunun için de bir sosyal medya ekibinin kurulması gerekiyor” şeklinde konuştu.

'Kullanıcılar dikkatli olmalı'

Yaşanan deprem felaketi nedeniyle yaralananlara acil şifalar ve hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Prof. Dr. İrvan, yardım çağrılarının büyük bir kısmının sosyal medyadan ulaştırıldığını ancak pek çok kötü niyetli paylaşımın da görüldüğünü söyleyerek sosyal medya kullanıcılarının çok dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

99 depremine kıyasla sosyal medya etkisi

17 Ağustos 1999’da Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem ile 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık depremler arasındaki en büyük farklardan biri de sosyal medya oldu. Prof. Dr. İrvan, sosyal medyanın kullanımıyla birlikte çok sayıda kişiye ulaşılabildiğini ve bu sebeple sosyal medyanın bu depremde büyük bir etken olduğuna dikkat çekti.

“99’daki gibi olsa o insanlara hiç ulaşamayabilirdik” diyen Prof. Dr. İrvan, bunların hesaba katıldığı senaryoda sosyal medyanın yararının görülebileceğini belirterek sosyal medyanın çok önemli bir rol oynadığını söyledi.

(Kısa Dalga)

Gündem